5 :-)

170 12 189
                                    

Uzun haftalardır çalışmamızın sonuçlarını bugünkü podyumda görecektir. Seokjin oppa gerçekten hem benimle hem de kendi öğrencileri ile uğraşıp durdu. Hatalarım oldu , vazgeçtiğim oldu, bayılma merasimleri geçirdim ama yine de seokjin oppa sayesinde bunları atlattım. Diğerleri gerçekten de çok çalıştı. Eğer ki bugünkü podyumda kıyafetleri iyi taşıyamazsam o kadar üzülürüm ki...

" Eun-Jeong sakin ol yaparsın. Elinden geleni yaptık biz seninle."

" Tamam oppa yapacağım."

Üzerimde ki elbiseyi iyice düzeltip podyuma çıkmak için hazır olduğumu ilettim. İlerleyeceğim düz beyaz podyuma açılan kapının önünde durdum. Kapı yavaşça aralanırken nefes alış veriş hızım arttı. Kapı tamamen açılırken seokjin oppa'nın öğrettiği şekilde- ve 3 kız daha bunlar yeni mankenlerdi- ilerlemeye başladım. Dönüp yürüyüşümü bitirdiğimde aceleyle diğer kıyafeti üzerime geçirmemde yardım ettiler. Aynı şekilde yürüyüp tekrar geldim. Tekrar üzerime başka kıyafeti geçirdiler.

...............

Eve döndüğümüzde kendimi koltuğa attım. O kadar kıyafet giyip çıkarmış aynı yerden defalarca yürüdüm ki. Bazı kıyafetler de minik çıkık olan göbeğim yüzünden karnımı içine çekmem gerekti. Ayaklarımın ucunda olan kırlent'i alıp sarıldım. Biraz uyuysam kendime gelirdim gözümü açacak halim kalmamıştı. Umarım bu minik defilemiz diğer markalara nazaran daha çok beğenilir ve daha çok satardı.

Kim taehyung

Eve geç saatlerde geldim. Seokjin hyung ve Eun-Jeong gerçekten çok çalıştılar. Jungkook ve hobi hyung kıyafetleri yetiştirmeye çalışmaları ve o yüzlerindeki yorgunluğa rağmen gülümsemeleri.  Jimin' in parmaklarında ki yaralar kıyafeti öncelikle manken üzerinde iğneler ile tasarlayıp sonra makinede dikiyordu. İğneler parmaklarına batıyordu. Namjoon hyung o olmasaydı kesinlikle hiçbir şey yapamayacağımızı düşünüyorum. Yoongi hyung ise onun yazdığı şarkılar internette çok kez dinlendiği içine sürekli bir gelir elde etmeye başladık. Yoongi hyung'un şarkıları olmasa olmazımız olmuştu. Mutfaktan çıkıp oturma odasına geldiğimde Eun-Jeong koltukta uyuyordu. Bir insan bu soğuk havada odasında değil de burada uyur mu Tanrı aşkına? Sarmış olduğu yastığı kaldırıp kucağıma aldım. Cidden ne yiyor bu? Bayağı bir kilo almış olmalı. Odasına bırakıp çıktım. Kendi odama geçip üzerimi değiştirdim. Yatağıma geçmeden önce alarmımı kurup uyumak için yatağıma uzandım. Telefonumun melodisi odamda yankılanırken yerinden kalkıp elime aldım. Arayanın annem olduğunu görünce hemen telefonu açtım.

" Efendim anne."

" Bu saatte rahatsız etmek istemedim ama baban aramamı istedi."

" Bir şey mi oldu?"

" Yok oğlum bir şey olmadı. Baban şey dedi eğer bu kız da onun gibi ise boşanın gitsin. Hiç tanışmaya falan gerek yok dedi. Ama sen yine de getir onu buraya tamam mı?"

" Anne tanrı aşkına bir şey oldu sandım ya. Gece gece kalbime falan mı indireceksin."

" Nedir senin bu tavırların taehyung. Tamam ya aramam bir daha."

Suratıma kapanan telefon ile şaşkınlıkla boş boş telefona baktım. Sabah gönlünü almasını bilirdim. Yatağıma tekrar uzanıp gözlerimi kapattım.

Eun-Jeong

Sabahları ağzına tek lokma koymayan taehyung ile kahvaltı yapıp şirkete gelmiştik. Hâlâ şaşkındım çünkü ölse bile bir iki lokma beş şey yiyip çıkıyordu. Elimde ki saklama kabını fark eden Taehyung tek kaşını kaldırarak baktı.

My Husband/KthHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin