7 PLOTANİK BİR AŞK

103 9 11
                                    

     Aslı elinde bir paket çekirdekle çıkıp geldiğinde Yeşim onu bahçe kapısında karşıladı. İki kız masaya kurulup olağın sohbetlerine başladı. Bir ara Yeşim evlerine doğru bir bakış atıp kısık bir sesle
___ Aslı kız biliyor musun? abim galiba birinden hoşlanıyor dedi. Aslı elinde ağzına götürmekte olduğu çekirdekle öylece kala kaldı. Heyecanını belli etmekten korkarak tutkundu. Gözlerini hayretle açarak ___ yaaa... kimden hoşlanıyormuş? diyebildi Yeşim Kıkırdayarak.
___ Feyza' dan sanırım...dedi.
Aslı' nın yüzüne bir tokat gibi çarptı genç kızın bu cevabı. Hayır yalnış duymuş olmalıydı. Gökhan ondan hoşlanıyor olmazdı. Ne kadardır tanıyordu ki, hem hangi ara görmüştü onu. Gökhan üniversite ye başladığı yıl falan taşınmış olmalıydı Feyza' lar. Gökhan şehirdışında okuduğu için anca yazdan yaza gelmişti mahalleye. Kaldı ki Feyza'nın özellikle abileri kıza göz açtırmıyor, hiçbir yere gitmesine müsaade etmiyordu ki. Bu mümkün değildi. Üstelik Feyza' nında erkek arkadaş edinmek gibi bir düşüncesi yok gibiydi. Hatta bir keresinde yine bu bahçede toplandıklarında sürekli erkekler ve aşk hakkında dönen muhabbetlere katılmadığı gibi dayanamayıp o bilmiş tavrıyla 'kızlar aklınızı başınıza alın... hayatta erkeklerden ve aşk oyunlarından çok daha önemli şeyler var...' demiş. Neymiş o der gibi bakan alaycı bakışları umursamadan devam etmişti.' Geleceğimizi inşaat etmek, kendi hayatımızı idame edebilmek, yoksa aşk dediğiniz şey dalından koparılan bir gül gibi, eninde sonunda solmaya kurumaya mahkum. Böylesine kısa ömürlü bir duygu için tüm hayatınızın anlamı olacak gibi davranmayın. Enerjinizi kendiniz için sarf edin....' Diyerek iç geçirmişti. Ardından kırık bir sesle ' 'Ne çok isterdim sizin yerinizde olup üniversiteye gidebilmeyi. Lise de Sizin üşenerek gittiğiniz o okula gidebilmek için ben...' Demiş gerisi getirmek istememişti.
Ailesinden büyük baskı gördüğünü az çok tahmin edebiliyorduk. Böyle bir kızla Gökhan 'ın nasıl bir yakınlığı olabilirdi ki hayır, hayır Yeşim yanılıyor olmalıydı.
    Aslı Gökhan'a daha küçük bir kızken hayran olmuştu. Yeşim'in annesi çalıştığı için abisi onu okuldan almaya gelirdi. Kardeşine hep prensesim... derdi. Çantasını beslenmesini hep o taşır, yol boyunca gününün nasıl geçtiğini sorar, anlattıklarını büyük bir ilgiyle dinlerdi. Okul sonrasında sokakta yada parkta sürekli kardeşi ile ilgilenirdi. Öyle nazik ve düşünceliydiki Aslı onu her gördüğünde, kalbinde en yüksek perdeden davullar güm güm diyerek vurmaya başlardı. Sürekli kavga ettiği ablası yerine neden onun gibi tatlı ve bi o kadar yakışıklı bir abisi olmamıştı ki, küçük kalbinin biricik dileği onun abisi olmasıydı. İronik bir biçimde genç bir kız olduğunda bu dileği en büyük kabusu oluvermişti. Onun kardeşi olmak istemiyor, sevdiği kız olmayı deli gibi arzu ediyordu. Artık tek duası Gökhan' ın onu fark etmesi ve sevmesiydi.
Genç adamın hayatında dillenen bir ilişkisinin şuana kadar olmayışı ümit etmesine yetiyordu. Bir gün onu fark edeceği ihtimali ile yaşıyordu. Üstelik bu yaz tatilinde eve döndüğü gün Aslı' yı gördüğünde onu tanıyamamış, şaşkın ve beğeni dolu gözlerle ona bakmamış mıydı?
__Ne kadar büyümüşsün... tanıyamadım seni demiş çok güzel olmuşsun diye eklemişti.
İlk defa umudun ötesinde, tutunabileceği kelimeleri de olmuştu. Zihninden geçen bu düşüncelerin ardından kararlı bir sesle
___nereden vardın bu kanıya... emin misin? Diye mırıldanır
gibi konuştu. Yeşim söylediği sözlerin arkadaşında yarattığı yıkımdan habersiz hunharca çekirdek yemeğe odaklanmıştı. Diliyle dişlerini temizleyip işkence gibi çıkardığı şapırtılar eşliğinde
___ yani... durduk yere Feyza' yı abilerini falan sordu. Aklı sıra çaktırmadan sormaya çalışıyordu. Komikti bi de beni bahane etti. Uyardı falan öyle hissettim yani biliyorsun benim gözümden böyle şeyler asla kaçmaz... Ay içim yandı kız bu da hastalık gibi yedikçe yediriyor, sürahiyi alıp geleyim ben.
Diyerek içeri koşturdu Yeşim.
Genç kızın arkasından gözlerinden alev çıkararak bakan Aslı içinden
___Hee tabii tabii hiç bir şey kaçmıyor gözünden, hissetmişmiş! idrak yollarında nasıl bir enfeksiyon varki küçüklüğünden beri böylesin be kızım...abine bu kadar aşık olmasam derdin çekilmez yeminle... Diye söylendi kendi kendine.

