Kadınlar günü

296 23 131
                                    

Genç kadın sabah saatlerin birinde gözlerini açar. Yatağında yanına bakarak sevdiği adamı yerinde göremez. Tam kalkarken komidin üstündeki telefonunu götürürken, yere bir not kağıdı ve düşer ve komidin üstünde bi' kırmızı gül görür. Kadın tek kaşını kaldırarak bunun ne olduğunu anmaya çalışır ve eline alarak kağıdı okur:

"Canım, operasyon çıktığı için benim erkenden gitmem gerekiyordu ve sana kıyamadığım için uyandırmadım. Kadınlar günün kutlu olsun, bana dünyaya bağlayan kadın, dünyanın en güçlü annesi... seni seviyorum sevgilim".

Genç kadın gülümseyerek: "Ah Fethi, yine yaptın bi' kibarlık. Bende seni seviyorum sevgilim". Diyerek aşklarının meyvesi olan kızının yanına gider ve onun da yanında bi' notla, oyuncak bi' tavşan görür. Kızcağız anlamsız ğıldamalarla ellerini çarpar gamzeli gülüşü ile, gözleri ışıl ışıl parlayarak sanki der ki "annecim, oku notu babacım ne yazmış". Eylem'in gözleri parlak şekilde: "Meleğim merak mı ettin sen, babanın yazdığı nota. Tamam tamam tombul yanaklım hemen okuyorum".

Genç kadın mektubu okuyarak: "sabah babacını göremeyin üzülme tamam mı benim tavşanım. Biliyorum çok özleyeceksin, haklısın bende sizi daha çok özleyeceğim. Ama anneciğin yanında. Benim onun da yanında olduğunu hissedebilirsin. Çünkü ben hissediyorum her zaman... Kadınlar günü yalnızca kadınlar için değil benim. Kızlar için de geçerli. Senin de günün kutlu olsun prensesim... seni seviyorum babasının süsü".

Kadının gözleri dolarak gülümser ve Mercimek de oldukça keyiflidir, mektubu okuduktan sonra. Tavşanıyla oynar ve Eylem bebeğini kucağına alarak: "Zeynep'cim, sence babamız çok romantik değil mi?" Mercimek bi' şeyler ğığıldar ve kadın kafasıyla onaylayarak: "Hı hı bence de. Hem kibar, hem de romantik babamız. Hadi gidelim biraz teyzenlere misafir edelim". Kadın kendisini ve bebeğini hazırlar, kızını kucağına alıp evden çıkar.

Genç adam kardeşler ile birlikte operasyona çıkmıştır. Gonca'sı eline almış, düşman vurur ve hayat  kurtarır. Hepsi birer birer karşı tarafındaki pisliklerini temizlerdi, ama sayıları bitmez. Mücahit deli gibi bağırarak silahını kullanırken, diğerleri de bıkkın şekilde atışmaya devam eder.

Fethi göz devirerek telsizden Mücahide: "Keşanlı, biraz sessiz atsana atışlarını". Mücahit bunalmış hâlde: "Avcı, sabahın erken saatlerinden beri çalışıyoruz, bıktım bunaldım valla. sabahtan beri çatışıyoruz ya!" Ateş yorgun sesle: "Avcı, kardeşim destek lazım bize yoksa bitmeyecekler bunlar". Feyzullah: "Komutan'ım, gittikçe kalabalıklaşıyorlar n'apıcağız?"      

Adam ayrı ayrı çatışmanın artık anlamsız olduğunu görür ve kardeşlerine: Haklısınız beyler, böyle olmayacak. Ben şimdi istihbarat konuşayım, bakalım buraya uygun hava kuvvetler gelecek mi?

Genç adam telsizini çıkartarak bi' komutanla konuş yapar: "Komutanım, biz burada fena şekide sıkıştık, karşı taraf her defasında da artıyorlar. Mamulatımız çok az, acilen buraya hava kuvvetler gelmeli". Komutan monitörden Tim'in olduğu yere dikkatlice bakar: "Fethi, senin dediğin yer çok riskli, sizin hayatınız tehlikelide olabilir". Fethi kendinden emin şekilde: "esir olmaktansa, burada Şehit olmayı tercih ederiz komutanım. Komutan: az daha dayanın".

Genç kadın arka koltukta bebeğinin yerini rahatlıktan sonra, kokusunu içine çekerek yanaklarından öper ve arabanın kapısını kapatır. Kendisi de arabasına binerek arkadaşının evine doğru yola çıkar. Dikiz aynasını ayarladıktan sonra, kızına bakarak gülücükler saçarak: "Benim kızım, annesi ile gezmeye mi çıkıyor?" Sevimli kızcağız gözlerini açıp kapatır. Eylem bebeğinin cevap verme şekline kıkırdar ve sözüne devam ederek: "ama babayı çok özledik değil mi?" Zeynep babasının ismi duyar duymaz gözleri parlar ve ellerini birbirine çarpar hızlıca: bak bak "Zeynep hanım, nasıl babasını duydu sevindi. Ama bende çok özledim, keşke işleri bi' an önce yanımıza gelip, saçımızı okşayarak masal anlatsa bize..."

Tarifsiz aşk hikayeleri... *EyFet*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin