Final yapmayı düşünüyorum. Kafamda final kurgusu tamam ama hiç bitiresim yoook. barbar benim için çok ayrı bir kitap... ağlarım herhalde
instagram: morspapilio
spotify: benasliiste / kitaplar için listeler hazırladım :)Bazı anlar vardı; aniden camdan atlayıp hayatımıza son vermek istediğimiz, daha fazla bu yorucu ve adaletsiz dünyada nefes almak istememek gibi. Sonra durup dinlersiniz sokaklarda hâlâ sesleri olan arabalar, kaldırımlarda ayak sesleri, gülüşüp arkadaşlarıyla konuşan insanlar, dünyanın bir yerlerinde devam eden savaşlar...
Biz çoktan hayattan vazgeçmişken bir şekilde insanlar hayatlarına devam ediyordu. Günler olurdu güler eğlenirdik ama bazı anlar gelirdi ne gülmek ne de hareket etmek istemeyiz. Yorucudur, meşakkatli günler veya aylar geçer sonra bir daha asla toparlanamayacağınıza inanırsınız. Bir daha asla düzelmeyecek gibidir. Gülmek veya eğlenmek artık size uğramayacak gibidir?
Yağız, çocuk olmak istiyordu. Eğlenmek, gülmek... zamanında yapamadığı o çocuk parklarında eğlenmek, yanında bir büyüğünün varlığı ve sevgisi... hiç bitmeyen bir merhamet altında uyumak. En merak ettiği şey annesi tarafından saçları sevilerek uyuyan çocukların hissettiğiydi. Nasıl oluyordu? Mesela kalbinde huzur, gözlerini kapattığı zaman o karanlıkta huzur buluyorlar mıydı? Bilmiyordu ki hiç... Bilememişti ki...
Ufuk, en büyük dileği bir eve ait olabilmekti. Yıllarca aitlik hissetmek istemişti. Ait olabileceği bir yuva... Oyun diye üvey babasının tacizlerini büyüdükçe anlamak değildi istediği! Her hata sonunda evde biten dayaklar değildi! Normal sandığı hiçbir şey normal değildi ki... Okula başladıktan sonra arkadaşlarının vücutlarında yaralar yoktu. Uzun kollu tişörtlerle kapatmaları gereken yaralar yoktu!! Ufuk dehşete kapılarak dönmüştü ilk okul gününde. İçinde tarifsiz bir acıyla babasının evine gitmek istemişti o gün. Gitmişti de... ama olmamıştı işte... babası ona sahip çıkmamıştı tıpkı annesi gibi...
Gecenin karanlık soğuğunda odalarına dönmüştü ikili. Yağız'ın sarhoş kafasıyla aniden patlattığı soru Ufuk'u tarifsiz acılara sürüklemişti. Öyle canı yanıyordu ki şu an...
"Ufuk, sevgilimm... sen birini öldürmüştün, nasıl hissetmiştin?"
Ufuk ve Yağız odada birbirlerinden olabildiğince uzağa oturmuş birbirlerine bakmama yarışına girmiş gibiydiler.
Ufuk her şeyi anlatmıştı. Duygularını ilk defa dile getirmişti. O geceden sonra ne Kerem ne de Suat konuşmuştu... Ufuk anlattı, konuşurken dili acıyana kadar göz yaşları yüzünün tamamını ıdlatana kadar anlatmıştı. Nasıl Yağız'a dokunmaya kıyamadığı elleriyle bir adamı öldürdüğünü tane tane anlatmıştı. Bir cani gibi?
Ufuk şimdi öyle çaresizdi ki... Yağız ona bir cani gözüyle baksaydı ne yapardı? Nasıl toparlardı şimdi? Artık çok alışmıştı Yağız'ına
Belki de ilk defa yuvam, evim diyebileceği bir yer olmuştu. Huzurla uyuduğu bir ev olmuştu. Normalde hafif olan uykusu ağırlaşmıştı burada. Biri bedenine dokundu mu hemen uykusundan uyanan Ufuk, Yağız'ın dokunuşlarıyla huzur buluyordu.
"Ufuk." Odadaki sessizliği bozan Yağız yatağından kalkıp masanın önündeki sandalyede oturan sevgilisine doğru yürümeye başladı. Artık sarhoşluğu kalmamıştı. Kafası yerindeydi.
"Güzel sevgilim benim." Çenesi titredi ağlayacak gibi oldu. Yaklaşırken Ufuk ilerlememesi için elini havaya kaldırdı. "Yaklaşma." dedi.
"Yaklaşma, git uyu. Çok soğuktu hava yorganın içine gir." dedi sessizce.
Yağız göz kapaklarını kapattığında birkaç damla süzüldü yanaklarından "Sen?" diyebildi sadece. Çenesi o kadar titriyordu ki konuşamayacaktı. "Ben salonda uyurum." Dedi ve sandalyeden kalktı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
BARBAR | GAY -tamamlandı
Ficção Adolescente[TAMAMLANDI] ANGST bir insan, iki yok olan hayat tex-metin karışık !ANGST BİTİYOR SONRA BANA SÖVMEYİN!