From fear to love

2.8K 307 220
                                    

Yaz ayının başında neden üşüdüğünü bilemezken üzerindeki ince kıyafete biraz daha sarıldı. Etraftaki diğer insanların aksine hafifçe titremeye devam ederken aynı zamanda korkak bakışları her bir noktayı süzüyordu.

Oturduğu soğuk zemin ve pis kokan ara sokak çevredeki diğer insanlara yakında durmaktan daha berbat hissettiriyordu. Bu nedenle yavaşça ayağa kalktı ve duvara yakın durmaya devam ederek temkinli adımlarla sokağa birkaç adım yaklaştı. Onun bu çekingen görüntüsü az sayıda kişinin dikkatini çekerken Jisung terleyen avuçları, hafif titreyen bedeni ve korkak bakışlarıyla yeniden yere çöktü.

Bu sefer oldukça pis olan ara sokaktan uzakta bulunduğundan kokuyu pek önemsemezken üzerindeki gözler, kalp atışlarını hissedilebilir hale getirmişti. Jisung olduğu yerde biraz daha küçülürken her an korkudan bayılabilir düzeyde kötü hissediyordu. Bacaklarını daha sıkı sarılırken yeniden gözlerinden süzülen yaşlarla iç çekti.

Yine yalnızdı.

En başından beri olduğu gibi.

Fakat ilk defa çevresinde bu kadar fazla insan varken bu his onu Dünya üzerindeki tek kişi olabileceğini düşündürtecek kadar geriyordu. Gerçekten kimsesiz olduğunu iliklerine kadar hissetmiş ve içinde hemen bu ortamdan kurtulma arzusuyla dolmuştu. Fakat ne terk ettiği evin yolunu bulabilecek kadar yön bulma duyusu, ne de bir yerlerden devam edebilecek kadar bilgisi vardı.

O hiçbir şey bilmiyor ve herkesten korkuyorken yapayalnız şekilde bir adet insan topluluğunun arasına düşmüştü. Yirmili yaşlardaki bir gencin sokak kenarında büzüşerek ağlaması çevrenin daha çok dikkatini çekerken Jisung üzerindeki yoğun bakışlarla olduğu yerde daha da küçüldü.

Artık hıçkırık sesleri fazla yüksek bir hal aldığında yoldan geçen iyi niyetli birinin dikkatini çekmişti. Adam yavaşça ağlayan gence yaklaştığında Jisung'un gözleri artık daha çok açılmış ve ona gelen bedeni takip ediyordu.

"İyi misiniz?"

Korkuyla bakan gözlerden bir cevap alamayacağını farkettiğinde biraz daha yaklaştı. Tam elini ona doğru uzattığında ise genç olanın hızlanan ağlayışı çığlığa dönüşeceği sıra tanıdık bir ses duyuldu.

"Jisung!"

Bakışları ona seslenen adama döndüğünde yüreğindeki bedenini sızlatan his fazlasıyla azalmıştı. Elini uzatan adam da birkaç adım geri atıp yeni gelen kişiye bakarken oldukça dağılmış halde olan biriyle daha karşılaşmıştı.

Minho'nun gözlerindeki endişe yerini hüzne bırakırken koşarak yerdeki bedeni kolları arasına aldı. İkisi de uzun bir sürenin ardından gözlerini güven dolu hisle yavaşça kaparken küçük olanın ağlaması hala şiddetliydi.

Jisung'un titreyen elleri artık başka bir his sayesinde sallanırken güçsüzce dibindeki bedene daha sıkı sarıldı. Boynu ve omzu arasında hissettiği dudakla gevşerken yaşamını Minho'nun kolları arasında devam ettirebilmeyi diledi.

O aslında yalnız değildi. Kendini sadece Minho ileyken tamamlanmış hissettiğinden diğer insanlar olduğundan fazla yabancı geliyordu. İkisi de nasıl gerçekleştiğini bilmedikleri bir şekilde kendilerini çoktan birbirine kapılmış bir halde bulmuştu.

Minho geri çekilmeden hemen yanındaki bedenin başını boynuna yaslayıp rahatça saklanabileceği şekilde kucaklarken ayağa kalktı. Biraz önce bulundukları yerde olan adam çoktan gitmişti, zaten ikisi de bunu farkedemeyecek kadar dalgındı.

Üzerlerindeki oldukça fazla bakışa rağmen Minho adımlarını tereddüt etmeden atıyordu. Kucağındaki bedeni daha sıkı sararken eve gidene kadar göz yaşlarını tutabilmeyi diledi.

Daddy Issues // Minsung ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin