32. Bölüm

5.4K 114 21
                                    

Burada yazan Michele ' ye dair olan tüm bilgiler gerçek . Anna ile ilişkileri kurgudur.
Bugün evde sakinlik vardı . Michele ve Anna kitap okuyordu . Yani tabi Michele ' nin İtalya'da ki kitapçılarda aratıp tarattığı bebek gelişimi , bakımı vs kitapları... Marcus ve Brando gayet sakin uslu uslu Rocco ile oynuyordu ( Rocco : Michele ' nın köpeğinin ismidir.)

Tüm dikkatini vermiş kitap okuyan adamın dikkatini dağıtan şey Brando olmuştu . " Papi sıkıldım ! Papii ! "

Anna Brando ' yu kucağına çekip alacağı sırada Brando durdu ve eliyle kadının  karnına koyup işaret etti. " Anna bebeğin canı acır mı ?Senin kucağına oturduğumda ! "

Saçlarını okşadı ve konuştu. " Hayır canım canı acımaz . O seni ve abini çok seviyor. Yanına geldiğinde ona dokunduğunda mutlu oluyor."

" Gerçekten mi ? Bende onu seviyorum söyler misin kardeşime"

Michele nihayet kitabı kenara bırakmış sevdiği kadın ve oğlunun tatlı diyalogunu dinliyordu . Marcus babasının yanına gelip sarılıp öptü.

" Baba seni çok özlüyorum . Hep bizimle kal . " dedi adamın sakallarını okşayıp.

" Oğlum biliyorsun benim işim burada annen işi Lübnan ' da . Ben gelemem annen de buraya gelemez . Ama tatil de ve belli zamanlarda şimdi olduğu gibi bir araya geliyoruz . Bende sizi çok özlüyorum . "

" Tamam evet ama özlüyorum."

Marcus 7 yaşında bir çocuk . Brando 4 yaşında . Bu iki tatlı çocuğun yapımında emeği geçen Rouba ve Mikiye tşk.

" lMmm kim  gelato ister ? " ( Dondurma)

" Beeen ! " dedi Marcus.

Durumu kartaran sevgilisine öpücük atarak baktı Michele . Anna adamın kucağına oturdu . Marcus ve Brando da bu ikiliye sıkıca sarıldı. " Hey Brando dondurman eriyor. " diyerek uyardı kardeşini.

Brando elindeki dondurmaya baktı . Eline de biraz damlamış olduğu gördü.
Michele gülerek oğlunun elindeki dondurmayı aldı ve dondurma bulaşmış parmaklarını ısırdı. " Ayya ayya ! ( İtalyanların acıyı telaffuz etme şeklidir. Bizdeki ah gibi. )

" Papa parmağım ."

" Oğlum bu parmakların dondurmadan daha lezzetli . "

" Papa hayır hayır . " deyip gülüyordu.

Marcus , gülen Anna ' ya baktı ve kadına bir anda sıkıca sarıldı ve yanağını okşadı.
" Sen çok tatlı gülüyorsun Anna . "

Anna yanağında gezinen parmakları tutup öptü. " Sende çok tatlı bakıyorsun Marcus . Yeşil gözlerin çok tatlı."

" Senin gözlerin mavi mi ? Mavi rengi okulda öğrendik . "

" Aaa peki o zaman benim gözlerim ne renk oğlum ? "

Brando araya girdi ve bağırdı. " Ka ! Ka Ka rengi ! "

" Ka rengi mi ? " dedi Anna ile Michele.

" Evet Ka ! "

" Papi o kahverengi demiyor Ka diyor "

" Afferim oğlum doğru Ka rengi yani kahverengi evet doğru afferim benim iki oğluma "

" Alışverişe gidelim mi? baba kardeşimiz için lütfeeen ! " dedi Marcus tatlı tatlı baktı Anna ve Michele ye..

İkisi de onun bu haline gülüyordu. Marcus da Brando da çok güzel benimsemişti.

" Ama daha kız mı erkek mi bilmiyoruz !"dedi Anna karşında cevap bekleyen üç erkeğe bakarak.

" Bir çözüm buldum galiba iki tane alabiliriz bir kız bir erkek için ! "  dedi Michele .

İTALYAN TASARIMCI +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin