Share happiness with friends

2.6K 249 108
                                    


Havada yaz sıcağı, elinde bir bardak ice americano, önündeyse hayretler içerisinde izlediği yakın arkadaşı ve arkadaşıyla sevgili olduğunu öğrendiği kişi oturuyordu. Onu bu konuda en fazla hayrete düşüren şey ise birkaç haftadır birlikte olan çifti yeni öğreniyor ve sevgilisinin bile bunu kendinden saklıyor oluşuydu.

Seungmin'in asık suratını farkeden beden ise yanında oturan adamın boştaki elini parmakları arasına aldı ve dikkati kendi üzerine çekti. Sıcak bir gülümseme sunup onu yatıştırmak isterken soğuk, sert duvarla karşılaşmıştı.

"Gülümsemen içimde ağzının üstüne bir tane yapıştırma isteği doğuruyor."

Duyduğu cümleye kırılmak yerine kıkırdareken yeniden yanındaki genç ile göz göze geldi. "Hadi yapma böyle, biraz da olsa gülemiyor musun?"

Hyunjin'in nazlanarak kurduğu cümle diğerinin ona sinirle karşı çıkmasıyla son bulmuştu. "Ya benden böyle bir şeyi neden sakladınız?! Kızacağımı falan mı düşündünüz? Böyle düşündüyseniz çok doğru düşünmüşsünüz. Jisung hala travmasını tam atlatabilmiş değil ve siz bir de ona yük olarak Minho ile sevgili olmasına izin veriyorsunuz. Hadi Minho'yu anlıyorum, gözü kör olmuş aptalın. Ama sen? Buna nasıl izin verdin?"

Sorduğu sorunun yanıtını beklemeden belli bir süredir birbirini beslemeyi bırakıp konuşmasını dinleyen ikiliye döndüğünde Jisung'a hitaben konuştu.

"Beni yanlış anlama Jisung. Bunları seni önemsediğim için söylüyorum.
Minho, sen daha iyi bir psikolojiye gelene kadar beklemeliydi. Sonrasında ben de dahil ilişkinize kimse karışamazdı. Gerçi şimdi de karışamıyorum çünkü bu ilişki ikinize de iyi gelmiş gibi görünüyor."

Seungmin sözleri sonrası derin bir nefes verip kahvesini yudumladığında belli bir süredir onu izleyen sevgilisi kısaca sordu."Bitti mi?"

Küçük bir "Hmm." ile onaylayıp oturduğu bankta surat asmaya devam ederken Hyunjin genci ikna etmek istercesine konuştu.

"Minho, Jisung'la konuşmadan önce benle konuşmuştu bu meseleyi. Biraz daha sabretmesinin ikisi için de iyi olacağını söylemiştim fakat bunun ona çok iyi geleceğini söyleyip durmuştu. Ben de fazla emin olamasam da izin verdim ve şimdi gördüğün gibi gerçekten iyiler. Bu yüzden sen de o güzel kafanı hiç yorma ve açık havanın tadını çıkar, tamam mı bebeğim?"

Duyduğu cümleler karşısında ne kadar duruşunu ve çatık kaşlarını bozmasa da onu uzun zamandır tanıyan sevgilisi yumuşadığını hissetmişti. Bu nedenle masanın üzerinde duran donutu parmakları arasına alıp havaya kaldırdığında gence doğru konuştu.

"İster misin?"

Seungmin genci kısaca reddetse de Hyunjin yeniden denemek istedi. "Uçak geliyor~" Sonunu uzatarak kurduğu cümle sonrası yanındaki genç ister istemez gülümserken ağzını araladı. Aynı sırada ise onları izleyen yeni çift sorun hallolduğu için sevinmiş ve yeniden birbiri ile ilgilenmeye dönmüştü.

Minho yanındaki gencin yanağını okşarken diğer eliyle başındaki şapkayı düzeltip sordu. "İyi misin bebeğim? Rahat hissediyor musun?"

Dikkatli gözlerle onu inceleyen sevgilisinin düşünceli sorusuna içten bir gülümseme sunduğunda yanağındaki avuca dudaklarını bastırıp adamı yanıtladı. "Ben iyiyim, bir sorun yok."

Minho rahatladığını hissederken gülümseyerek masadaki Jisung'un küçük keklerden birini parmakları arasına alıp yeniden ona döndüğünü farketti. Minho ağzını kocaman açarken diğeri gencin keke odaklandığı içi birbirine yaklaşan gözlerine kıkırdarayarak yumuşak şeyi yedirmişti. Tabi büyük olan beden gencin itiştirmesiyle onun parmaklarını da ağzına almıştı.

Jisung duruma kıkırdayıp elini peçeteye sildiği sıra adamın kaşları çatık ifadesine hitaben konuştu.

"Sen de az önce ağzındaki mısırı bana göndermek istedin!" Şakayla karışık yanındaki bedene karşı çıktığında Minho da aynı şekilde tepki verdi.

"Ağzımda daha az bakteri vardır! Ama sen elini resmen ağzıma soktun. Sence hangisi daha pistir? Ağzım mı, ellerin mi?"

Jisung yanındaki adamın sinirine gülerek karşılık verince Minho da yumuşamış ve limonatasından bir yudum almıştı. Aralarındaki tatlı ilişki bir süredir sorunsuz şekilde ilerliyor, birbirine yardımcı oluyor ve günlük rutinlerinde olağandışı şeyler yaşanmıyordu. Hatta Jisung dışarı daha çok çıkıyor, bundan rahatsızlık duymuyordu. İkisi de bu olaydan pozitif yönde etkilenmişti.

Minho eskiyle kıyasladığında şimdi kendini çok daha fazla mutlu hissediyordu, genç adam yaşamına girişiyle ona bir sürü şey katmıştı. Artık önceden olduğu kadar mesaiye kalmıyor ve eve dönüp Jisung'la vakit geçirmek için can atıyordu.

Onun da yaşadığı veya hala atlatamadığı sorunları vardı. Mesela babası hayattayken sürekli içer ve eve döndüğünde çoğunlukla Minho'ya şiddet uygulardı. Bu nedenle adam karaciğer yetmezliğinden öldüğünde arkasından hiç üzülmemiş ve annesini korumak, onu gururlandıracak bir evlat olmak için kendine söz vermişti. Dediğini de yapmıştı fakat sonrasında annesi birine aşık olup onunla evlenmek istemişti.

O dönem Minho için oldukça zorluydu çünkü annesinin karşısına getirdiği adamın nasıl biri olduğuna dair hiçbir fikri yoktu. Ayrıca tek dayanağı olan kadını biriyle paylaşmak ona zor gelmişti. Fakat istese de istemese de annesinin mutluluğu için ilişkilerine onay vermişti. Daha sonra da ayrı bir eve çıkıp belli bir süre kendini herkesten soyutlamıştı. Kedilerinden bile uzakta olduğundan oldukça yalnızdı, bu nedenle kendini işine verip uzun bir süre amaçsızca yaşadı.

Duygularının köreldiğini hissediyordu, çevresindekilere karşı hissettiği az miktardaki sevgi de azalmıştı. Elinden geldiğince kimseyle görüşmüyor, hatta yakın arkadaşlarına bile kendini açmıyordu.

Sonrasında hayatına Jisung girdi. Başlarda onu sadece bir mağdur olarak görüp endişeleniyordu. Devamında evine yerleşen adam kalbinde de bir yer edinmiş, o daha ne olduğunu anlayamazken köreldiğini düşündüğü duyguları yeniden filizlenmişti. Jisung onun hayatına babasının ölümünden sonra ilk defa baharı getirmişti.

Onunla beraber yemek yapmayı, söylediği şarkıları ve gün içinde ne yaptığını dinlemeyi, SoonDoongDori ile olan ilişkisini, birlikte sarılarak uyumayı, arada küçük öpücükler çalmayı, bazen de hatırladığı acı verici hatıralarını anlatırken göz yaşlarını silmeyi seviyor. Aynı şekilde Jisung da Minho için minik sürprizler hazırlamayı, birlikte bahçe ile uğraşmayı, büyüğüyle yemek yemeyi, onun yatağında evdeki tüm kediler ile uyumayı, ona şarkı söylemeyi, keşfettiği yeni şeyleri anlatmayı seviyor.

Jisung, Minho sayesinde yaşamanın nasıl bir şey olduğunu öğrendi. Minho onun kaybolan kişiliğini bulmasını, kendini toparlamasını, iyileşmesini sağladı. Ona sıcak bir yuva, ilgi, sevgi, güven ve bolca sabır verdi.

Sonucunda ise ikisi de kaybolan hayatlarında huzura kavuşabildiler. Yıllar sonra ilk defa birlikte nefes aldılar ve güzel hisleri beraber tattılar. Mutlular, böyle devam etmesini de diliyorlar.

Şimdi eve geldiklerinde de iş yerinden gelen tüm arkadaşları ile ilişkilerini kutlarken yüzlerindeki gülümseme solmuyor ve gelen olumlu, olumsuz dönüşleri rahatça yanıtlıyorlardı.

Jisung daha çok Felix ile vakit geçirmeyi tercih ederken en büyük ikili küçük bir azarlama seansından geçiyordu. Fakat sonucunda Chan da kabullenmiş ve iki sevgiliyi tebrik etmişti.

Herkes gittikten sonra Jisung sevgilisinin kolları arasında uzanırken de mutluydu sabah onu gıdıklayarak uyandırırken de. İkisi de güzel günlerin tadını çıkarırken daha çok iyileşiyor ve birbirine daha çok bağlanıyordu.

____

Final bolumu gibi olmus xkpwbdlwndlekdpcn ama degıl

Yine taslak bir bolum sadece azicik bir seyler ekledim

TASLAGIM BITMRK UXERE

Neyse belki yazarim bos zaman bulursam bugun yine mezarliga gidicez bb


Daddy Issues // Minsung ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin