When I kiss you, felt high

2.1K 219 136
                                    

Aracına çok geçmeden geri döneceği için yakın bir yere park ederek eskiden de çok uğradığı fiziksel eğitim verilen binaya adımladı. İçeriye girdikten sonra gördüğü tanıdık birkaç kişiye selam verirken sevgilisinin hala antrenmanda olduğunu öğrenmişti. Bu nedenle ne kadar geliştiğini görebilmek adına yanlarına gidip onları izlemeye karar verdi. Daha salona adım atmadan Jisung'un gür sesi odanın dışına kadar taşıyordu.

"Ne yaptığını sanıyorsun sikik!?"

Beklemediği argo ifade ile hızlıca içeri girdi ve pek de iç açıcı olmayan bir görüntü ile karşılaştı. Sevgilisi resmen bir adamı yere devirip üzerine basmıştı. Tabi odaya ani girişi nedeniyle de tüm gözler onun üzerindeydi. Minho daha neler olduğunu tam olarak kavrayamazken Jisung acı çeken bedeni rahat bırakarak sevgilisine koştu. Hiç düşünmeden kapıda onları izleyen adamın üzerine atlarken Minho onu tutarken biraz sendelemiş fakat çabuk toparlanmıştı.

"Hoşgeldin kedi suratlı!"

Beklemediği hitapla yavaşça kolları arasındaki Jisung'u indirdi ve onu dinlemeye devam etti.

"Juyeon'u nasıl devirdim ama! Gördün değil mi?! Annesini kaydırdım."

Davranışını gururla anlatan gence karşılık Minho biraz afallamış duruyordu. Jisung'un böyle hitaplar kullanıp sokak diliyle konuşması son günlerde alışmakta zorluk çektiği bir şeydi ve kaynağının biraz ileride çifti umursamadan birbiri ile kapışan bedenler olduğunun da farkına varmıştı.

"Evet, güzel düşürdün. Bitti mi antrenman?"

Jisung sevgilisini onayladıktan sonra kenardan havlu ve suyunu alarak yeniden yanına döndü. Minho'yu giyinme kabinine sürüklerken yanlarından geçen birine küçük bir tekme atmayı da ihmal etmemişti. Büyük olan ise evde çok fazla görmediği davranışların buraya gelince artmasından kaynaklı hala şaşkınlık içerisindeydi.

"Duşu evde mi alayım, burada mı?"

Jisung'un dolabını açarken sorduğu soruya banklardan birine otururken yanıt verdi.

"Burada al, eve geç gideceğiz."

Bakışlarını eşyalarından ayırıp onu izleyen sevgilisine yan bir gülüş atarak karşılık verdi. "Bu bir date teklifi miydi?"

Büyük olan kısaca onu onayladığında Jisung heyecanla duşların olduğu bölüme koşmuştu. Diğeri onun bu haline kıkırdarken on beş dakika boyunca telefonu ile ilgilenmiş ve sevgilisi giyinik bir şekilde yanına gelene kadar da pozisyonunu korumuştu.

"Hazırım!"

Başını elindeki cihazdan kaldırıp yerinde duramayan gençle karşılaşırken çatık kaşlarıyla konuştu. "Saçların hala ıslak mı yoksa ben mi yanlış görüyorum?"

Jisung büyük olanı oturduğu banktan kaldırırken birkaç bahane üreterek hızlı bir şekilde giyinme odasından çıkartmıştı. Minho daha ne olduğunu anlayamazken kendini kapının önünde buldu.

"Araban nerede?"

Jisung onu beklemeyen sevgilisini takip etmeye başlarken diğeri "Temiz havlu var mı yanında?" diye sormuştu. Küçük olan net bir yanıt vermeyip nedenini sorarken ulaştıkları arabaya binerek her zamanki yerlerini almışlardı.

"Saçını kurulayana kadar bir yere gitmiyoruz."

Emniyet kemerini taktığı sırada duyduğu şeyle sürücü koltuğundaki bedene bir bakış attı. Fazlasıyla ciddi durduğundan çantasına yönelerek bir havlu çıkardı ve oflayarak yumuşak tutamlara bastırdı. Aynadan izlediği görüntü karşısında tatmin olan Minho ise aracı çalıştırma kararı almıştı.

Daddy Issues // Minsung ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin