Tarifsiz aşk hikayeleri... *EyFet*

Kaderimin oyunu (2)

Adam araba kullanarak kızını parka götürür, ama sürpriz yaptığı için kızı ona dargındır biraz: "Baba, nereye gidiyoruz?" Yukarıda aynadan bakarak: "Süpriz kızım söyleyemem". Kızcağız oflar ve sinirlenerek: "of ya söylemezsen söyle. 6 aydır izin vermiyorsun annemle konuşmama. Bana hep yalan söylüyorsun gelecek diye. Ama hâlâ gelmedi? Neden bizim yanımızda değil". Adam iç çekerek: "gelecek kızım, sakin ol. Sadece aceleyle iş için yurtdışına gitti o kadar. İşleri yoğun o yüzden konuşamıyor". Kızcağız üzülerek: "ya ben annemle konuşmak istiyorum, sesini özledim". Adam dişlerini sıkarak: "Şu an konuşamasın Jale, hem de kendisi ile sen okuldan çıktığında konuştum, toplantıya gidiyordu. Gelecek hafta dönecekmiş". Kızın duyduğu haberle çok mutlu olur ve ellerini kaldırarak: "yaşasın annem gelecek!"

Flashback

Kadın kocasını bir kadınla berbat bir şekilde görür ve ihanet uğradığı için gözyaşlarına boğulur, hızla uzaklaşır. Adam da karısının peşinden gider. Yoldan geçerken kocası karısının kolundan tutar, kadın gözyaşını silip ve sinirle: "sen nasıl adi herifsin?! Seni sevmiştim, inanmıştım sana. Bana bunu nasıl yaparsın Cemal?" Kocası karısını sakinleştirerek: "Helin, yanlış anladın O bana tuzak kurdu, benim hiçbir suçum yok". Kadın işaret parmağını göstererek: "sus yalan söyleme bana. Nasıl bi ş... olduğunu gördüm, inkar etme. Seninle boşanıyorum, bitti bu iş ve ne mal mülküm varsa, hepsini senden alacağım, kızımı da yanıma alacağım. Bir daha onun yüzünü göremeyeceksin". Kocası sert tokatla kadına vurarak: "sakın bir daha benimle böyle konuşma. Seninle boşanmayacağım. O paralar benim tamam mı?!" Kadın duyduğu sözle şok olarak: "Allah seni kahretsin! Sen nasıl bir insan ya?! Sen... demek benimle değil paramla evlendin değil mi?! Yazıklar olsun, ama merak etme kurşu kuruşuna hepsini alacağım" Kocası karısını sırıtıp iterek: "sen öyle san".

Bu sırada yoldan hızla araba çarpar ve çarpan kişi şokla kaçar. Kocası kadının yanına gider ve karısı kısık sesle: "azacık vicdanın varsa, kızıma iyi bak ve ona öldüğümü söyleme". Dedikten sonra kadın son nasihatini söyler ve ölür

Flashback son

Kızcağız bir yerde arabanın kaza olduğunu görür ve bağırarak babasına: "baba, baba bak kaza olmuş. N'olur yardım edelim ona". Adam arabasını müsait yerde park eder ve kızını sıkı sıkı çıkmamasını tembihler. Adam arabadan indiğinde olay yerine yakınlaşır.

Adam kadının sıkıştığı yerden görür ve şok olur. Bu arada bir telefondaki sesi duyar ve eline alır: "Eylem, orda mısın? Cevap ver n'olur, Eylem!" Adam telefonu kapatır. Yanındaki kimliği okuyarak kadına bakar: "Eylem Mercier. 1988 Fransa, Mersel doğumlu". Kimliği ve telefonu yere atar. Kadını kucağına alıp arabaya koyar. Kız kadına bakarak bir taraftan sevinirken ağlamaya başlar: "Anne, annecim n'oldu sana?" Zavallı kızcağız kadını annesine benzetmişti. Adam kızını sakinleştirerek: "üzülme iyi olacak korkma". Söyleyerek hastaneye götürür.

Nazlı telefonun kapatıldığını duyduktan sonra, tekrar arar ama bu kez telefon tamamen kapanmıştı. Kadın bu durumdan rahatsız olarak derhal sevgilisine arar endişeyle ve adam telefonu açar açmaz direk konuyu söyler: "Ateş, kötü bir şey oldu". Ateş anlam veremeden: "kelebeğim, bir sakinleş. Ne oldu? Kötü bir şey ne? Sana mı bir şey oldu?!" Nazlı oflayarak: "bana bir şey olmadı. Eylem. Eylem kaza geçirdi". Ateş oturduğu yerden hızla kalkarak: "Nasıl yani? Bunu sen nerden biliyorsun?" Nazlının gözleri dolarak: "bilmiyorum Ateş, telefonla konuşuyordum. Fethi'nin mezarından ayrılırken, Eylem'in arabasından çarpışma sesi geldi, kaç kere seslendim ses kapandı. Şimdi de arıyorum ulaşamıyorum". Ateş sevdiğini sakinleştirerek: "dur hemen sen endişelenme. Ben bir arkadaşlarla konuşayım". Nazlı: "beni habersiz bırakma". Ateş: "tamam Nazlım haber vereceğim".