Namjoon oppa'dan sabah aldığım haberler ile onu bize davet ettim ama gelemeyeceğini söyledi. Şirkette yeni kız grubunun çıkışı ile ilgileniyordu. Taehyung'un omzuna kafamı iyice yaslayıp kucağında oynadığı hyun Su ile bakışmaya başladık. Gülümseyerek Küçük düşlerini gösterirken uzanıp yanaklarını sıktım. Taehyung karnının üzerine oturup ellerini sırtına sabitledi. Hyun Su taehyung'un kazağının kenarı ile oynarken taehyung yanağıma öpücük bıraktı.
" Namjoon hyung gelmeyecek miydi?"
" Hani şu yeni kız grubu var ya adı g ile başlıyordu."
" Gfriend."
" Ha evet onlar bu hafta çıkışlarını yapacakmış. Bu yüzden gelmedi."
" Kızlar çok iyi. Şarkılarını dinledim ses uyumları ve o dans uyumları mükemmel. Neden öyle bakıyorsun?"
" Evet yerin çok tatlı onunla evlensene."
" Hayır sinB daha tatlı."
" Bak bir de dalga geçiyor."
Koluna vurduğum da kahkahaya boğuldu. Hyun Su 'da onunla birlikte gülerken dayanamayıp bende gülmeye başladım. Sakinleştikten sonra kolunu belime sardı. Hyun Su kafasını taehyung'un göğsüne koyup ellerini göğsünde hafif ritimler tutmaya başladı. Uykusu vardı ama uykuya direniyordu.
" Taehyung şuradan hyun Su'nun emziğini versene belki uyur."
Emziği ağzına sokup yanağını okşadı. Taehyung okşadığı yeri öptü. Bakışları beni bulurken gülümsedim. Hyun Su'nun tuttuğu ritim yavaşlarken ağzında ki emzik de hareket etmemeye başladı. Bir süre sonra tamamıyla uykuya daldı.
" Güzelim aklım hâlâ Namjoon hyung'ta."
" Bende onu merak ediyorum. Acaba konuştular mı? Aralarında ki sorunu hallattiler mi?"
" Halletmişlerdir ikisi de aklı başında iki insan. Düşünüp sakince konuşabilirler."
" Haklısın."
Hyun Su'yu aramızdan kaldırıp beşiğine bıraktım. Taehyung'a aşağıya gidip geleceğimi söyleyip aşağıya mutfağa indim. Alkol'e dayanıklılığım çok iyi olmadığı için dolaptan çıkardığım Bira'yı iki bardakla yukarıya çıktım. Taehyung telefonu ile ilgilendiği için beni fark etmemişti. Bardakları birbirine vurup dikkatini bana vermesini sağladım. Aigo'lu bir şekilde konuşarak yanına oturdum.
" Tada! Hadi içelim~"
" Bebeğim bir şişe mi sadece?"
" Evet çünkü yarın erken işi gitmen gerekiyor ve eve geç döneceksin. Ben de bir şişe içsem kafayı buluyorum biliyorsun."
" Tamam bu seferlik böyle olsun."
Bardakları doldurup onunkini verdim. Hâlâ telefonu ile ilgilenirken surat ifadesi bir değişikti.
" Sevgilim bir sorun mu var?"
" Yani sayılır. Yanlışlıkla bir dosyayı imzalamışım."
" Ne dosyası ?"
" Ya sana söylemeyi unuttum. Bir dizi teklifi geldi senin için bende sana soracağım dedim. Geçen hafta yanlışlıkla imzalamışım Anna şimdi bana bunu söyledi. Yarına da iş görüşmeleri için seni bekliyorlar. Off nasıl bu kadar dalgın olabilirim ya."
" Cidden dizi teklifi mi geldi? Sen de istiyorsan bu işi yapabilirim."
" İstemekten başka şansım yok dosya çoktan ellerinde."
Elimdeki bira dolu bardağı alıp kafasına dikti. Kendine kızıyordu imzaladığı için.
" Bir dizide oynamamı istemiyor musun?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Husband/Kth
FanfictionNamjoon oppa beni durdurup oturmam için yer açtı. " Bekle gitme. Otur şuraya konu seninle de alâkalı." Ben mi? Ne alakam olabilir ki Tanrı aşkına. " Şimdi öncelikle size önceden bahsetmiştim bir müzik grubu kurup müzik dünyasına da adımızı yazdırcağ...