   Yeşim böyle bir kızdı işte. Herşeyi bildiğini sanıp, çoğu kez burnunun ucundakini bile göremezdi. Fark edebilseydi eğer, ona büyüyüp serpildiğinden beri hayran hayran bakan, gözlerin sahibini bulması hiçte zor olmazdı. Bu kişi abisine olan yakınlığı yüzünden vicdan azabı çekse de, genç kızın o küçük başbelasından nasıl böyle bir afete dönüştüğünü aklı almıyordu.
Bu akıl tutulmasının müsebbibi olur olmaz zihninde işleyen çarkların tam ortasına geçip oturan Yeşim' den başkası değildi üstelik.
Aslı anne ve babası mesaide olan arkadaşına Gökhan gelene kadar eşlik edip onu da gördükten sonra eve gitmeyi planlamışsa da Gökhan bir hayli gecikmiş her an gelmesini uman Aslı 'nın eve dönüş saati epey geçe kalmıştı.
   Tedirgin olan genç kız Gökhan' ın uzun kıvırcık saçlarının yere düşen gölgesini görünce içindeki huzursuzluk, evde yiyeceği azar aklından çıkıp gitmişti.
Siyah kıyafetleri içinde uzun ve ince bedeni ile tıpki bir çizgiye benzeyen genç adam kafası da işin içine girdiğinde büyük İ harfine benziyordu. İ yim benim diye içinden geçirip tebessüm etti. Gökhan hayli yorgun görünüyordu. Dudaklarında zoraki bir kıvrım belirdi.
___ iyi geceler kızlar, of çok geciktim dime, annemlerin mesaiye kalacağı çıkmış aklımdan. özür dilerim prenses... Deyip kız kardeşinin saçlarına bir buse kondurdu. Sonra Aslı' ya dönüp
___ Çok sağol Aslı' ya yalnız bırakmamışsın... Dediği sırada Aslı tüm saç tellerinin aynı buseyi isteyen isyanını bastırmakla meşguldü.
___ sende sağol.. Dedi. Neden öyle dedim şimdi ya diye dediği an pişman olarak, sonra devam etti.
___Ben artık gideyim az daha  gecikirsem annem canımı okur....derken İçinden okunacak can bırakırsa tabii diye ekledi. Gökhan
__ sana eşlik edeyim... Diyerek çıkışa yöneldi. sokağa çıktıklarında Gökhan ___ Annen gelirken gördü beni, seni sordu bende Yeşim evde yalnız kalmasın diye bu kadar geciktiğini söyledim. Çok kızmaz sana...
   Derken Aslı' ya gülümseyerek göz kırptı. Genç kızın oracıkta içinin yağları bir bir eriyip gitti. Ama bu kadarda tatlı olunmazdı ki. Anın büyüsüne kapılan Aslı' yı duyduğu havlama sesleri kendine getirdi. Arkalarına doğru dönüp baktıklarında mahalleye musallat olan azgın köpek çetesini gördüler. Dört nala onlara doğru koşuyorlardı. Gökhan çevik bir hareketle kızın ellerini kavradı, hemen yanıbaşlarındaki boş evin bahçesine girip kapıyı hızla kapadı. Bu sırada köpekler bulundukları yere kadar ulaşmış kapının dışında havlamalarını sürdürüyordu. Gökhan ___ korkma birazdan giderler...derken derin bir nefes alıp vermişti. Genç kız başını sallamakla yetindi.
Korkmak mı? bu cici köpüşler şuan ve hatta sonsuza kadar onun en büyük müttefikiydi. Elleri uzaktan sevdiği, yıllardır hasret çektiği vatanına kavuşmuştu. Varsın sabaha kadar gitmesinlerdi. Kasap Yüksel amcadan en büyük boy kemikleri alıp ödül olarak verse minnetini göstermeye yetmezdi o derece.
Her güzel şeyin bir sonu vardı elbet. Köpüşler bir iki havlayıp ileri de gördükleri başka bir hedefe doğru dakikalar içinde yol almaya koyulmuştu bile. Gökhan' da sanki az beklese ne olurdu. Hemen kapıyı açıp yola koyulmuş, elleri de o anda ayrılıvermişti. Seni hain tadımlık dokunuş, şimdi hissiyatının lezzetini de öğrendim. Sana kavuşmak boynumun borcu artık. demek isteyen Aslı
__iyi geceler bıraktığın için teşekkür ederim. Diyebildi.
Gökhan
__ iyi geceler... Demekle yetindi.

Delikanlı arkasından ona hayran, hayran bakan kızın bakışlarından habersiz eve doğru ilerledi.
   Zihni hala Yusuf abisiyle Meşguldü. Haliyle pek sessiz ve keyifsizdi yine. Nurseli Yusuf abisi gibi bir adama nasıl yapmıştı bunları? Aklı bir türlü almıyordu. Tüm yaşanılanları kendisine yapılmış gibi  üzülerek takip ediyordu. Zira Yusuf onun hayatta örnek aldığı nadir kişilerden biriydi.

     Hızla yozlaşan eski moda sanılan, fakat insanı insan yapan tüm incelikleri, yeri geldi mi tüm sertlikleri içinde barındıran bir adamdı o.
 
    İhtiyaç sahibi birini görmesi ona yardım etmesi için yeterliydi mesala, yalan söylemez söyleyeni de sevmezdi. İçkiyle, kumarla işi yoktu. Karı kıza bakmaz, kadından beklenen tüm namus vecibeleri erkekler içinde geçerlidir derdi. Nurseli 'nin elini bile tutmaktan imtina ederdi. Böyle bir adama yapılan veba değildi elbet.
Ne yapacaktı şimdi Yusuf ?
Allah verede bir delilik etmeseydi. Abisine tüm kalbiyle sükunet diledi. Nurseli içinde layığını bulsun inşallah diye geçirdi içinden.

Su GibiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin