Son set bittikten sonra arkadaş edindiğim burada ki güzel insanlarla vedalaştık. Hepsine teşekkür ettim. çantamı alıp Taehyung'un gelmesini bekledim. Kesinlikle yönetmen beyefendiyle vedalaşmayacaktım. Önümde duran taehyung'a en güzel gülümsememelerimden birini gönderdim.
" Üzgünüm tatlım geciktim."
" Hyun Su uyumak istemedi değil mi?"
" Nasıl bilebiliyorsun?"
" Annesi olduğum ve onu çok iyi tanıdığım için olabilir mi?"
" Haklısınız majesteleri."
Eve geldiğimizde hızlı adımlarla üzerimi değiştirmeye koştum. Pijamalarımı giyip mutfağa geçtim. Hazır olan masayı görünce şaşkınlık dolu bakışlarımı taehyung'a çevirdim. Kapıya yaslanmış pişmiş kelle gibi sırıtıyordu.
" Sen mi yaptın?"
" Hm hm. Biraz zorlandım ama değdi."
" Yaaa~ çok teşekkür ederim hayatım."
Masaya oturup ellerimi çırptım. Hazırlamış olduğu Gimbap'tan bir tane alıp ağzıma attım. Yangnyeom'un ucundan kesip yedim. Önümde sallanan kırmızı şarap dolu bardağı ittirdim. En son içtiğimde başıma gelenleri hatırlıyorum.
" Yok yok kalsın. Saçmalamak istemem. Boşversene gel yiyelim. Aç ağzını."
Sandalyesini sandelyeme yapıştırıp kolunu omzuma attı. Ağzında yediği Gimbap ile beraber kafasını aşağı yukarı sallıyordu. Bu halini fotoğraf çekip Instagram hesabımda paylaşmak üzere galerimde saklandı. Ağzım kuruduğu için taehyung'un şarap bardağından küçük bir yudum aldım. Hafiften sarhoş olma yolunda giden taehyung her zaman öptüğü dudak kenarımdan öptü.
" Şerefe."
" Neyin şerefine taehyung?"
" Al iç, iç, iç."
Bardağını bana içirtip bardağı masaya bıraktı. Kafamı iki yana sallayıp içkinin etkisine girmemeye çalıştım. Yemeğimizi yiyip bitirdikten sonra mutfağı toplamama yardım etti. Sarhoş hâliyle. Yatak odasına geçip kendini yatağa atan taehyung'a gülümsedim. Beşiğinde uyuyan hyun Su'yu öpüp üzerindeki örtüsünü düzelttim. Yatağın başına oturup küpelerimi çıkarttım. Işığı kapattığım gibi yatağa sırtüstü düştüm.
" Bırak şunu ya. Biraz yaramaz-"
" Şşştt hadi uyu bakalım. Başka güne. Tamam mı?"
" Hep öyle diyorsun amaaa~"
"Bak sana söz veriyorum. Şimdi uyuyalım daha sonra ne istiyorsan yaparız."
" Ne istersem mi?"
" Evet istersen."
Kollarını belime sarıp kafasını göğsüme yasladı. Bu günün yorgunluğuyla kendimi taehyung'un güzel kokusu ile uykunun tatlı kollarına bıraktım.
🌹🌹🌹
Sabah uyandığımda saat 10'du. Yerimden kalktığımda taehyung bir not bırakmıştı. Notta " çok tatlı uyuyordun uyandıramadım çiçeğim. İşe gidiyorum kahvaltı yaptım sizde birşeyler yiyin lütfen." Yazıyordu. Notu çekmeceye koyup elimi yüzümü yıkadım. Hyun Su hâlâ uyuyordu bu yüzden o uyanana kadar bir şeyler hazırladım. Hyun Su uyanmış beşiğinden inmeye çalışıyordu. Kucağıma alıp elini yüzünü yıkadım.
" Ehh"
Yüzünü kurutup mutfağa indim. Sadece sabahları emzirdiğim için o emerken bende kahvaltımı ettim. Mutfağı toparlayıp hemen ev temizliğine geçtim. Kaç gündür temizleyemediğim evimi oğlumla beraber temizledik. Yerleri sildiğim suyla oynamasaysı daha iyi olurdu da neyse. Banyo yapıyormuş bu yüzden elini suya daldırıp daldırıp yüzünü yıkadı üzerini mahvetti. İyiki de içmedi. Kovayı kaldırıp kenara bıraktım. Hyun Su'yu karnından kaldırıp merdivenlere yöneldim. Çalan telefonumu alıp arayana baktım. Taehyung görüntülü arıyordu. Aramayı cevapladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Husband/Kth
Hayran KurguNamjoon oppa beni durdurup oturmam için yer açtı. " Bekle gitme. Otur şuraya konu seninle de alâkalı." Ben mi? Ne alakam olabilir ki Tanrı aşkına. " Şimdi öncelikle size önceden bahsetmiştim bir müzik grubu kurup müzik dünyasına da adımızı yazdırcağ...