Mükemmellik. Bu güne kadar hep bana ait olan söz. Beni tanımlayan, benliğimi oluşturan... İnsanların beni tanımasını ve tanıtmasını sağlayan, tüm gücü elimde tutabildiğim, her şeye sahip olabileceğim, hayatımı tek kelimeyle özet geçen o tek kelime. Ben harikaydım, ben güzeldim, ben zekiydim, eğlenceliydim, zengindim, popülerdim, ben mükemmeldim. Kimsenin itiraz edemeyeceği şekilde mükemmeldim, herkes bunu biliyordu. İnsanları kıskandıran karşımda ezik duruma düşmelerine neden olan güçlü bir hayatım vardı. Vardı diyorum, özellikle "-dı" ya dikkat çekmek istiyorum. Vardı. Artık yok. Hem de mükemmelin "m" si bile yok.
Karşımda gördüğüm şiş ve kıpkırmızı gözler, akmış rimellerle gözleri daha da kahveleşip bana acıklı bakışlar atan kızda mükemmellik adına hiçbir şey yoktu. Tüm her şeyimi yitirmiştim. Bana kalansa sadece paramparça olmuş bir hayattı. Kırılan kalp, ezilmiş gurur ile berbat olmuş bir kızın yüzüydü bu bana bakan. Utançla başımı eğdim ve kızın yüzü kayboldu aynada. Sonra hafifçe kaldırıp tekrar baktım ve durumun değişmediğini gördüm. Keşke bunlar rüya olsa da uyanınca bitse dersiniz ya işte tam o andayım. Bitse de böyle olduğumu görmesem, uyanınca da bunu yemekhanedeki masamızda kızlara anlattığımda kahkahalarla gülsek... Ama bu bir rüya değil ve artık her şey için çok geç. Kafamı tekrar eğdim ve soğuk demir muslukla tekrar bakışmaya başladık. Zilin sesiyle kendime gelirken elimi yüzümü yıkamak için suyu açtım. Lanet olsun demir soğuk olabilirdi ama neden su da soğuktu ki? O kadar para veriyorduk bu okula bir sıcak su bağlatamamışlar mı? Zaten sinirden ve üzüntüden bembeyaz ellerim suyun soğukluğuyla morarırken yüzümü de yıkadım. Ellerime zarar veren su, başımın ağrısını alıyordu en azından. Soğuk su düşüncelerimi kesiyordu, rahatlatıyordu. Ama ne kadar soğuk suyla yüzümü yıkasam da geçmiyordu kızarıklık gözlerimden, durmuyordu yaşlar. Kendimi zorlayıp durdurmayı denedim ama başarısızlıkla sonuçlandı tüm denemelerim ve makyajımı tazeledim. En azından daha az belli olurdu durumum. Zaten öyle yapmıyor muydu herkes? İçindeki yaraları yüzüne kondurdukları sahte gülüşle kapatmıyorlar mıydı, bende bunun hem dışsal hem içsel versiyonunu uyguluyordum. Aynada kendime son kez bakıp, tatmin olduktan sonra koridora attım kendimi.
O bendim. Hayatı mahvolmuş, elindeki her şeyi bir anda kaybeden salak. Yanlış kişilere güvenip onların, oyununa gelen... Popülerliği sanki her şeyiymiş gibi onun rüzgarına kapılıp, oradan oraya uçan bir yaprak. Ama üzgünüm ki o yaprak çoktan yere düştü ve binlerce kişi yürürken üstüne bastı. Kaoslarla dolu hayatıma hoş geldiniz demek istiyorum. Ancak pek hoş bulmayacaksınız sanırım.
Önce annem ve babam... Ayrıldılar. Klasik hikayelere ne kadarda benziyor. Başroldeki kızımızın bir anda ailesi dağılır ve kız da dağılır, daha sonra madem dağıldım iyice dağıtayım falan der. Ve eğlence başlar. Ama benimkisi pek öyle değil. Ya da bilmiyorum. Siz karar verirsiniz, tarafsız davranamadığım bir konu bu. Bugüne kadar insanlar kıskanılası bir hayata sahip olduğumu ve ne kadar şanslı olduğumdan bahsettiler hep. Oysa ben sadece onlara yapmacık idol insan olmayı sürdürdüm. Küçükken herkesin istediği barbieler gibi. En güzeli. Fırtınalı hayatımdan kaçıp sığındığım, sadece kendim olabildiğim yuvam dağılıyordu. Bir de bana bunu "Biz ayrılsak bile her zaman ikimiz de senin yanında olacağız. Sen bizim tek prensesimizsin. O yüzden seni asla yalnız bırakmayacağız. Seni seviyoruz bir tanem" gibi kendimi bebek hissettiren kelimelerle açıklama yaptılar. Tanrım korkunçtu. Oysa ben masum bir bebek olmaktan çok uzakta bir hayata sahiptim ve onlar nasıl görmek istiyorlarsa öyle görüyorlardı. Evet, güçlü görünen ben, tam bir salak gibi, bunu da okuldaki çevreme hiçbir sorun yokmuşçasına açıklamıştım. Hatta ben iyiyim ya, kendileri kaybettiler gibi salak salak şakalar bile yapmıştım. Alkışlayabilirsiniz beni, hatta direk yüzüme nasıl mal olduğumu haykırabilirsiniz. Tamam, abartmayın hemen, hem ne demişler "Hatasız kul olmaz"... Oysaki daha neler açıklamak zorunda kalacağımı ben bile bilmiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mükemmellik
Teen FictionVictoria 'nın görkemli hayatına hoşgeldiniz. Ancak pek hoş buldunuz diyemeceğim. En yüksekten en dibe çöküşün mü yoksa en dipten en yükseğe çıkışın hikayesi mi bilemem ama bir yaşamdan bahsediyorum. Karmaşık bir hayattan... Hayat bazılarına torpil g...