Hayatlarında büyük bir değişim olacaktı . Bir bebekleri olacağını öğrendikleri günden bu yana bir çok şey yaşanmıştı. En son düzenlenen galada michele anne ile olan aşkını itiraf etmiş şimdi ise doğuma sadece üç ay kalmıştı . Michele birçok eşya almış , odayı bebek için boyamıştı . Herşeyi kendi yapıyordu . Anna ise bu son zamanları çoğunlukla yatarak geçiriyordu . Brando ve Marcus bu akşam onlara gelecekti . Rouba eski kocasını arayıp geleceklerini söylemişti . Rouba ve Anna iyi anlaşıyordu . Aralarındaki buzlar erimişti . Ona hamilelik ve bebek bakımı hakkında tecrübelerini anlatıyordu . " Aşkım ne yemek yapmamı istersin ? " diye sordu adam .
" Şuan sadece uyumak istiyorum. " diye fısıldadı kadın . Adam yanına gelerek önce karnını daha sonra kadının saçlarını okşadı . " Sevgilim yapıp getireceğim ve size yedireceğim . İş teklifleri gelmeye başladı . Bir sinema filmi için görüşeceğim . Bunu ilk sana söylemek istedim. Güzel olacağını düşünüyorum. Megan Fox ile oynayacağız bu rolü alacağıma çok eminim . " dedi adam kadına bakarak heyecanla anlatıyordu . Michele böyle heyecanla anlatırken kadın da onu merakla dinliyordu . O anlatırken sakallarını okşuyordu . Adam sakallarında gezinen eli öptü . " Keşke daha fazlasını yapabilsek . Üç ayın hızlıca geçmesini istiyorum . " dedi adam .
Anna gülerek , " sen bırak sevişmeyi , uyuduğuna şükredeceksin sevgilim . "
" Ah biliyorum. Ama sevişmek için an yaratmayı da biliyorum . Bu üçüncü çocuğum . Şimdi bir kızım olacağı için mutluyum. İki oğlumun ardından bir tane kızım olmasını çok istemiştim. "
Tam öpüşecekleri sırada Anna burnunu tutarak
" Aşkım öğğhh yanık kokusu geliyor . Çok kötü ."" Ahh risootto !!! " diyerek mutfağa koştu adam .
O sırada kapı çaldığında tam Anna kalkacağı sırada adam koşarak " yat sen . " diyerek kapıyı açtı . Rouba ve çocuklar gelmişti . Rouba gğlerek. " Merhaba Miki . " diyerek elindeki keki mutfağa götürdğ . Çocuklar babslarına sıkıca sarıldı . Marco " baba sen yemek mi yaptın ? "
Brando gülerek " baba çok sakarsın bak yemek dökmüşsün üstüne . " Diyerek gülmeye başladı . İki çocuk da gülerken babaları onları gıdıklamaya başladı . Anna kafasını koltuktan uzatarak " hey ben de buradayım . "
" Annaaaaaa ! " diyerek ilk koşan brando olmuştu . Onu ilk günden beri çok sevmişti küçük adam. Brando ' nun gözleri kocaman açıldı. Kocaman karnına bakarak " baba Anna çok mu yemek yedi karnı kocamannn ! " dedi şaşkınlıkla .
Marcus yanına gelerek " orada bebek var . Sen de oradaydın . Annemin karnında . "
Brando kadının göbeğine dokunduğunda göbekte bir hareketlenmr oldu ve bebek hareket etmişti. Brando bir anda olan ani hareketten dolayı korkup elini çekmişti .
" Kardeşiniz size merhaba diyor çocuklar. " dedi Michele.
" Adı ne olacak ? " Dedi rouba yan koltuğa oturduktan sonra heyecanla ikiliye yönrldi .
" Henüz karar veremedik ."" Papa oyun oynayalım mı ? " diyerek babasını çekiştiriyordy Brando.
Oğlunu kucağına alarak havaya kaldırdı . Ardından marcusa baktı ve onu da diğer eline almıştı . Popolarından ısırıyo gibi yapıyordu arada arkaya atıyormuş gibi yapıoyordu .
" Kızınla bu kadar sert oyunlar oynayamayacaksın. Ons çok nazik davranacağına eminim. ." Dedi rouba .
Anna elini okey işareti yaparak " evet kesinlikle katılıyorum. "
" Kız babası olmak ... Ah bu duygu için tanrıya teşekkür ederim. " dedim iç çekerek . Konuşurken bile heyecan doluyordu içine
" Bizim için etmeyecek misin ? " dedi Brando dudaklarını büzerek ..
