29.08.21-14.02.22
Sınıfa girene kadar hakkımdaki fısıltılar hiç kesilmemişti. Masama doğru giderken sıra arkadaşım olan Yasin çantasını yanındaki sandalyeme koyunca gözlerine baktım. Gözlerimin kızarıklığını o gün fark ediyor gibiydi. Hiçbir zaman yüzüme bakmamanın intikamını alır gibi tek tek inceledi tüm yüzümü. Hafiften kaşları çatıldı ve sonrasında gözlerini gözlerimden çekti.
Çantamın kollarını ellerimin arasında sıkıştırarak arkama döndüm. Oturmak için boş sıra bakındım. Sınıfın içerisine sabah güneşleri vurduğu için yanan gözlerimi kısıp sınıfa bakındım. Hem uykusuzdum hem de dozumu kaçırmıştım işte...
"Yağız, gel benim yanım boş." Cam kenarında en arkada oturan İrem seslenince ona doğru yürüyüp çantamı yere koydum ve sıraya oturdum. "Teşekkür ederim."
İrem gülümseyerek kalemliğini karıştırmaya başladı. "Yüzünün haline bak." Kaşlarımı çatıp kalemliğine baktım. İçerisinden bir fondöten çıkardı. "İnsanların eline daha fazla dedikodu verme." Fandöten kapağını açıp elinin üzerine biraz sıktı.
Gözlerime güneş ışıkları vurmaya başlayınca İrem'e bakmayı kesip önüme döndüm. "Dönsene bana."
"İstemiyorum." Dünden beri hiç konuşmadığım için çatallı çıkan sesime göz devirdim.
"Neden bunu kendine yapıyorsun? Görmüyor musun nasıl bakıyorlar sana?" İrem'e dönüp gülümsedim. "Duymuyorum." Tekrar önüme dönüp kollarımı sıraya yaslayıp başımı üzerine kapattım. "Ama ak-"
"Lütfen sus. Çok uykum var."
Gözlerimi kapatıp yanmanın geçmesini bekledim. Sabaha kadar uyuyamamıştım. Sürekli düşünüp durdum.
Neden nefret? Nefret edebileceği hiçbir şey yapmamıştım. Biri bir insanı sevdiği için bu kadar ağır cezalandırılmamalıydı.
Sabaha kadar oturdum. Salak gibi beni düşündüğünü varsaydım. Eski fotoğraflarıma bakmıştı çünkü eski saf temiz beni... hiç mutlu değildim. Ortaokula geçtikten sonra hiçbir şey eskisi gibi masal olmadı. Masallarda yaşamadığımı anladım.
Bir çocuk 12 yaşında top peşinde koşturmalıydı. Ekmek almamak için annesiyle tartışmalıydı. Babasının cebinden para çalmalıydı veya sevgili yapmalıydı değil mi?
Benim gibi bastırılmış duyguların içerisinde koskoca bir hiçliğin içerisinde kaybolmamalıydı.
Koca bir boşluk yaratmıştım kendime. Şimdi o boşluğun içerisinde kayboldum. Debelenip durdum yıllarca. Karanlık mıydı bilmiyorum ama bu boşluk beni boğuyordu.
İşte Ufuk'u ilk gördüğümde o boşlukta bir şeyler hissetmiştim. Nedenini asla bilmiyorum. Sanki bedenlerimizin arasında bir mıknatıs vardı ve beni ona hızla çekiyordu.
Sabah okula ilk girdiğimde yanımdan geçen iki kızın 'bu çocukta gaymiş' demesinden Ufuk'un bombasını attığını anlamıştım.
Bu okulda 3.5 yıl bitmişti. Bir kere bile yüzüme bakmayan insanlar gözlerime bakıp fısıldaştılar. Çöken omuzlarıma bile laf çekiştirdiler. Bunca yıldır yavaş yavaş biten beni görememiş ama bir insanın ortaya bir şey atması sonrasında dikkatlerini çekmiştim. Bu güzel miydi?
Hayır. Kesinlikle hayır.
Ufuk'un dikkatini çekseydim yeterdi bana. Sevmese bile yanımda olduğunu bilmek istemiştim. Evet, o kötü biriydi. Bunu zamanında o sokaklarda görmüştüm ama beni sevebileceğine inandırmıştım kendimi. Tek tutunabileceğim yalan buydu.
![](https://img.wattpad.com/cover/196983010-288-k156526.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BARBAR | GAY -tamamlandı
Teenfikce[TAMAMLANDI] ANGST bir insan, iki yok olan hayat tex-metin karışık !ANGST BİTİYOR SONRA BANA SÖVMEYİN!