İhanet

435 35 59
                                    

Genç kadın son 8.5 ay sürece ne acılar çekmişti ki... Daha önce ailesi için kendi kimliğinden vazgeçti, arkadaşını kurtarmak için, Zeynep feda etti ve kadın kucağına alamadığı bebeğini, unutamayacağı evlat acısını tatmıştı. En sonda da sevdiği adamı gözünün önünde, elinden sımsıkı tutarak son sözlerini, son nefesini vermişti. Eylem Fethi'nin intikamını Gonca'yla alsa da, içindeki acı hiç dinmemişti. Bütün bunlar için derdini kimse anlatamayacak için bir psikologun yanına gider.

Genç adam oturduğu odada canı iyice sıkılır. Parmağındakı gazoz parmağını çevirir, ağlamaya başlar: "Affet beni, Eylem. Görevim yüzünden senden ayrı kaldım aylardır. Keşke seni görebilsem, sesini o kadar özledim ki..."Adam odasından çıkar. Duyduğu sesle hızla, aşağı iner.

Tuna genç kadını güleryüzüyle karşılar: "Buyurun, hoş geldiniz". Eylem yüzüğünü çevirir, her zamanki haliyle, zorlukla gülümseyerek: "hoş bulduk". Tuna: "Randevunuz var mıydı?" Genç kadın tam konuşacakken Adam aylar sonra sevdiği kadının yüzünü görmüş, sesini duymuştu. Yüzünden narince gözyaşı akar. Tuna yukarı bakar, şaşkınlık: "aaa Deniz hocam, siz miydiniz?" Fethi derhal gözyaşlarını siler. Eylem karşısındakı adamı görür sarsıntı geçirir ve bayılır. Tuna telaşlanır, ne yapacağını bilemez. Genç adam endişelenmemesini söyler, kucağına alıp kendi odasına götürür.

Genç adam sevdiği kadının parmağında aldığı, ama takamadığı yüzüğünü görür ve ağlamaya başlar. Endişeli haliyle ellerini kadının yüzünü sağa sola sallar: "E-Eylem, ne olur aç gözünü. Kendine gel ne olur?! Bak senin yanındayım, bizi bırakma". Genç kadın yavaş yavaş kendine gelir, adam mırıldanarak: "şükürler olsun". Eylem sayıklayarak: Fethi sen misin? Kavuştuk mu sonunda? Fethi ağlayarak: ‽benim canıımm, burdayım. Evet, kavuştuk". Genç kadın gözlerini açar, adamı görür, yanından iter, hemen ayağa kalkar ve ağlama başlar.

Bu arada Tunanın yanına Piraye hanım (Pir.) gelir, endişeli halde görür. Pir. soğukkanlılıkla sorar: "Tunacım, ne oldu böyle heyecanlısın?" Tuna olan biteni, anlatır. Pir. dominant duruşuyla: "Hmm, gidiyim bakayım kadıncağız nasıl oldu?"

Genç adam Eylem'in yüzünü okşar ve ikili ağlar: "Fethi, sen, sen yaşıyorsun. Bu nasıl olur? Ama ben senin buz gibi elinden sımsıkı tuttum. Seni üniformada kanlar içinde gördüm, bana son sözün Eylem, Gonca'm sana, sen Allaha emanet!

Fethi sımsıkı sarılır kadına: "Her şeyi anlatacam, Eylem. Önce izin ver seni kollarımla sarıyım, seni sonsuza kadar öpeyim ve seni kalbimle yeniden daha çok seveyim. Seni çok özledim sevgilim. Genç kadın duyduğu sözler bir şey diyemez, ama adama sımsıkı sarılır".

Bu sırada Pir. gelir ve onları sarılmış halde görür. Gözlerini büyüterek: "Denizcim, ne oluyor burada?! Sizde kimsiniz?" Fethi boynunu sıkarak Pir.e: yanlış anladın, o benim kardeşim Ayşe. Eylem şaşkın şekilde adama, Pir rahatlamış gibi: "hmm, bende öyle sandım ki... Memnun oldum Ayşe, bende Denizin sevgilisi Pirayee". Eylem duyduğu şeyle şok olur. Eylem bir bahane uydurur çıkıp gider ağlayarak.

Fethi arkadan Eylem'e seslenir, ama asla durmaz. Pir. iyice şaşırır bu duruma, ne olduğunu sorar. Fethi: "Eylem, dur gitme! Her şey bitti, Piraye hanım. Sen herkes bilgi alıyorsun, yalandan destek oluyorsun ve ajan olarak bazılarına bilgilendiriyorsun. Sonra sevdiklerine karşı kışkırtıyorsun". Pir. sinirle: "bütün bunlar yalan sen nereden biliyorsun?" Fethi ses kaydını gösterir: "3-4 ayda seni tanıyarak, her şeyin burada dahil". Bu sırada polisler gelir, Pir.'i götürürken sinirle: "hainsin sen, ajansın. İnanmıştım sana Deniz, sevmiştim". Fethi gülümseyerek: "Ben Vatanıma bağlı askerim, senin gibi hainlerle iş biriliği olmam ve asla da sevmem. Ha bu arada benim adım Deniz değil Fethi. Fethi Kulaksız".

Genç adam dışarı çıkar, her yerde sevdiği kadını arar, ama hiçbir yerde bulamaz. Sonunda deniz kenarına gelir ve kadını bulur. Tam kadına sarılarken Eylem onu iter ve gitmek isterken Fethi durdurur: Eylem, izin ver her şeyi anlatıyım, zaten yeterince acı çektik, bundan sonra da her şey yoluna giderken bizi bırakma!

Genç kız yüzüğü çıkartıp, Fethi eline verirken gazoz kapağı elini keser. Eylem'in bir anlığına yarası hafiften acıtır. Fethi derhal Eylem'in yarasını öper ve gözyaşıyla: "acıdı mı?" Eylem sinirle ağlar ve elini kendine taraf çekmek istese de başaramaz: benim acılarım bunun yanında ne ki? "Çek elini, dokunma bana. Sen bize ihanet ettin Fethi".

Fethi ağlayarak: "ben sana, bize ihanet edecek adam mıyım? Ben bizim sevgimizi silebilir miyim?! Bak senin kadar benim yüreğim yandı, paramparça oldum. Sensiz benim adeta nefesim kesildi, Eylem". Eylem sinirle: "ne diye sana sevgilim diyor? Bu nasıl curet?" Eylem ile Fethi bankta oturur Fethi her şeyi sevdiği kadına anlatır: "Beni öldü zannettiklerinde, kalbim yeniden çarpmaya başladı. Senin için yeniden hem de. O kurşunlar benim canı yakmıyordu ki, Eylem seni yapayalnız bırakacağım için canım yanıyordu. Sensiz bir anım yoktu, Sana kavuşmak istedim, ama görev verdiler hem gizli görev. Kısa zamanlığına, ama bana asır geldi. Hep seninle olan hatıralar beni ayakta tuttu. Ama görevim her şeyden üstündü. Piraye hanıma kendime sevdirip, ondan bilgileri almalıydım. O da platonik aşık oldu ve bazı şeyleri öğrendim bende. Senin Selimle olan operasyonun gibi. Ve ben kimliğimi nasıl sakladımsa, seni de belaya dahil etmemek için ismini vermedim."

Eylem ağlayarak: "ama ben sana sebebi ne olursa olsun, ben senin karşına çıktım. Ben sensiz olan günlerimde hiç uyayamadım, sensiz nefesim kesildi, kimseye derdimi açıklaya bilmediğim için delirmek üzereydim ve bu yüzden psikologa geldim. Ama Medusa operasyonunda bu kadar zor değildi ki?!"

Genç adam: "Seni bunları yaşattığım için özür dilerim. İşte seni sevdiğim için mecbur kaldım. Bir tehlike olursa, senin belaya girermemen için tanıtmadım... Unutulmaz yaralar açtım sana, ama artık bu operasyon bitti. Söz veriyorum bundan sonra her şey çok güzel olacak. Ve de bundan sonra bizi kimse ayıramayacak. Hep mutlu olucağız. En son sen bana evlilik teklifi etmiştin, şimdi ben sana teklif ediyorum".

Fethi Eylem'in karşısında diz çöker. baş parmağı ile şehadet parmağın arasına yüzüğü tutar ve narin gözyaşıyla: "Seni her gördüğümde Hemingway'in sözünü hatırlardım, ama o yanıldı. Çünkü biz birbirimizi çok sevdik yaralansak da. Çünkü İki insan birbirini seviyorsa, bunda mutlu son vardır. Şimdi Eylem Mercier benimle evlenir misin?" Eylem Fethi'ye sımsıkı sarılarak: "bir daha bizi yalnız bırakmaz seninle evlenirim Fethi Kulaksız". Genç adam sözüm söz, seni bundan yalnız bırakmayacağım, hep senin yanında olacağım" der aylardır takamadığı yüzüğü takar ve kadını havalara uçurur.

Merhaba arkadaşlar, nasılsınız?

Biraz Kırmızı Oda'yla, biraz da Söz'le birleştirdim hikayeyi. Bir an aklıma geldi diye yazdım, ama içime nedense sinmedi hikaye umarım beğenirsiniz arkadaşlar

Yorumlarınızı ve satır arası yorumlarınızı bekliyorum 😊

Ve de vote yapmayı unutmayın 😊

Sağlıkla...Sevgiyle...EyFet'le kalın... 💫

Tarifsiz aşk hikayeleri... *EyFet*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin