Querencia

25. Bölüm

Paristen döndüğümüzde, havaalanındayken Lucası arayıp bana şoför göndermesini istemiştim. Aslında bizde gidebilirdik ama herkesi çok özlemiştim. Bu yüzden benim evime gidiyorduk zaten. Yoksa kim ister ki kurallarla dolu bi eve dönmeyi? Ben istemem.

Şoförümün gelmesi çok uzun sürmemişti. Onunda beni özlediği oldukça açıktı. Onunla sarıldıktan sonra kapımızı açtı ve seninle birlikte arka koltuğa oturduk. Yol boyu çok heycanlıyım ve heyecanımı dindirmek çok zordu. Bir süre sonra eve vardığımızda hızla arabadan inmiştim. Hepsine tek tek sarılmıştım.

Şu an çok özlediğimi tekrardan fark ediyorum.. Hiç iletişim kurmadığım korumalarımı bile bu kadar özlerken. Senden uzak kaldığımı bir düşünsene sevgilim.. Sanırım ben bunu düşünmek istemiyorum..

Korumam köpeğim keroyu saldığında üzerime atlamıştı. Oda gerçekten mutlu olmuş görünüyordu. O sırada seni fark ettim. Gülümseyerek beni izliyordun istemedende olsa gülümsemiştim. Senide çağırmıştım. Geldiğinde elini sıkıca kavramıştım ve seninle birlikte dinlenmek için odama çıkmak üzereydim o sırada bir ara Lucasa de sarılmıştım. Odamıza çıktığımızda kapıyı kapatıp kilitlemiştik. Çünkü Korumalarım biraz fazla meraklı biliyorsun. O gecenin yorgunluğuyla hemen uyumuştuk..

Ertesi gün Lucastan kaçıp dışarda kahvaltı etmiştik. Ve bil bakalım ne yemiştik? Ahahah evet. Doğru tahmin, pizza.

Biraz vakit geçirmek istediğimiz için bisiklet sürmeye çıktığımız zamanı hatırlıyor musun? Sahile motorla gitmiştik. Aslında bu fikir benden çıkmıştı. Motor sürerken sana sarılabiliyorum.. Bi değişiklik olsun istemiştim. Bisiklet kiralanan yerlerden bir bisiklet almıştım. İkimizde en son bisiklet sürdüğümüzde buz pateni yapmaya gitmek için çocuklara rüşvet teklif edip bisikletlerini almıştık. Aradan uzun zaman geçmiş olsa da bisikleti kavramamız çok sürmedi..

O gün seninle uyumayı çok istiyordum. Ama sen o gün eve gelemeyecektin.. Bisiklet sürerken anlatmıştın. Bi kızla bara gitmiştin ve biraz sarhoş olunca onu bıraktın o sırada kız için tehlikeli insanlarla karşılaştın. Daha sonra ise onu beni daha önce götürmüş olduğun alana götürdün.

Oraya beni, ben lucasla buluştuktan sonra sana beni kaçır kaçır diye ısrarımdan dolayı götürmüştün. Bileğime tokamı bağlamıştın. Resmen kaçırmacılık oynuyorduk. Bence çok güzel bir anıydı. Orda seninle olmak..

Sana mesaj geliyordu bunu telefonunun sesi kısık olmasına rağmen duyuyordum ama sesimi çıkarmıyordum. En sonunda gitmen gerektiğini söyledin.. Beni bırakıp oraya gidecektin. Umarım o kız iyidir. Çünkü beni eve bırakarak büyük bir zaman kaybetmiştin. Gitmeden önce güzelce uyumamı ve sabah burda olacağını söylemiştin.

Ardından gözden kayboldun.. Daha 5 dakika bile olmamasına rağmen seni çok özlemiştim.. O kadar tuhaftı ki sensiz odama bile yürümek.. Anlatması bile güç. Yinede gittim ve yatağıma girdim. Sen olduğunu düşünerek yorgana sarıldım. Yavaşça gözlerimi kapattım. Ve kendimi sensiz, huzursuz bir uykuya bıraktım.. Cehennem böyle bir yer miydi? Senin yanımda olmadığın bir yer. O zaman ben cehenneme gitmek istemiyorum. Cennet senin kollarındı..

Ben hiç bir zaman iyi bir insan olamadım.. Cennet bana hep çok uzaktı. Ama sonra sen geldin. Benimde cennete gidebileceğimi gösterdin. Teşekkür ederim..

Sözünü tutmuştun. Sabah gözlerimi açtığımda sıcacık bedenin bedenime sarılıyordu. Gökyüzüm güneşliydi. Sen yanımdaydın. Güneşin sıcaklığı bana hiç olamayacak kadar yakındı..

Günaydın sevgilim...

<3..

""Yan yana" ayrı yazılır, biz hep "sımsıkı" olalım."