" Ah dai amore ! " Deyip ona sıkıca sarıldı.. " sizin her gün şükrediyorum. Tanrı sizi her zaman korusun oğullarım. Sizi ve kardeşimizi çok seviyorum . Ona birlikte bakacağız . Sizden çok şey öğrenecek . "
" Ona Pokemon kartlarımı verebilir miyim annne ? " dedi Brando.
" Ah papa o bana vermiyor. Kız kardeşine kartını verecek . O zaman ben de ona oyun konsolumu vereceğim. " Dedi marcus kıskançlıkla. Rouba kek getirmiş , servis etmişti.
" Papa sakallarında bir tane beyaz var . " Dedi Brando .
Marcus eliyle diğer beyax sakallarını sayarak " hayır bak beş tane var . "
" Ahhh çocuklar. Şimdi bu yaşlı adam sizi kovalayacak . " Deyip çocukları yere bıraktı.
Onlar kaçıyor , adam kovalıyordu . Rouba ve Anna onlstı izliyordu . " O harika bir baba . " dedi Rouba . İyi bir eş değildi ama o iyi bir baba olmuştu her zaman için . " O her zaman ilgileniyor. Sürekli bana onları anlatıyorfu kesinlikle o iyi bir baba . Baksana çok eğleniyor üçü de . "
Koca adam koltuktan atlıyor eğlenerek koşuyordu. En sonunda yorularak kendini koltuğa attı . " Ah ! Acıktım . "
İkili babalarını taklit ederek koltuğa kemdilerini atmış ve acıktıklsrını söylemişti ." Hadi yemek hazırlıyoruz beyler . " dedi Rouba ..ayağa kalkarak mutfağa ilerledi peşinden üç adamo da götürdü .
" Sen Anna ? Ne istersin ? " ..
Rouba ' nın sorusuyla elini havaya kaldırarak elindeki keki gösterdi . " Bu yeterli şuan .."
" Ah hayır ! Sağlıklı şeyler yemen gerek . Sebze çorbası yapacağım. "
" Teşekkürler rubi ! " deyip öpücük attı Anna.
Herkes birkaç birgetirerek sofrayı kurmuşlardı . Anna masaya geldiğinde dudaklarını yalayarak " mmmmh harika gözüküyor. Çok güzel kokuyor . " deyip bir kaşık aldı.
" Bu çorba hamile olduğum dönemlerde bana çok yardım etmiş midemi rahatlamıştı . Tarifini Miki bliyorfu ama unutmuştur veririm ben tekrardan. "
" Rubi gerçekten unuttum . Mutfakta pek iyi değilim . "
Yemeklerini yerlerken Brando babası ile İtalyanca konuşuyordu . Lübnan da kaldıklarından İtalyanca pratiğine pek fırsat kalmıyordu . Rouba onlstla hem İtalyanca da konuşarak unutmalarına engel olmaya çalışsa da çoğunlukla arapça konuşulan bir ülkeydi.
Marcus gülerek " baba parka gidecek miyiz ? "
" Evet oğlum gideceğiz. Sabah olduğunda gideceğiz ve sonra orada spor da yapacağız .."
" Ah hayırrr ! " Diyerek elini iki yana salladı Brando .
" Babam gibi kaslarım olacak .." dedi Marcus
" Benim var zaten bak . " diyerek kolunu sıkarak kaslarını gösterdi Brando .
" Of oğlum kasların harika.Eminim benden daha çok kaslarınız olacak . Ben kaslarım için en çok bu çorbayı içmiştim ." diyerek çorbayı içmeye başladığında iki oğlu da kaşıklayarak çorbalarını yemeye devam ediyordu. Büyük bir iştahla yemiş ve ikinci tabağı istemişti ikili .
" Afiyet olsun oğullarım . " deyip öptü ikisini ardından Anna ' nun karnını okşadı . " Sana da afiyet olsun küçük kızım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İTALYAN TASARIMCI +18
ChickLit( YETİŞKİN İÇERİK - CİNSELLİK VE KÜFÜR BARINDIRIR ! ) Michele Morrone ' nın gerçek hayatını anlatmaktadır. .Bu kitapta 365 dni karakterlerinin filme dahil oluşunu kendi kafama göre uyarladım. Yani AA 365 dni falan yazma yorumlara __________________...