B48

1K 64 35
                                        

"Ufuk!"

"Ufuk uyanmalısın!"

"Sevgilim!"

"İnanamiyorum!"

"Kalksana ya!"

Yağız yağan kara bakarken neredeyse ağlayacaktı. Sabaha kadar uyuyamadığı için günün ilk ışıklarıyla duşa girmişti. Ardından sigara içmek için salona geçtiğinde pencereden görünen kar ile odaya koşmuştu. Üstündeki bornozu düzeltip yatağa oturdu. Ufuk'un yanaklarını öpmeye başlamıştı şimdi.

"Uyan, kar yağıyor. Kar!" dedi.

Ufuk ilk önce kaşlarını çattı ve yüzünün her yanına konan öpücüklerden kaçmak istedi fakat Yağız eliyle yanaklarından tutup başını sabitleyince kaçamadı ve homurdandı. "Yağız uykum var."

Yağız, Ufuk'un başını pencereye doğru çevirip neşeyle konuşmaya başladı. "Baksana kar yağıyor. Uzun zamandır kar yağmıyordu. Karda yürümeyi çok seviyorum. Hadi dışarı çıkalım." dedi hızlıca cümlelerini sıralarken.

Ufuk gözlerini açmaya çalıştı fakat gün ışığı yüzünden gözlerini kısmak zorunda kaldı fakat karşısında lapa lapa yağan karı görebiliyordu.

Başını Yağız'a çevirince gülümseyerek dışarıya bakan sevdiceğini akşama kadar izleyebileceğini o an fark etti. Bornozun açık bıraktığı göğsünü öpüp başını Yağız'ın omzuna yasladığında Yağız bakışlarını pencereden çekti. Ufuk, Yağız'ın ıslak saçlarında parmaklarını gezdirirken köprücük kemiğine de bir öpücük bıraktı. "Saçın ıslak, duş almışsın, dün gece bir dünya soğuk yedin. Dışayı unut yavrum." dedi.

Yağız dudaklarını büktü. Ufuk göremiyordu ama bükülmüştü işte. İlk defa istediği gibi hareket edememişti. Önemsenmişti bu güzeldi ama Yağız karda yürümeyi çok severdi. En son ne zaman karda yürüdü onu bile hatırlamıyordu. Uzun zamandır yağmıyordu çünkü kar. Aslında Yağız'ın bünyesi hasas değildi. Hasas bünyeli olan Ufuk'tu. Bir zamanlar Yağız'ın kış aylarına karşı nefreti de bu yüzdendi. Ufuk çok çabuk şifayı kapar yatak döşek yatardı ve okula gelemezdi.

"Saçlarımı kurutacağım. Üzerimi de sıkı sıkı giyinecektim." dedi kırgınlık dolu sesiyle. Ufuk başını kaldırıp Yağız'ın çenesini öptü ve gerçekten yüzü asılan Yağız'a bakındı. Onu düşünüyordu ne diye yüzü asılıyordu ki? Kalbi ezilir gibi olmuştu? Kalbinden yayılan sıcaklığı hissetmişti.

Hay sikeyim bu duygu da ne? 

"İyi tamam. Hadi sen giyin, ben de biraz daha uyuyayım." dedi ve kendini tekrar yastığa bıraktı. Çıplak bedenini yorganla sarmalarken Yağız kocaman sırıtıyordu. "Tamam."

Yağız hızlıca dolapta bulduğu kalın kışlık kıyafetleri giyinirken perdesi açık olan pencereden dışarıya bakıyordu. Yavaş yavaş yerler kar ile kaplanıyordu! Gözlerine inanamadı resmen çok hızlı yağıyordu. İçine giydiği iki tişörtün üstüne kazağını da geçirirken Ufuk için kalın kıyafetler çıkartıp yatakta başına kadar yorgan çekilmiş sevgilisinin üzerine bıraktı. "Ufuk kalk üzerini giyin. Hadi!" diyerek odadan çıktı ve hızlıca banyoya girdi.

Saç kurutma makinasının sesiyle Ufuk uyanmış yayapın üzerindeki kıyaferleri giyinirken kazağı giyinememişti. Zaten Yağız'ın kıyafetleri dar geliyordu kazak hiç olmamıştı. Dolabı açıp kendi kalun tişörtlerinden birini kafasından geçirdi ve bulduğu bereyi eline alıp odadan çıktı. "Yağız?"

"Banyodayım."

Ufuk banyoya girdiğinde Yağız kurutma makinasını toparlıyordu. Ufuk gülümseyerek arkasından yaklaştı ve ensesinden öptü. Bereyi saçlarını içine alarak taktıktan sonra dişlerini fırçalamak için banyodaki dolabı açtı.

BARBAR | GAY -tamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin