30.Bölüm

103 8 1
                                    

  Gelino..

Karabatak dedikleri yere getirildiğimde babamın küçük oğlunu kucağıma bıraktılar. İkranin gözleri sanki bu küçük adama verilmiş gibiydi. Ona her baktığımda onu görüyordum ve bu bana acı veriyordu. Daha 3 yaşındaydı. Bir ismi bile yoktu. Bebek diyordum ona. İsim vermeyi bilmiyordum. Bebek ..

Karabatak dedikleri yer bir lağam çukurundan farksızdı. Dünyada kalan tek akrabam oydu. Bebek..Zamanla onu da sevmeyi öğrendim ama ne babamın gözleri ne annemin çığlıkları nede ikramın yüzü silindi gözümün önünden.

Turgayın sesi silinmiyordu kulaklarımdan.Öldürmem için lanet bir insan olmalıydım.Lanet bir insanın elinden ölmeliydi.Sevinmemeliydi.Ona bu sevinci yaşatırsam tek masum dediği ikramın yüzüne de bakamazdım.Kara batak dedikleri yere ilk bırakıldığımız zamanı hatırlıyorum.En fazla 10 gösteren kızın karnının büyüklüğünü gördüğümde bizi gönderdikleri yerin ölümden beter bir yer olduğunu anlamıştım.Kız duvarın köşesinde kanlar içinde bağırıyordu.Doğum  yapıyormuş.10 yaşında değildi belki de reva.. Düşünebiliyor musun?

Göbekli bir adam çocukların yalvarışına dayanamayıp geldi.Nefretle süzdü.Belinden bir tabanca çıkardı kızın ilk önce karnına daha sonra beynine sıktı.Gülerek gitti. Orada benimle ve bebekle birlikte 8 çocuk daha vardı.Kimseden ses çıkamadı.Konuşamadı kimse.. Karnından öyle çok kan aktı ki.. Belki 10 adamdan çıkmaz o kan.Belki de benim o an gördüğüm dünyanın kanıydı.Gözümde dünya denen o küre yavaş yavaş ölüyordu.Babamı da kanlar içinde gördüm.Ama o kadar yanmadı içim.Kızı ağlayarak kaldırdılar.Beynini topladılar.Çocuğuyla birlikte mahzenin topraklı bölümüne gömdüler.Gömdükleri yerde Daha saatler önce gömülen bir el daha vardı.Mosmor bir el.. Çürük kokusu genzimi yakıyordu.Sıcak gözyaşları  kucağımda ki bebeğe her düştüğünde benimle birlikte ağlıyordu ve az önceki olanlar ona da olmaması için susturmaya çalışıyordum çaresiz.

Zihnimin bir oyunu değildiyse çocuklarla dolu bu mahzende en büyük korku beni bekliyordu çünkü toplanma alanı dedikleri o yerde gördüklerim benim ve bebeğin psikolojisini asla düzeltmeyecek şeylerdi..

İlk gün.. Çocukların bir köşede ağladığını görüyordum. Nedenini bilmiyordum. Ta ki koca koca göbekli adamların bağırarak sıra dediklerini duyana kadar. Bende herkese uyup sıraya girdim. Ve o an hayatımın belki de en büyük şokunu yaşıyordum. Kızlar ve erkek çocukları ayrıldı. Karşılıklı sıra oluşturdu. En büyükleri 15 olan 50 tane çocuk!! Hepsininin gözünde saf korku.. Sürüyle adam kahkahayla aramızdan geçiyordu. Gözüne kestirdiği,beğendiği çocuğu koltuğunun altına sıkıştırıp uzaklasiyordu. Erkek kız ayırt etmeden.. Biri de bana baktı! Nefretle süzdüm ne yapıldığını anladığimda. Onu bakislarimla korkutabilmistim fakat arkasında gelen dana kılıklıyı atlatmak ne güç!! Bir de şerefsiz daha kundakta ki bebekle beni malikaneye istiyordu. Hırsla bir tekme fırlattım erkekliğine!!

Küfürlerle yığıldı yere. O günü dün gibi hatırlıyorum!! Bana verilen ceza dediklerine göre o gün 7 adama verilmemmiş.. O kadar çok savurdum ki bana doğru gelen adamları.. Ancak sakinleştirici ile durdurmayı denediler. Şırıngayı şerefsizden birinin gözüne batırdığımı biliyorum!! Ondan sonra beni o sıraya sokmaya hiçbir insani güç yetemedi. Daha sonra o sırayı da o gelip çocuk seçen itlerinde hesabını kestim. Başlarına çaldım o malikaneyi.. Ama benden beni götürdü. Beni demir yaptı. Ben demir olmak istemedim.. İstemezdim de.

Bebeğin ismini koymam daha 6 yaşına geldiğinde oldu. İsmini akif koydum. Bir nedenden değildi. Sadece Akif olmasını istediğim içindi..  İsmini koyduğum gün büyük bir çatışma yaşandı. O ara kaçmak için bizim son şansımızdı. Çatışmanın olacağından haberim vardı. Oranın yetiştirilerek adamlarından biri olmam isteniyordu ve yanımda ne konuştuklarına önem vermiyorlardı. Güvendiğim bir kaç çocukla birlikte kaçışı planladım.Her şery hazırdı.Çatışma yaşandı.Çocukları böyle durumlar için hazırlanan barınağa götüreceklerdi.Ve beklediğim an geldi.

AŞKpare  *DUYULMAYAN HIÇKIRIK* TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin