Klişe birkaç kurgu başladım koşun bakın onlara
"İkna edebilmişimdir umarım?"
Kerem denen doktor elinde tuttuğu iğneyi masadan alınca başımı aşağı yukarı salladım.
Evet, ikna olmuştum ama hâlâ geceleri olanlar hakkında tam aklıma oturmayan şeyler vardı.
Ufuk'un hemen yanında oturuyordum. Utanmasam bacağına elimi koyup elimle yüzünü kapatacaktım. Dudağımı kemirirmeye devam ederken Kerem gülümsedi. "O zaman kolunu açar mısın? Son ilacını vuracağım koluna ve söylemeden edemeyeceğim; gerçekten çok güçlüsün Yağız. Şimdiye kadar birkaç krizi geçirmen gerekirdi ama tek bir tane bile atlatmadın umarım bu ilaçlardan sonra tamamıyla iyi olursun fakat sabah ve akşamki ilaçlarını aksatmamak şartıyla." Dedi vr konuşurken çoktan iğneyi yapmış karşımızdaki koltuğa oturmuştu.
Yanımda oturan Ufuk güldü. "Ee iyi bakıyorum da ondan." Ufuk'a dönüp gülümsedim. Gerçekten çok iyi bakıyordu bana. Gözlerimin altındaki morlukların yerini kırmızılıklar almış hatta hafif kilo bile almıştım. Biz bakışırken Kerem'in telefonu çaldı ve bakışmamız bölündü.
"Efendim aşkım?"
Kaşlarımı çatıp Kerem'i dinlemeye başladım. Sevgilisi mi vardı? Pekala, bu çok iyi bir haberdi.
"Geliyorum şimdi... Tamam gül bahçem."
dedi ve telefonu kapattı. Yüzümü buruşturup telefonda bize karşı hiç gçstermediği bir samimiyetle konuştu. Ayrıca gül bahçem nedir ya?Ufuk'a dönünce onun benden daha şaşkın olduğunu gördüm. Demek ki o da bilmiyordu.
Ufuk "Sevgili mi yaptın?" dedi.
Kerem dudaklarını birbirine bastırıp gülümsemesini gizlemeye çalışmıştı. Başını aşağı yukarı sallayınca Ufuk ellerini birbirine vurdu ve güldü. Gözlerim Ufuk'un birbirine çarptığı ellerinde takılı kaldı. Çok rahatsız etmişti bu ses beni. "Kim peki?"
"Suat."
"NE?" Ufuk o kadar yüksek bir sesle bağırmıştı ki kulağımın içerisinden beynime doğru çok şiddetli bir elektrik akımının geçtiğini hissettim.
(bu arada barbar bitince suat ve kerem'in hikayesi gelio aşiri ekşınlığ)
Gözümün tekini kapatıp ağrının geçmesini bekledim fakat cızıldamalar gitmiyordu. Kerem'in dudakları oynuyordu ama tek bir halt duyamıyordum.
Noluyor amınakoyayım? Sağır mı oldum durup dururken?
Gözlerimi kapatıp elimi kulaklarıma götürdüm. Kulağımı avuç içlerimle kapatıp bastırdım. İğrenç sesi susturmak istiyordum. Deli edecekti beni.
Koluma bir el değince gözlerimi açtım. Ufuk önümde dizlerinin üzerine çökmüş bir şeyler söylüyordu ama anlayamıyordum.
Kaşlarımı çattım, ellerimi kulaklarımdan çektim o esnada gözlerim ellerime takılmıştı. Titriyorlardı iyi de ben niye hissetmiyordum?
Gün içerisinde çok sık titremeler oluyordu ama hepsinde hissediyordum. Kemiklerimdeki ve ellerimdeki o ağrıyı.
Görüş hizama Ufuk tekrardan girmişti sanırım başımı elleri arasına almıştı. Neden hiçbir şey hissedemiyorum?
Göğüs kafesimin daraltıcı havasıyla derin nefes almaya çalıştım fakat başıma keskin bir ağrı saplandı ve tekrardan o kulaklarımdaki cızıltı başladı.
Sikeyim! Bu ne böyle?
Ufuk gitmiş yerine Kerem geçmişti. Ufuk neredeydi? Başımı çevirmek istemiştim ama olmuyordu. Ama çok geçmeden Ufuk geldi ve elindeki peçeteyi yüzüme kapattı. Şimdi hiçbir şey görmüyordum.
Sonrasında göz kapaklarım yavaş yavaş kapandı. Onları da kontrol edememiştim.
***^_^***
"Gel güzelim bana gelsen
Doğruyu yanlışı bulsam
Ya da gönlüne asker gönderip
Barbar devletler kursam."Saçlarımda gezinen bir şeyler vardı. Yüzüme soğuk bir şey değiyordu. Kulağıma dolan tanıdık şarkıyla uyanmıştım ama gözlerimi açamamıştım.
"Bu dünya bomboş, hiçbi' şeye üzülme değmez.
Ne yaparsan yap kalbin değişmez."Üzerimdeki ağır şey kalktı.
"O da hepten sana özel, göremesin onu kimseler.
Bana zaten ulaşamaz, anca bok atıp seyreder."Şarkının sesi kısıldı şimdi daha uzaktan geliyordu ses.
"Yağız?"
Ufuk.
"Hadi uyan yavrum."
Gözlerimi açamıyorum.
"Seni böyle görünce... kendimden daha çok nefret ediyorum. Neden yaptım? Neden kandırılmaya bu kadar müsaittim?" Sıcak bir el soğuk elimin üzerine değince ellerimin soğuk olduğunu fark ettim. Buz gibiydi.
"Olmadı işte. Hiçbir yere ait olamadım." Burnunu çekti. Ağlıyor muydu?
Ağlama, Ufuk. Yalvarırım
"Bazen bizi düşünüyorum biliyor musun? Bu kadar ortak noktamız varken nasıl bu denli uzağız birbirimize?"
Uzak değiliz ki.
"Ben kimseyi sevemezken sen beni çok sevdin. O kadar çok sevdin ki günlüğünde bahsettiğin babanın ailesinden nefretini bile yok ettin. Yazmıştın işte. Ne kadar nefret ettiğini. O gün bile bana sesini yükseltmedin ama yazmıştın orada. Neler yapacağını tek tek yazmıştın."
Okuma demiştim.
"Keşke o gün beni dövseydin. Belki içimdeki şu siktiğimin acısı biraz dinerdi."
Kıyamam.
"Yağız... ben bu son birkaç haftadır yaşadığımı hissediyorum. İlk defa sinirden öfkeden başımın ağrımadığı günlerim oluyor."
Bende Ufuk. Bende ilk defa yalnız hissetmeden uyuyorum. Sessiz bir eve uyanmıyorum.
"Sanırım sevildiğimi hissetmek bana çok iyi geldi ama gidersin diye de çok korkuyorum. Öğreneceksin. Gidersin diye çok korkuyorum."
Gitmem.
"Ben kendimi affedemiyorum. Kaç kişinin hayatını mahvettim."
Olsun.
"Çok insanın canını yaktım."
Küçüktün. Bilmiyordun
"Ben baban tarafından taciz edildim."
oha bombayi attim
![](https://img.wattpad.com/cover/196983010-288-k156526.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BARBAR | GAY -tamamlandı
Novela Juvenil[TAMAMLANDI] ANGST bir insan, iki yok olan hayat tex-metin karışık !ANGST BİTİYOR SONRA BANA SÖVMEYİN!