~34.Bölüm ~

1.8K 58 12
                                    

Hayatlarında büyük bir değişim olacaktı . Bir bebekleri olacağını öğrendikleri günden bu yana bir çok şey yaşanmıştı.  En son düzenlenen galada michele anne ile olan aşkını itiraf etmiş şimdi ise  doğuma sadece üç ay kalmıştı .  Michele birçok eşya almış , odayı bebek için boyamıştı . Herşeyi kendi yapıyordu . Anna ise bu son zamanları çoğunlukla yatarak geçiriyordu . Brando ve Marcus bu akşam onlara gelecekti . Rouba eski kocasını arayıp geleceklerini söylemişti . Rouba ve Anna iyi anlaşıyordu . Aralarındaki buzlar erimişti . Ona hamilelik ve bebek bakımı hakkında tecrübelerini anlatıyordu . " Aşkım ne yemek yapmamı istersin ? " diye sordu adam .

" Şuan sadece uyumak istiyorum. " diye fısıldadı kadın . Adam yanına gelerek önce karnını daha sonra kadının saçlarını okşadı . " Sevgilim yapıp getireceğim ve size yedireceğim . İş teklifleri gelmeye başladı . Bir sinema filmi için görüşeceğim . Bunu ilk sana söylemek istedim. Güzel olacağını düşünüyorum.  Megan Fox ile oynayacağız bu rolü alacağıma çok eminim . " dedi adam kadına bakarak heyecanla anlatıyordu . Michele böyle heyecanla anlatırken kadın da onu merakla dinliyordu . O anlatırken sakallarını okşuyordu . Adam sakallarında gezinen eli öptü . " Keşke daha fazlasını yapabilsek . Üç ayın hızlıca geçmesini istiyorum . " dedi adam .

Anna gülerek , " sen bırak sevişmeyi , uyuduğuna şükredeceksin sevgilim . "

" Ah biliyorum.  Ama sevişmek için an yaratmayı da biliyorum . Bu üçüncü çocuğum . Şimdi bir kızım olacağı için mutluyum. İki oğlumun ardından bir tane kızım olmasını çok istemiştim. "

Tam öpüşecekleri sırada Anna burnunu tutarak
" Aşkım   öğğhh yanık kokusu   geliyor . Çok kötü ."

" Ahh risootto !!! " diyerek mutfağa koştu adam .

O sırada kapı çaldığında tam Anna kalkacağı sırada adam koşarak " yat sen . " diyerek kapıyı açtı . Rouba ve çocuklar gelmişti . Rouba gğlerek. " Merhaba Miki . " diyerek elindeki   keki mutfağa götürdğ . Çocuklar babslarına sıkıca sarıldı . Marco " baba sen yemek mi yaptın ? "

Brando gülerek " baba çok sakarsın bak yemek dökmüşsün üstüne . " Diyerek gülmeye başladı . İki çocuk  da gülerken babaları onları gıdıklamaya başladı . Anna kafasını koltuktan uzatarak " hey ben de buradayım . "

" Annaaaaaa ! " diyerek ilk koşan brando olmuştu . Onu ilk günden beri çok sevmişti küçük adam.  Brando ' nun gözleri kocaman açıldı.  Kocaman karnına bakarak " baba Anna çok mu yemek yedi karnı kocamannn ! " dedi şaşkınlıkla .

Marcus yanına gelerek " orada bebek var . Sen de oradaydın . Annemin karnında . "

Brando kadının göbeğine dokunduğunda göbekte bir hareketlenmr oldu ve bebek hareket etmişti.  Brando bir anda olan ani hareketten dolayı korkup elini çekmişti .

" Kardeşiniz size merhaba diyor çocuklar. " dedi Michele.

" Adı ne olacak ? " Dedi rouba yan koltuğa oturduktan sonra heyecanla ikiliye yönrldi .
" Henüz karar veremedik ."

" Papa oyun oynayalım mı ? " diyerek babasını çekiştiriyordy Brando. 

Oğlunu kucağına alarak havaya kaldırdı . Ardından marcusa baktı ve onu da diğer eline almıştı .   Popolarından ısırıyo gibi yapıyordu arada arkaya atıyormuş gibi yapıoyordu .

" Kızınla bu kadar sert oyunlar oynayamayacaksın. Ons çok nazik  davranacağına eminim. ." Dedi rouba .

