B41

1.5K 103 87
                                        

bazi arkadaşlar bana demis ki crome değil chrome diye yazilir.. canim benim kadar köylü olamadiginiz icin kiskamiyorsunuz sanirim 😾 bence benden daha köylüsü çorum diyordur da neyse... heh olay o değil bölümü cromedan okuyun yukarıdaki şarkıyla beraber... cromeda watty çok iyi agalar vip gibisiniz sonuna kadar bunu savunacağım hadi başlayalım.

*33k olduk*

yağız ve hasan'ın o geceki konuşmaları

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

yağız ve hasan'ın o geceki konuşmaları

'Neden getirdin beni buraya?' dedi genç oğlan. Hasan iç çekerek baktı hasret kaldığı mavilere... aslında hasret kaldığı maviler Yağız'ın değildi... yani Yağız'a ait değildi hasret.

Hasan, çocuktan bakışlarını kaçırıp masanın üzerindeki bilgisayara eğildi. "Sevgili oğlum, sorunu cevaplamak çok isterim ama öncesinde sana birkaç belge göstermem gerekiyor. Malum yakında reşit olacaksın..." dedi Hasan.

Yağız reşit olduktan sonra Hasan'ın üzerinden büyük bir yük kalkacaktı. 'Ona' karşı belkide vicdanı rahatlayacaktı. Burdaki 'o' Yağız değildi.

Yağız gibi bakan, Yağız gibi konuşan, Yağız gibi olan biri ama asla Yağız olmayan biri...

Yağız çekinen bir sesle "Ne tür belgeler?" dediğinde Hasan gülümseyerek sonunda açtığı belgeleri Yağız'a uzattı. 

Yağız babasının kendisine doğru iteklediği yazıyı okurken Hasan yüzündeki değişimlerden zevk almak için rahat bir pozisyonda oturdu. Onun acı çekmesi hoşuna gidiyordu işte!

Herkes... dünyadaki herkes karşısında acı içinde kıvransa bile içindeki öfke geçmeyecekti ya...

"Ne demek bunlar baba?" dedi Yağız. Baba demek hiç istemiyordu karşısındaki adama. Hem midesi bulanıyordu hem de karşısındaki yazılar onu engelliyordu.

"Ne okuduysan o işte! Benim oğlum falan değilsin." dedi. Tekerlekli sandalyesinde geriye doğru yaslanıp kollarını göğsünde bağladı.

Yağız ne yapacağını, ne diyeceğini bilemezcesine karşısındaki yazıyı tekrar okudu. Bir miras vardı ortada! Yağız'a kalan büyük bir miras.

"Şimdi, seni bu yaşına kadar getirdim. Bu kağıtları imzalayıp çıkıp gidiyorsunuz. Bir daha karşıma dahi çıkmıyorsun." dedi. Eğer ölmüş olsaydı miras zaten şu an Hasan'ındı fakat Yağız ölmemişti! Hasan'ın planlarına göre ilk Yağız ardından kendisinin ölmesi gerekiyordu.

"Beni bu yaşıma kadar sen mi getirdin? Güldürme beni! Bunları imzalamayacağım." dedi Yağız ve oturduğu yerden hızlıca kalkmıştı ama Hasan'ın gür ve kulağı tırmalayan kahkahası onu olduğu yere çiviledi. "Hiçbir yere gidemezsin. Daha konuşmamız bitmedi. Merak etmiyor musun babanı oğlum?" dedi.

Yağız'ın midesi kasıldı, kusmak istemişti. Oğlum deme bana diye haykırmak istese de sesini çıkaramamıştı. Merak ediyordu. Babasına inanmıyordu ki zaten. Başından savmak için her şeyi yapardı öyle değil mi? Çocukken o eve bıraktığı gibi yapardı.

BARBAR | GAY -tamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin