Bu kitap çerezlik bir kitap . Oku ve geç sorgulama.İngilizce yazmaya üşeniyorum he Türkçe yazcam . İng iki cümle yeterli
" I want my dady ! " dedi Brando
" l want your dady too ! " diye fısıldadım.
" Bir şey mi söyledin ? "
" No! "
Brando ve Marco göğsüme yatmıştı bende onların saçlarını okşuyordum. Çok güzel kokuyor ikiside. Zaten en masum şey bu dünyada çocuklar ve hayvanlar.
Büyüdükçe insan mallaşıyor. Michele gitmek için ayağa kalktı. Bu seferde Marcus babasının kucağına atladı." Papi gitme ! "
Michele bana baktı bir cevap bekliyordu.
Gözlerimi devirerek konuştum. " İyi kal !"Marcus ve Brando ' nun sevindiğini gören benim eski manitam olacak beyfendi ayağa kalktı ve ikisini de omzuna aldı ve baş aşağı sallandırdı ve şimdide onların sıra ile popolarını ısırıyor. Gerçekten şu olanları izlerken gözüm doluyordu .
" Ben çok açım ! " diye mızmızlandım.
Brando ' nun karnında ses geldi ve konuşmaya başladı. " Benim karnım da acıkmış ! "
" Eevet kim benimle mutfağa gelmek ister deyip ayağa kalktım ve ardımdan gelen üçlüye çaktırmadan baktım. Mutfağa geçtik üçümüz tam Michele geleceği an kapıyı yüzüne kapattım.
" Ama ben ! " dedi. Kapıyı az açıp konuştum.
" Kendine yemek yapabilecek yaşta olduğunu düşünüyorum. Bu sadece üç kişilik ! "
Arkamı döndüğümde Miki masaya oturmuş bana gülerek bakıyordu. Ah ya ! Salonun mutfağa açılan bir kapısının olduğu aklımdan çıkmış. Eliyle kapıyı işaret ederek konuştu. " Anna ! Sevgilim !"
Yanına doğru ilerledim ve kulağına fısıldadım. " Çocuklar var bağırmak istemiyorum. Ben senin sevgilin değilim"
Burnunu saçlarıma götürüp kokladı.
Ardından dudağıma öpücük kondurdu.
Omzuna sertçe vurdum. Tezgaha doğru ilerledim. Ocağın üstündeki tencereye baktım. Domates çorbası yaptığını söylemişti Ezgi çıkmadan önce. Yukarıdaki raftan tabak almak için kapağını açtım ve gerçekten ama yani !
Benim boyum 1.60 tabaklar buraya konur mu Ezgi ?Uzanmaya çalıştım ama nafile. Tam sandalye alacaktım ki Michele arkadan yaklaştı. Kendini bana bastırdı ve uzanıp tabakları aldı. " Kes şunu ! " dedim.
Arkamdan kendini bana bastırdığı sırada sertliğini hissetmek garip hissetirmişti.
Onu seviyorum, özlüyorum ama kırgınım." Neden bence senin de hoşuna gidiyor ?"
" Seninle vakit kaybedemem açım. Al şu tencereyi ve gel"
Marcus ve Brando oturmuş bizi bekliyordu. Brando ' yu ısırmak istiyorum ya şuan ekmek kemiriyor. Biz de geçtik masaya
" Bu ev küçük değil mi ? " diye sordu Michele.
" Ne için küçük ? Zaten iki kişiyiz ve akşam geliyoruz uyumak için. Bence gayet yeterli tabi senin gibi hayranımız bize ev hediye etmiyor . Neyse ne ! Git canlı yayın aç kızları sevindir ! Git bir şeyler yap seni gördükçe söylediklerin aklıma geliyor."
" Anna çorba ! " dedi beni dürterek Marcus. Ah akıl bırakmadı ki !
Tabakları alıp doldurdum . İkisi de iştahla yemek yiyiyordu. " Yavaş Marcus ! Yavaş Brando ! " deyip güldü Michele
" Nasıl duruyorsun ? " diye sordum.
" Anlamadım ? "
" Böyle tatlı iki çocuğun var onlardan ayrı kalıyorsun , onları yemeden nasıl duruyorsun ? "
![](https://img.wattpad.com/cover/263278019-288-k794748.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İTALYAN TASARIMCI +18
ChickLit( YETİŞKİN İÇERİK - CİNSELLİK VE KÜFÜR BARINDIRIR ! ) Michele Morrone ' nın gerçek hayatını anlatmaktadır. .Bu kitapta 365 dni karakterlerinin filme dahil oluşunu kendi kafama göre uyarladım. Yani AA 365 dni falan yazma yorumlara __________________...