Anna elini okey işareti yaparak " evet kesinlikle katılıyorum.  "

" Kız babası olmak ... Ah bu duygu için tanrıya teşekkür ederim. " dedim iç çekerek . Konuşurken bile heyecan doluyordu içine

" Bizim için etmeyecek misin ? " dedi Brando dudaklarını büzerek ..

" Ah dai amore ! " Deyip ona sıkıca sarıldı.. " sizin her gün şükrediyorum.  Tanrı sizi her zaman korusun oğullarım.  Sizi ve kardeşimizi çok seviyorum . Ona birlikte bakacağız . Sizden çok şey öğrenecek . "

" Ona Pokemon kartlarımı verebilir miyim annne ? " dedi Brando. 

" Ah papa o bana vermiyor. Kız kardeşine kartını verecek . O zaman ben de ona oyun konsolumu vereceğim. " Dedi marcus kıskançlıkla. Rouba kek getirmiş , servis etmişti.
    

"   Papa sakallarında bir tane beyaz var . " Dedi Brando .

Marcus eliyle diğer beyax sakallarını sayarak " hayır bak beş tane var . "

" Ahhh çocuklar. Şimdi bu yaşlı adam sizi kovalayacak . " Deyip çocukları yere bıraktı.

Onlar kaçıyor , adam kovalıyordu . Rouba ve Anna onlstı izliyordu . " O harika bir baba . " dedi Rouba . İyi bir eş değildi ama o iyi bir baba olmuştu her zaman için . " O her zaman ilgileniyor.  Sürekli bana onları anlatıyorfu kesinlikle o iyi bir baba . Baksana çok eğleniyor üçü de . "

Koca adam koltuktan atlıyor eğlenerek koşuyordu.  En sonunda yorularak kendini koltuğa attı . " Ah ! Acıktım . "
İkili babalarını taklit ederek koltuğa kemdilerini atmış ve acıktıklsrını söylemişti .

" Hadi yemek hazırlıyoruz beyler . " dedi Rouba ..ayağa kalkarak mutfağa ilerledi peşinden üç adamo da götürdü .

" Sen Anna ? Ne istersin ? " ..

Rouba ' nın sorusuyla elini havaya kaldırarak elindeki keki gösterdi . " Bu yeterli şuan .."

"     Ah hayır ! Sağlıklı şeyler yemen gerek . Sebze çorbası yapacağım.  "

" Teşekkürler rubi ! " deyip öpücük attı Anna.

Herkes birkaç birgetirerek     sofrayı kurmuşlardı . Anna masaya geldiğinde dudaklarını yalayarak " mmmmh harika gözüküyor.  Çok güzel kokuyor . " deyip bir kaşık aldı.

" Bu çorba hamile olduğum dönemlerde bana çok yardım etmiş midemi rahatlamıştı .    Tarifini Miki bliyorfu ama unutmuştur veririm ben tekrardan.  "

" Rubi gerçekten unuttum . Mutfakta pek iyi değilim . "

Yemeklerini yerlerken Brando babası ile İtalyanca konuşuyordu . Lübnan da kaldıklarından İtalyanca pratiğine pek fırsat kalmıyordu . Rouba onlstla hem İtalyanca da konuşarak unutmalarına engel olmaya çalışsa da çoğunlukla arapça konuşulan bir ülkeydi.

Marcus gülerek " baba parka gidecek miyiz ? "

" Evet oğlum gideceğiz. Sabah olduğunda gideceğiz ve sonra orada spor da yapacağız .."

" Ah hayırrr ! " Diyerek elini iki yana salladı Brando .

" Babam gibi kaslarım olacak .." dedi Marcus

" Benim var zaten bak . " diyerek kolunu sıkarak kaslarını gösterdi Brando .

" Of oğlum kasların harika.Eminim benden daha çok kaslarınız olacak . Ben kaslarım için en çok bu çorbayı içmiştim ." diyerek çorbayı içmeye başladığında iki oğlu da kaşıklayarak çorbalarını yemeye devam ediyordu.  Büyük bir iştahla yemiş ve ikinci tabağı istemişti ikili .

" Afiyet olsun oğullarım . " deyip öptü ikisini ardından Anna ' nun karnını okşadı . " Sana da afiyet olsun küçük kızım."

 

   

 

İTALYAN TASARIMCI +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin