My Husband/Kth

8 :-)

Sabah 6:45' te kalkıp elimi yüzümü yıkadım ve telefonumu elime aldım. Yoongi oppa'dan ve Namjoon oppa'dan mesaj vardı önce Namjoon oppa'nın mesajına girdim. Sabah kahvaltısını bizde yapmak istediklerini yazmıştı. Gelebileceklerine dair mesaj atıp yoongi oppa'nın mesajına girdim. O ise bizde bir kaç gün yatılı kalacağına dair mesaj atmış. Hızla taehyung'un odasına geçtim ve onu uyandırdım. Mesajı okumasını söyledim.

" Çabuk kıyafetlerini buraya taşı bende burada yer açayım çabuk."

Hemen askısı olan kıyafetlerimi bir çırpıda çıkarıp odaya geri döndüm. Yatağın üzerine atıp tekrar geri döndüm taehyung çekmecelere yönelip çoraplarımı ve elbise altına giydiğim mini şortlarımı aldı. Ben giderken o geri dönüyordu. Hemen elimde bulunan kazakları ve t-shirt'leri de bırakıp geri döndüm. Taehyung pijamalarımı almış iç çamaşırlarımın bulunduğu çekmeceyi açıyordu.

" Orada iç çamaşırlarım var açma!"

Beni dinlemeyip iç çamaşırlarımı kucaklayıp odaya doğru koştu. Geriye kalan kıyafetlerimi alıp taehyung'un yanına döndüm. Taehyung askılı olan kıyafetleri kendi kıyafetlerinin yanına asmıştı bile. Hemen boş çekmeceye iç çamaşırlarımı kendim yerleştirip kazak ve t-shirt'lerimi de yerleştirip çoraplarımı da taehyung'un çoraplarının yanına düzgünce dizdim.

" Saat kaç?"

Taehyung'un sorusu ile kendimi yatağın üzerine bıraktım. Telefondan saate baktıp saatin 8 olduğunu söyledim. Namjoon oppalar birazdan burada olurlardı.

" Off daha kahvaltı var ve ben burada uzanıyorum."

Yerimden kalkıp biraz esnedikten sonra mutfağa geçtim.

" Yetiştirmezsen dışarıdan söyleyelim."

" Dışarıdan söylesek bile bence anlarlar çünkü sürekli onlara bir şeyler yapıp götürüyorum. Yardım edersen bitiririz beraber."

" Tamam o zaman yardım edeyim sana."

Kısa sürede masayı donattık. Elimi yıkayıp çalan kapıyı açtım. Hepsi içeri geçerken Namjoon oppa elinde ki meyve suyunu gösterip içeri geçti. Kıyafetlerimi değiştirmek için yukarı çıkarken seokjin oppa seslendi.

" Eun-Jeong boş ver gel rahatına bak. Hem hep beraber kahvaltı yapalım."

Kafamı sallayıp taehyung'un yanına oturdum. Kahvaltımızı ettikten sonra jimin ve jungkook'un yardımıyla mutfağı toparladık Namjoon oppa'nın getirdiği meyve suyunu bardaklara doldurup içeri geçirdim. Herkese ikram edip kendi bardağımı elime aldım. açılan kolumu düzeltip yerime oturdum. Taehyung bilgisayarını almak için içeri geçtiği sırada yoongi oppa yanıma geldi.

" Eun-Jeong bir kalkar mısın rica etsem."

Ricası üzerine yerimden kalktım. Kolumu açıp kızarmış yere çatılı kaşlarla bakıyordu. Kolumu kapattım ve yavaşça uzaklaştım.

" Bunu taehyung mu yaptı?"

" Öyle değil oppa gerçekten."

"TAEHYUNG!"

Taehyung hızlı adımlarla yanımıza vardı.

" Bunu sen mi yaptın."

" Oppa  önce beni bir dinlesey- Taehyung."

Yoongi oppa taehyung'un suratına yumruğu geçirmişti bile. Taehyung'u kurtarabilmek için yoongi oppa'yı durdumaya çalıştım. Jimin kolumdan tutup beni karmaşanın içinden aldı. Seokjin ve Namjoon oppa'da yoongi'yi taehyung'un üzerinden aldı. Ortamı sakinleştiren seokjin oppa herkesi bir kenara çekti. Jungkook'u da taehyung'un karşılık vermemesi için onu görevlendirdi. Yoongi oppa yerinden kalkıp balkona çıktı. Taehyung'un yanına geçip yüzünde oluşan kızarıklıkta parmaklarımı gezdirdim. Balkon kapısı aralanınca hızla yerime geri oturdum. Yoongi oppa diğerlerinin gitmesi gerektiğini söyleyip onları gönderdi. Taehyung'un kolundan tutup karşıma dikti.