Büyük şehirlerin kalabalığı yüreğini daralttığı ve denize yakın yaşamayı sevdiği için ilk suikastinden sonra eline geçen parayla Bodrum, Yalıkavak'ta, denizden bir kaç kilometre uzak bir tepenin üzerine oturtulmuş yıkık dökük bir rüzgar değirmeni satın alan ve binayı tamir ettirerek güzel bir eve dönüştüren Taha ince belli çay bardağını mutfakta duran semaverden ağzına kadar doldurdu. İçine bir şeker atıp karıştırdıktan sonra da her akşam yaptığı gibi gün batımını izlemek üzere verandaya çıktı ve deryaya bakan koltuğuna çöküp yaklaşık yarım saat kadar güneşin suya dokunarak önce portakal rengine, ardından da kan kırmızısına dönerek gözden kaybolmasını seyretti.
Genç adam canı hâlâ çay istese de yerinden kalkmaya üşenerek çoktan boşalan bardağını yanındaki sehpaya indirip artık hava karardığı için ötmeye başlayan cırcır böceklerini dinleyerek bir saat daha dışarıda durdu ve hava serinlediği için hafiften üşümeye başlayınca oturduğu yerden doğrulup içeriye yürüdü. Salona dönüştürülmüş ilk kattaki kanapeye kurulup televizyonu açarak kırk beş dakika kadar kanal atladıktan sonra izlemeye değer hiçbir şey bulamayınca yanındaki kahve masasının üzerinde duran, hiç kimse içerisindeki bilgilere ulaşamasın diye özel programlanmış diz üstü bilgisayarına el attı ve kapağı kaldırıp aç düğmesine basarak şifresini girince e-mail kutusunda Dağın yaşlı adamı tarafından gönderilen okunmamış bir posta olduğunu gördü.
Simyacı " Hayırdır inşallah! Bu herif benimle ancak yeni bir hedef olduğunda temasa geçer ve bu normalde bir, bir buçuk yıl kadar arayla olur. Oysa, son görevimi tamamlamamın üzerinden ancak birkaç ay geçti." diye meraklanarak elektronik mektubu tıkladı ve adı Katya olan kumral, mavi gözlü bir bayanın fotoğrafı ekranı doldurunca " Demek bir sonraki sensin." diye mırıldandı.
Ek dosyada yazanlara göre; kadın muhtemelen Rusya'nın, St Petersberg şehri veya etrafında bir yerlerdeydi ve işinin en kısa sürede bitirilmesi gerekiyordu.
Simyacı kafasında " Normalde ardına gönderildiğim insanlar kodamanlar, politikacılar, miraslarını beklemeye sabrı olmayanlar filan olur. Sen ise zararsız birine benziyorsun. Acaba ne ettin de birileri peşine suikastçi salmaya karar verdi?" düşünceleri, bu defaki hedefi hakkında diğer bilgileri de okuduktan sonra önce Rus havayolu firması Aeroflot'un web sayfasına girerek iki gün sonra St Petersberg'e gidecek uçakta, ardından da yarın öğle üzeri Bodrum'dan, İstanbul'a gidecek iç hatlar seferinde kendine yer ayırttı ve ücretleri, teşkilat tarafından sahte bir isimle onun için çıkarılan kredi kartıyla ödeyip çantasını hazırlayarak saat daha erken olsa da dinlenmeye karar vererek yukarı kattaki yatak odasına çıkıp uykuya daldı.
Ertesi gün güneş başını dağların üzerinden yükseltirken uyandığında; Taha oturup güzel bir kahvaltı ederek karnını doyurdu ve kapısının önünde daha iki ay önce satın aldığı son model bir Mersedes durduğu halde, arabayı havaalanına götürüp orada park etmek istemediği için evden çıkıp ana ana yola kadar yürüdü. Sabah serinliğinde yarım saat kadar süren hoş bir yolculuğun ardından asfalta ulaştığında da Yalıkavak yönüne giden ilk taksiyi çevirip, Bodrum hava limanına gitmek istediğini söyledi. Yaklaşık atmış kilometrelik bir seyahatten sonra iç hatlar terminaline ulaştıklarında adamın parasını ödeyip içeriye girdi ve uçuş saatine fazla zaman kalmadığından güvenlikten geçmek için polis kontrol noktasına doğru ilerledi.
Aynı akşam, gecikmeli olsa da Türkiye'nin en büyük kentine indiklerinde; Simyacı, her şehirde olduğunda kaldığı Galata'daki butik otele giderek bir oda kiraladı ve yol yorgunu olmasına rağmen dinlenmek yerine , fıçıdan çekilenini sadece İstanbul'da bulabildiği, İrlanda'lıların kara birası Guinness'ten bir, iki bardak içmeye karar vererek sırt çantasını yukarı bırakıp kendini dışarı attı. İlk İngiliz üsülü dekore edilmiş pub'a ulaştığında da içeri yürüyerek bardaki yüksek taburelerden birine kurularak yanına yaklaşan barmene siparişini verdi ve neredeyse çorba kıvamındaki alkollü içecek önüne indirildiğinde kocaman bir yudum çekerek keyif içinde ağzını şapırdattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DAĞIN YAŞLI ADAMI ( TAMAMLANDI.)
AventuraRakkase adama bir öpücük atıp kenara indirdiği el çantasını aldı ve mafya liderinin gözlerinin üzerinde olduğunu bildiğinden kalçalarını sağa sola atarak banyo kapısına yürüdü. İçeri girdiğinde de kilidi kilitleyip çabucak bir duş aldı ve kendini ku...