Tarifsiz aşk hikayeleri... *EyFet*

86.Bölüm:Kavuşmak

Herkes Ateşin sesiyle Nazlıya bakar. Ateş elini Nazlının yüzünü hafifce sallar ve endişe ile: Kelebeğim aç gözünü n'olur. Bana bak, Nazlım. Erdem Albay da Ateşden kalıcı değildir ve telaşlanır: Kızım, Nazlı kendine gel yavrum. Ateş Nazlıyı kucağına alır: Şimdi doktorun yanına götürüyorum, endişelenmeyin siz. Herkes meraklanır aniden ne oldu diye.

Nazlıyı doktorun yanına götürür, muayine eder. Ateş üzgünce kelebeğim n'olur kendine gel, böyle kötü şakalar yapıp üzme beni. Nazlı kendine gelir ve etrafına bakar. Görür ki, başka odadadır ve Ateş'den başkası yoktur yanında: n'oldu bana ya?! Nerdeyim ben. Ateş yukarı bakarak mırıldanarak şükürler eder ve Nazlının yanağını okşar: Korkma kelebeğim iyisin, sadace başın döndü. Bu sırada doktor içeri gelir. Ateş endişeli şekilde doktora sorar: Doktor hanım, kötü bir şey yok değil mi? Doktor evrakları inceleyerek: merak etmeyin eşinizin durumu gayet iyi, sadece stres yapmasın, yorulmasın ve bebeğine iyi baksın yeterli. NazAt şaşkınla bir ağızda: Ne? Doktor gülümseyerek: evet, Nazlı hanım 1aylık hamilesiniz.

Doktor odadan çıkar. Ateş durgunlaşır: Ben şimdi baba mı oluyorum?! Nazlı mutlulukla: Evet, Ateş Açar sen baba oluyorsun, bende anne oluyorum. Mutluluktan uçarlar. Ateş aniden üzülür ve başı eğik şekilde ağlayarak: Ben nasıl baba olacağım ki çocuğuma?! Anne-baba sevgisi hiç görmedim ben? Nasıl sevgimi göstereceğim?

Nazlı elini Ateşin yüzüne dokunar ve duygulanarak: anlıyorum seni. Bende anne sevgisinden yarım kaldım. Biz birlikteyken sevgimizi nasıl yansıtıyoruzsak, annem-babam nasıl bize sevgi gösterdiyse, bizde aynı şekilde çocuklarımıza şefkatla sevgimizi göstereceğiz. Ateş sımsıkı Nazlıyı sarılır: iyi ki varsın, iyi ki benim kelebeğimsin.

NazAt odadan çıkar ve herkesin yanına sırıtarak gelirler. Genç kadın anlam veremez: canım iyi misin?! Nazlı Ateşe: birlikte söyleyelim mi? Ateş: söyleyelim. Mücahitin deliliği tutarak: aga, söyleyin artık çatlatmayın insanı.

NazAt hamileyiz diye part diye söylerler. Herkes şaşırır Nazlı kadının elini tutarak gülücükler saçarak: teyze oluyorsun Eylemcim, teyze. Ateş kıkırdayarak: ya da yenge oluyorsun. Eylem zorlukla gülümser. Ateşe: kardeşim hayırlı olsun. Ateş: eyvAllah dayıoğlu, Eylem: ne zaman? Ateş: doğuma mı? Eylem göz devirerek: yok üniversiteye kayıt olma herhalde kaç aylık Ateş: he daha 1 aylık.

Erdem duygulanarak: ben şimdi dede mi oluyorum? Nazlı göz yaşlarına boğularak: evet babacım, dede oluyorsun. Erdem kızına sarılarak: keşke annende bu güzel haberi duysaydı. Nazlı: keşke...ama ben hisediyorum baba, annem duyuyor ve çok mutludur.

Herkes tebrik eder, genç kadın da tebrik eder ve giderken Keşanlı merakla: Nereye Avcı kız? Eylem gülümseyerek: işim var gelicem Mücahit. Söyleyip gider. Feyzullah: Eylem abla bildirmiyor ama Fethi abinin ziyaretine gidiyor. Mansur: evet doğru söylüyorsun, kaç ay geçti hala Avcı'yı unutmadı. Kolay değil vAllah

Eylem sevdiğinin yanına gelir, gözleri dolu, zorla gülümseyerek: sevgilim, biliyor musun bugün çok mutlu olmasam da mutluyum (yani yalnızca Fethinin yanında tam mutludur) Feyzullahın bir oğlu oldu ve senin ismini koymuşlar, o kadar sevinçliydim ki tarifi yoktu, umarım sana benzer Fethi, gülümserken gamzeleri de çıkıyor biliyor musun?! Aynı senin gibi yakışıklı ve senin gibi bakıyor ama umarım sevdiğini hiçbir zaman bırakmaz (zarifçe göz yaşları akarak) ha bu arada Ateşde yakında baba olacak o kadar mutluydular ki... keşke biz 3'müzde mutlu olsaydık, ahh mutluluğa bu kadar yakınken biz... Fethi sizi çok özlüyorum, rüyalarıma geliyordun şimdi gelmiyorsun. İstemeden senin kalbini mi kırdım? Daraldın mı? N'olur beni hiç olmazsa rüyalarımda yalnız bırakma. Mezar taşını öper gider.

Tim dinlenme odasında sohbet eder. Mücahit merakla Ateş yanına gelir: eee Karabatak söyle bakalım ne koyacaksın bebeğin ismini? Mansur: dur be oğlum daha 8-9 ay var. Feyzullah kıkırdayarak: isimleri belli zaten Mücahit ve Mücahide. Karabatak göz devirerek: Aman Allah korusun. Bence benim kızım olacak ve aslında bir fikrim var.