Su Gibi

33 RUHSUZ BİR BEDEN...

   Hayatta herşey zamanlama ile ilgiliydi. Erken ya da geç harekete geçmek olayın seyrini tamamen değiştirecek güce sahipti.
Kararsızlık sarmalından çok geç kurtulan Gökhan, maalesef Aslı ile Ankara'ya gitmeden önce konuşmayı tüm çabalarına rağmen başaramamıştı. Genç adam farkında değildi ama, Aslı bu fırsatı ona vermekten özellikle kaçınmıştı.
Genç kız tekrar aynı şeyleri yaşamak istemiyordu. Zordu ama biraz olsun onu unutmayı başarmıştı.
Öğrenci evine gittiğinde Dilara yerine onu amcası Melik karşılamıştı. Arkadaşının ameliyat olduğunu, okula biraz gecikmeli başlayacağını öğrenmişti. Bu haber canını bir hayli sıkmıştı. Evde tek kalmak onun için bir hayli zor olacaktı. Melik kızın huzursuzluğunu fark etmiş,
__Merak etme, bir süre buralardayım...Yani yalnız sayılmazsın... Bir sıkıntı olunca beni çağırman yeter...
Aslı başını salladı. Fakat aslında adamın yokluğu değil varlığı onu rahatsız etmişti. Yeşim' le yaptıkları konuşmalar ister istemez aklından geçmiş, bu adamın niyeti konusunda ciddi şüpheler duymasına da zemin hazırlamıştı.
   Haksızda değildi. Melik ona sırf bu evde kalsın diye yalan söylemişti. Dilara, ameliyat falan olmamış, temelli okulu bırakmak zorunda kalmıştı. Yaz tatilinde babası tarafından apar topar zengin bir adamla evlendirilmişti.
    Melik yeğenine söyleyeceği yalandan bahsetmiş bunu arkadaşının iyiliği için yaptığına onu inandırmıştı. Sonuçta amcasının oradan alacağı kiraya ihtiyacı olmadığını düşünen kız, arkadaşını bu şekilde bir süre oyalayarak orada yaşamaya devam etmesinin onun yararına olacağını kabul etmişti.      
    Nereden bilecekti ki, amcası gibi bir adamın gönlünü Aslı'ya kaptıracağını. Zira Melik eski kafalı bir adamdı. Özellikle eşi olacak kadın konusunda son derece katı kuralları vardı. Bu sebeple olacaktı ki bu yaşına kadar kimseyi beğenipte evlenmeyi aklına bile getirmemişti. Aslı' nın İstanbul' lu oluşu, giyim kuşam tarzı, yeri geldi mi lafını sakınmayışı kesinlikle bu adamın asla isteyebileceği şeyler değildi. Gelin görün ki, tüm bu olumsuzluklar adamı ilk bir kaç ay dışında Aslı'dan uzak tutmaya yetmemişti.
    Aklı fikri genç kızda olan adam resmen acil işlerinin dışında İstanbul' da kalmıyor, soluğu Ankara' da alıyordu. İnkar safhasından geçip duygularını kabullendiği bu süreçte, kıskançlık hissi yoğunlaşmıştı. Gözü kulağı hep kızın üstündeydi. Sırf bu iş için kızın peşine adam bile takmıştı. Aslı'nın yanına sokulacak erkek sineğe bile tahammül edemeyen Melik ancak yaz tatilinin başlaması ile biraz olsun rahat bir nefes alabilmişti. Ankara' da olduğu gibi kızın peşine taktığı adamı İstanbul'da da takip işine devam etmiş, Aslı'nın her gün ne yaptığını, kimlerle görüştüğünü rapor etmeye devam etmişti. Kız önyargılarının aksine oldukça evcimen, ağırbaşlı sakin bir hayat sürdürüyordu. Melik aldığı bu haberlerden sonra, Aslı konusunda kesin kararını vermiş, onunla bir an önce evlenmeyi kafasına koymuştu. Bu iş ya olacak, ya da olacaktı.
İş hayatında olduğu gibi, bu konuda da işini şansa bırakmak gibi bir niyeti yoktu.
Biliyordu Aslı ona karşı en ufak bir sempati dahi beslemiyordu. İşi çok zordu. Ama zorluklar onu yıldırmaktan çok her daim kamçılardı. Kazanmak için ona göre her yol mubahtı. Üstelik artık sabrı da kalmamıştı.
   Genç kız okuldan döndüğünde, evin içinin bir hayli soğuk olduğunu fark etti. Oysa bir gece önce hava iyice serinlediği için kombiyi açmış olduğuna emindi. Gidip kontrol ettiğinde cihazın çalışmadığını gördü. Başını iki yana sallayıp,
___Tam da sırasıydı... Offf... Diyerek bir iki kez daha çalıştırmayı denedi. Olmayınca sinirlenip elini saçlarına götürüp hırsla karıştırdı.
__Aman ya banyo da yapmam lazımdı...Saçlarım rezil durumda...
Bir an aklından Melik'e çıkıp yardım istemek gelse de sonra vazgeçti. Şimdi akşam, akşam onu hiç çekemeyecekti.Zira bu adamdan hiç haz etmiyordu. Bu işi yarına bırakmak en iyisi diye geçirdi aklından.
   Melik ise evde kendisinin bozduğu kombi için Aslı'nın yardım istemesini sabırsızlıkla bekliyordu. Saatler geçtiği halde kız ortalarda görünmüyordu. Aksi gibi hava da iyice ayaza dönmüştü. Adam bir aşağı bir yukarı evde dolanıp durmaktan yorgun kendini koltuğa bırakmıştı. Bu böyle olmayacaktı. Gidip kapısını çalsa bu saatte neyi bahane edecekti. Düşündü biraz, evinden çıkıp bodrum kata indi. Elektrik şalterlerinin olduğu dolabı açıp, Aslı'nın dairesine ait olanı buldu. Tek parmağıyla düğmeyi indirip, seri hareketlerle dairesine döndü.
__Benden yardım istemek yerine soğukta kalmayı yeyledin demek... Bu kadar tahammülün yok bana ha... birazda karanlıkta kal... Bakalım buna da dayanabilecek misin?
Aslı banyo yapamayınca en azından saçlarını yıkamak istemiş, başını musluğun altında soğuk suya sokup, tam köpürttüğü esnada her yer kararmıştı.
___Hay bin kunduz...