Aniden yerinden çıkmak istercesine atmaya başlayan kalbimi sakinleştirmek istercesine derin bir nefes aldım ve ' Ne olacaksa olsun. ' deyip arkamı döndüm.
Orada, yaklaşık 3-4 metre uzağımızda Clark, altın gibi parlayan saçları ve sığ mavi gözlerini üzerimize dikmişti. Onu uzun süredir yalnız başına takılırken görmemiştim. Bir kaç gündür okula da gelmiyordu zaten. Sakalları uzamıştı. Bu ona serseri havası katmıştı. En azından şimdi, olduğu kişiliğe benzemişti. Her zaman içindeki kötülüğü o mükemmel yüzün arkasına saklardı. Ama o halde bile aşırı yakışıklıydı. Hala da yakışıklıydı. Tanrım bu çocuk yakışıklı bir serseriydi ve bir yanım ondan nefret etse de bir yanım hala onun için çarpıyordu.
Şimdi umursamaz çocuk halini takınmış, tüm ihtişamıyla karşımda duruyordu.
Her şeye rağmen içimde bir şeyler erir ve kayıp giderken dirençle yüzüne baktım. İçimden dışımda dirençli görünüyordur diye düşündüm, yoksa anlardı pislik. Anlardı hala ona karşı olan hislerimi...
- Clark? , dedim bir yandan sesim titremediği için şükrederken.
- Evet, güzelim bu aralar benden kaçtığın için görüşememiştik. Dün gördüm seni, kutlayacaktım ama arkadaşınla işin vardı herhalde, dedi ima dolu laflarını bana yollarken.
Dün beni izlemeye mi gelmişti. Benden ayrılıp Olivia ile hava attıktan sonra kaç gündür okula gelmeyen Popüler Çocuk Clark benim için okula mı gelmişti. HADİ ORADAN! Ben niye hiç fark etmedim ki? Kesin Olivia yüzündendir. Her neyse kendini topla Victoria, o çocuk seni terk etti.
Veee, öyle bir şey mi var diye soracaksınız, evet var.
Ondan K-A-Ç-I-Y-O-R-U-M. Benimle ayrılık konuşmasını ilişkimizin sıkıcı bir hal almaması için ara vermemiz gerektiği bahanesiyle yapmıştı ki asıl nedenin popülaritemin düşmesi olduğunu başta ben olmak üzere bütün okul biliyordu.
Ondan hala hoşlanıyordum ancak beni incitmesinden korkuyordum sanırım. Şimdi yaptığım salaklığı onun ağzından duyunca daha iyi kavradım. O anda aklıma gelen ilk fikri uyguladım. Filmlerde öyle oluyordu ve her şey düzeliyordu. Şimdi de öyle olacaktı.
Başla bakalım Victoria dedim kendi kendime ve omuzlarımı dikleştirerek, ellerimi bir anda Robert'ın elleriyle birbirine kenetledim. Ne yaptığımın bende farkında değildim. Boğazımı temizledim ve ,
- Evet, şey bu Clark, benim eski sevgilim. Bu da Robert , dedim birbirlerini gösterip. Robert'in kim olduğuyla ilgili bir şey söylememiştim. Ne düşünürse düşünsün.
Kıskanmasını istemek değil de neydi şimdi bu Tanrı aşkına ?!
Olivia bile daha zeki bir kıskançlık planı kurardı. Bu ne böyle ???
- Yerimi hemen doldurmuşsun Vicky, dedi eliyle saçlarını karıştırıp.
Karşılık vermek için dudaklarımı aralayacakken Robert, elini elimden çekmiş ve Clark'a yumruk atmıştı bile. Clark, hazırlıksız yakalanmanın verdiği bocalamayla geriye doğru birkaç adım sendeledi. Şaşkın bakışlarım öfkeye dönüşürken Robert'a baktım. Ona ne yaptığını sormak için aslında bağırmak için ağzımı açmışken elini kaldırıp beni durdurdu. Sonra tek kaşını kaldırıp ki bu hareketi ona aşırı yakışıyor,
- Geç bile kaldım prenses, dedi ve önüne baktığında artık onun için de geçti. Clark, kızgın bir boğa havasında üzerine atılmış ve Robert'ın kaşına yumruğunu geçirmişti. Ve ben hala seyirciydim.
- Robert!! Clark kes şunu! , diye çığlık atıp durmaları için bağırırken onlar beni dinlemediler. Robert'in kaşından kan sızarken o aldırmadan Clark'a yöneldi ve tam gözünün üzerine bir yumruk attı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mükemmellik
Teen FictionVictoria 'nın görkemli hayatına hoşgeldiniz. Ancak pek hoş buldunuz diyemeceğim. En yüksekten en dibe çöküşün mü yoksa en dipten en yükseğe çıkışın hikayesi mi bilemem ama bir yaşamdan bahsediyorum. Karmaşık bir hayattan... Hayat bazılarına torpil g...