"Kişiliğini çözümlemek sandığından daha zor, içimden bir ses çoğu şeyi bizden sakladığını söylüyor, ama umarım yakında onu bulabilirim. Yaklaşık 3 seans yaptık ve zorlansa da gelişme var."
Koltukta otururken bir yandan da göz ucuyla Jisung'u izleyen beden, yanındakinin söylediğine karşın cevapsız kaldı. Psikolog arkadaşının Seungmin ile beraber tabletle ilgilenen genç hakkındaki görüşlerine katılıyor, kişiliğini ve düşüncelerini tamamen yansıtmadığını savunuyordu.
Zilin çalması ile yerinden kalkıp kapıyı açtığında karşısında iki beden duruyordu. Biri iş arkadaşı Jeongin iken yanındaki Jisung gibi mağdur olan diğer kişiydi.
"Selam hyung, bu Changbin."
Küçük olan yanındaki adamı hemencecik tanıtırken Minho düşüncesinden emin olmuştu. Normal bir gülümseme sunarak elini uzatan adama karşılık verdi.
"Merhaba, ben Minho. Tanıştığıma memnun oldum."
"Ben de memnun oldum."
İkili daha fazla uzatmadan ayrıldığında içeri geçmişler ve Jisung ile yeni gelenler arasında da küçük bir tanışma merasimi geçmişti. Minho diğeri fazla çekingen davranmadığı için sevinirken tekrar kapı zili duyulmuştu. Bu sefer son davetli olan Chan'ın da geldiğini tahmin ederek yerinden kalkmış, kapıyı açtığında karşısında bir değil iki bedenle karşılaşınca belli etmese de şaşırmıştı.
"Hoş geldin Chan hyung ve?"
Çekingen genç hafifçe diğerinin arkasına saklanmaya çalışırken büyük olan ev sahibini yanıtladı.
"Felix, sevgilim."
Chan kısaca yanındakini tanıttığında kapının diğer tarafındaki ile kısaca tanışmış ve içeri geçmişlerdi. Ortamdaki kimse sarı saçlı genci tanımadığından gözler ikiliye döndüğünde Chan sevgilisinin fazla gerildiğini anlayıp yeniden Felix'i tanıtmıştı. Bir süre sonra herkes kendi halinde takılmaya başlamış ve Minho mutfağa çağırana kadar da sakince vakit geçirmişlerdi.
"Jisung nerede?"
Herkesin bakışları Seungmin'i bulurken o ben suçsuzum dercesine kollarını kaldırmış ve bilmediğini ima etmişti. Buna karşın Minho tek kaşını kaldırıp sorgulayıcı bir bakış attığındaysa liderleri konuştu.
"En son koşarak bir odaya gitmişti."
Minho anladığını belirten bir bakış atmış ve masaya yerleşmeye başlayan arkadaşlarına karşılık konuşmuştu.
"Siz başlayın, biz geliyoruz."
Genç adam misafirlerini mutfakta bırakıp Jisung'un odasına adımladığında içeri girip etrafta biraz göz gezdirdi.
"Jisung? Burada mısın bebeğim?"
Büyük olanın sesini duyan genç hemen büzüştüğü yerden titrek bir tonda konuşmuştu.
"Ben senin bebeğinim işte, sen de benim babacığımsın."
Minho duyduğu cümle ile odanın köşesinde kalan minik alana ilerlemiş tekrar ağlamaya başlayan bedenin dibine çökmüştü. Kendine çektiği kol ve bacaklarıyla minicik kalan genci sıkışık yerden kucaklayarak çıkartırken Jisung ona sıkıca sarılmıştı. Büyük olan yatağa, diğeri de kucağına yerleşirken Minho gencin yüzündeki ıslaklığı silerken sordu.
"Ne oldu da ağladın?"
"Seungmin bana senin benim babacığım olmadığını söyledi. Ben sadece kafamda kuruyormuşum. Minho sen benim babacığım değil misin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Daddy Issues // Minsung ✓
FanfictionIşıklar söndüğünde avuçları arasında okuyacağı bir senaryo olmadığından afallamıştı genç adam fakat aynı zamanda bulunduğu sahnede elinden tutacak kişi Minho'dan başkası değildi. !!Sadece seks üzerine yazılmış bir kurgu değildir!! Daddy Issues - The...