Daddy Issues // Minsung ✓

Like a family

"Hyunjin bu yandı galiba."

Genç adam duyduğu şeyle doğradığı sebzeleri bırakıp Jisung'un incelediği, pişmekte olan ete hızlıca göz attığında ocaktan almak adına elini sıcak tava sapına attı. Aynı hızla yanan parmaklarını geri çekerken saçma sesler çıkararak bir o yana bir bu yana koşuyordu. Jisung da telaşa kapılıp ne yapacağını bilemezken ikisi de bir süre saçmalamıştı. Sonrasında hatırladığı şeyle Jisung diğerinin elini suyun altına tuttu. Kısa bir süre sonra da onu bir sandalyeye oturtup yanık kreminin yerini sormuştu.

"Bir kere Minho'yla yemek yaparken onun eli yanmıştı ve böyle yapmıştık." diyerek gencin parmağına kremi sürerken Hyunjin hala sızlanıyordu. Zar zor sürülen ilaçtan sonra ikili yeniden yemek yapmaya dönecekti fakat yanan eti kullanabilecekleri bir tarif yoktu.

"Hiç uğraşamayacağım! İnternetten sipariş veriyorum."

Psikolog olan söylenmeye devam ederek elinde telefonuyla salona adımlarken Jisung da etrafı toparlamaya başlamıştı. Minho'yla birlikte yaşadıkları yer olmasa da yakın olduğu çiftin birkaç gün vakit geçirdiği eviydi. Bu nedenle kısa zamanda alışmış ve şimdi kendine verdiği görev olan mutfağı toparlama işini hallettikten sonra da yeniden uzun boylu gencin yanına geçmişti.

"Sipariş verdin mi?"

Hyunjin onu onaylayıp telefonu ile ilgilenmeye devam ederken diğeri de bir süredir ilgisini çeken bir animeye kaldığı yerden devam etmişti. Bugün sözde ikili birlikte akşam yemeğine gelecek arkadaşlarına bir şeyler hazırlayacaktı fakat oluşan aksilikle ikisi de şimdi telefonlarıyla ilgileniyordu.

Bir süre sonra çalan zil ile Hyunjin gelen siparişleri alırken aynı esnada Seungmin ve Minho ikilisi eve gelmişti. Hepsi içeri geçer geçmez en büyükleri ilk olarak sevgilisine yanaşmış sonra da psikolog olana laf atmıştı.

"Yemek yapmayacak mıydınız bize?"

"Hyunjin'in eli ve et yandığından yapamadık."

Ona cevap veren sevgilisinin yanağını öptükten sonra arkadaşına "Beceriksiz." diyerek dalga geçmişti. Ardından üzerini değiştirmiş bir şekilde yanlarına gelen Seungmin sevgilisinin drama queen sahnesine maruz kalmıştı. Elinin hala çok fazla acıdığını söylerken dudak büzüyor ve abartarak anlatıyordu. Bu görüntüye daha fazla katlanamayacağını düşünen Minho ise kıyafet alacağını söyleme gereği bile duymadan çiftin yatak odasına geçmişti. Üniformasından kurtulup rahat bir şey giydikten sonra diğerlerinin yanına -mutfağa- geçti. Masayı hazırlamalarına yardım ettikten sonra da herkes son misafiri bekliyordu.

Kısa süre sonra elinde bir kutu tatlıyla Jeongin de gelirken oldukça aç olan beşli hemen yemeğe başlamıştı. Arada yaptıkları sohbetle de güzel vakit geçiyordu.

"Ya ben bu Changbin'le ne yapacağım amına koyayım?"

Hyunjin ağzına bir parça et göndermeden önce normal bir şekilde sordu. "Niye ki?"

"Çok yavşak."

Kıkırtılar kısa süreli ortamdaki tabak ve çubuk seslerini bastırırken genç serzenişine devam etti. "Ya sürekli yavşıyor bana. Gay değilim diyorum, ben de değilim ama sen fazla yakışıklısın diyor. Sürekli flört ediyor benle. Bir de aynı evdeyiz, yakında atacağım onu evimden."

Söylenmeyi bırakıp yeniden yemeğine dönerken Minho da aklına takılan küçük bir şeyi sordu.

"İş bulabildi mi?"

"Hmm, şimdilik diploma falan istemeyen bir yerde yarı zamanlı olarak çalışıyor."

Aldığı cevap ona başka bir şeyi hatırlatırken bu sefer sevgilisine yönelik sordu.