B46

967 69 29
                                    

Ufuk tenine çarpan soğuğu önemsemeyerek üzerine yorganı daha fazla çekiştirdi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ufuk tenine çarpan soğuğu önemsemeyerek üzerine yorganı daha fazla çekiştirdi. Gözünü açacak hali yoktu gerçekten yorgun hissediyordu. Yağız'a doğru kayıp başını sevdiği boyuna saklamak istemişti. Yağız'ın sıcaklığı yeterdi belki...

Yorganı biraz kaldırıp yanındaki bedeni de güzelce sarmalamak istiyordu çünkü gerçekten çok süratli bir soğuk vuruyordu vücuduna... Fakat istediği gibi olmamış eli boşluğa düşmüştü.

"Yağız?" diyerek açtı gözlerini Ufuk. Yağız nerdeydi?

Aniden yatakta doğrulup sağına soluna bakındı fakat oda karanlık ve anladığı kadarıyla dış kapı açıktı. Yorganı üzerinden iteklerken eliyle yüzünü sıvazladı. "Yağız, yavrum nerdesin?" dedi koridora çıkarken.

Dış kapıyı açık görünce yutkundu. Öyle ki yutkunma sesini duymuştu. Hızlıca kapının önüne baktı. Ayakkabıları burdaydı. Geri kapıyı kapattı rahatlamış şekilde.

Belki de lavaboya kalkmıştı.

Dış kapı ise... belki yanlışlıkla açılmıştı eskiydi ya apartman ondandır. Buradaydı Yağız.

Geri koridoru yürürken banyonun kapısını tıklattı. "Yavrum içeride misin?"

Ses yoktu.

"Yağız iyi misin? Bak giriyorum içeriye?" dedi. Ufuk istemsizce gerilmişti. Banyonun kapısının kolunu tuttu fakat içeriye bakmak istemiyordu.

Soğuk kapı koluna daha fazla dokunmadan kapıyı açıp içeriye göz gezdirdi. "Yağız?"

Yoktu. Bomboştu banyonun içi.

"Hassiktir!" Ufuk elini saçlarına geçirip karıştırdı. Neredeydi?

Hızlıca odalarına dönüp telefonunu kaptı. Rehberdeki numarayı bulup tıklayınca çalmaya başlamıştı telefon. Ufuk telefonu hoparlöre verip yatağın üzerine bıraktı ve arkasında kalan giyinme dolabını açıp üzerine Yağız'ın hırkasını geçirdi. Kendi montunu daha geçen kirliye atmıştı. Dolapta asılı duran montu da hızlıca koluna astı.

Ufuk elindeki monta bakarken içinde tarifsiz bir duygu belirmişti. Bu soğukta montsuz ve ayakkabısız nerede olabilirdi?

"Ufuuk?" Telefonun ucundan sevdiğinin sesini duyunca montla bakışmayı kesti. Hızlıca telefonu eline aldı. "Yağız, yavrum nerdesin?" dedi aceleyle.

"Parktayıım, oturuyoruum, sende gel. Uyuyordun kaldırmadım seni." dediğinde Ufuk kaşlarını çattı. Kalbi çok hızlı atıyordu. "Sarhoş musun sen?" dedi. Yağız ağzında kelimeleri yuvarlarken kendi kendine başını salladı fakat Ufuk göremedi bunu. "Hangi parktasın?"

"Bizim evin önündekii. Ayaklarım üşüyor. Ayaklarım kopar mı sevgiliim?" dedi Yağız.

Ufuk başını sağa sola sallayarak evden dışarıya çıktı. Eline Yağız'ın ayakkabılarını alacağı için aramayı sonlandırıp telefonunu cebind koydu. Kaşlarını çatmıştı. Yağız'a kızmak için adımlarını büyük büyük atıyordu. Ne ara içki bulmuştu, içmişti bir de sarhoş olmuştu ki? Daha yeni konuşmuşlardı her şeyin düzeleceği hakkında.

BARBAR | GAY -tamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin