4. Bölüm

41 15 14
                                    

Paristen dönerken takside omzuma yatmıştın ve sana temastan hoşlanmadığımı söylemiştim. Sanırım bu düşüncesiz bir davranıştı. Temastan hoşlanmadığımı söylediğim bir adamı dudaklarından öpüyordum. İşte o günden sonra çok konuşmadık, bir süre görüşmedik. Ama biliyor musun? Seni deli gibi merak ediyordum ve özlüyordum. Sana ulaşmak istiyordum ama aramıza mesafe koyanda bendim. Ne yapmalım bilmiyorum derken aklıma gelen bir yer oldu, seni oraya götürmek istedim. Bu yüzden sana yazdım ve sende bunu kabul ettin. Şoförümle birlikte seni aldık ve o yere gitmek üzere yola çıktık. Bir süre sonra vardığımızda arabadan indik. Bizi büyük bi kapı karşıladı, kapıdaki tuşlardan şifre girdim ve kapı yavaşça açıldı. Hava karanlıktı ama önümüze çıkan o ağaçlık alanın ortasından geçen yolun kenarlarındaki ışıklar önümüzü görmemizi sağlıyordu. Elini tuttum.. Evet, elini tutmuştum. Belkide artık sevgilim olduğunu kabullenmenin vakti gelmişti. Ortada herhangi bir teklif yoktu, ama sende bana karşılık veriyordun.

O yolda yürümeye başladık. Bir süre yürümemizin ardından yolun sonunda gözüken sarımsı ışıklarla gülümsemiştim. Orası oturmamız için güzel bir alandı. Yerde yastıklar vardı ve küçük bir masa, etrafı let ışıklarla süslenmiş. Yanına vardığımızda yastıkların birine oturdun, ben ise hemen yanına geçtim. Tam karşımızda gökyüzündeki ay ın yansıdığı bir deniz vardı. Sessizce denizi izledim. Bir süre sonra yerde yol yaratıyor misali ışıklar tek tek yanmaya başladı. Bu ışıkları takip etmemiz gerekiyordu ayağı kalktık ve yavaşça ışıkların bizi yönlendirdiği yere doğru yürümeye başladık. Işıkların sonunda bir tekne bizi karşıladı ve tekneye bindik. Sen oturduktan hemen sonda tekneyi biri kullanmaya başladı, bizi ay ışığının yansıdığı yere yakın bir bölgeye götürüyordu. Sana dans etmeyi teklif edince beni reddetmedin, şarkı yoktu ama ellerini belime sardın ve yavaşça bana göre dans etmeye başladın. Tam o sırada gözlerine bakarak sessizce off my face şarkısını mırıldanmaya başladım.Teması sevmediğimi her ne kadar söylesemde sende bir şeyler vardı. Bana dokunuyor olman hoşuma gidiyordu. Kabul etmeliyim. Ben sana aşık oluyordum.. Kimsede hissetmediğim o duyguları bana gösteriyordun. İnsanlar bazen aşık olduklarında anlamazlar, aslına bu tamamen şıpsevdi olanlarda olur. Ben ise seni sevdim. Seni, seni ve sadece seni.. Nefes alışın bile o kadar kusursuz ve özel geliyordu ki gözlerime.. Ancak bunu anlatmaya nefesim yetmezdi, seni anlatmaya nefesim yetmezdi sevgilim.. Ömrüm yeter miydi ki?. Bana bakıyordun, ay ışığının yansıdığı gözlerinle gözlerime bakıyordun. Gözlerin pırıl pırıldı. Aşık olmamak elde değildi, ya başkalarıda fark etseydi bu güzel gözlerini? Kıskandım. Gözlerine bakan herkesi kıskandım sevgilim.. Onlar o kadar güzeldi ki, nasıl bakmaya kıyabilirlerdi? Müziği yavaşça bitirirken senden ayrıldım. Aslında bunu istemiyordum. Şarkı bitmişti, bu yüzden daha fazla bir şey söylemedim. Bana kızma sevgilim, söyleseydim devam ederdin biliyorum.. Yinede o 2-3 dakika zaman durmuştu ve ben seninle sonsuzlukta dans etmiştim. Daha fazlasını istemeye hakkım var mıydı?

Sen oturmadan önce yerde duran dilek fenerinin işaret etmiştim. Yerden aldım ve seninle bunu uçurmak istediğimi söyledim. Bi kolun nerdeyse bana sarılıydı, dilek fenerini tutuyordun ben ise çakmak çıkarıp yavaşça ve dikkatlice mum kısmını yakmıştım dilek fenerini bende tuttum ve uçurmadan önce gözlerimizi kapattık. Dileğimizi tutunca aynı anda bırakıp dilek fenerinin gökyüzüne süzülmesine izin verdik. Sessizce bir süre gidişini izledik. İşte o an farkında olmadan gülümsediğimi fark ettim. Tekne hareket etmeye başlayınca düşmemek için oturduk hemen yanına oturmuştum, başımı yavaşça omzuna bıraktım, sen ise kolunu omuzlarıma sarmıştın. Kalp atışlarını duyabiliyordum..

Tekne kıyıya geldiğinde tekneden inip yavaşça yürümeye başladık. Kıyıya uzandığımızı, ceketini üzerime örttüğünü ve birlikte orda sarılarak uyuduğumuzu hatırlıyorum. Ama ne zaman oturduk, ne dedik hatırlamıyorum.. Sanırım şu an bu defteri yazıyor olmam diğer unutmalarımın önüne geçecek. Benim için bu güzel anları unutamam.. Bu hem sana, hem kendime hemde aşkımıza ihanet olurdu. İkimizde her şeyi hatırlayacağız sevgilim.. Olabildiğince en ufak detayına kadar, iyisiyle kötüsüyle her şeyi hatırlayacağız.. Aşkımızı unutmayacağız ve sonsuza dek bu aşkla yaşayacağız..

<3..

"Çünkü sana aşık olurken kendimle yüzleşiyorum.
Kafamın dışındayım, aynı zamanda da içinde ve bunu nasıl yaptığını bilmiyorum.
Ama sonsuza kadar senin tarafından sarhoş edilmiş haldeyim..."

QuerenciaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin