Yavaş yavaş gözlerimi açmaya çalıştım zorlukla açtım yanımda ki koltukta bir adam uyuyordu. Kim olduğu hakkında hiç bir fikrim yoktu. Ama eminim ki babam beni aramaya başlamıştır.
Kolumda ki serumu çıkartıp gitmem gerekiyordu bu ilden, bu şehirden uzaklaşmam gerekiyordu belkide...
kolumdaki serumu çıkartmaya çalıştım. Yanımdaki adam kıpırdanmaya başladı. sonra konuşmaya başladı
"napıyosun? dur" dedi bileğimi kavrayarak ona baktım. Gözlerimiz kesişti "beyefendi bakın benim gitmem gerekiyor,şu an burdan çıkmam lazım yoksa bulacak beni" dedim.sert sesiyle "kim bulacak?" diye sordu. Cevap vermedim yeniden kolumdaki seruma yöneldim. Çıkarmaya çalıştım bu sefer bileğimi daha sert kavrayarak beni tuttu
"Sizi kim bulacak? birimi var peşinizde?" dedi.
"Ya bırakırmısınız? gitmem gerek diyorum anlamıyomusunuz?" dedim sesimi hafif yükselterek tek kaşını kaldırdı "anlamıyorum belli ki başınız belada söyleyin yardım edelim" dedi cevap vermedim. Ama gözlerim dolmuştu gözlerimi kaçırdım buğulu gözlerimi görmemesi için,"gidecek bir yerin varmı?" diye sordu ona bakmadan kafamı hayır anlamında salladım .
"Peki gidecek kadar paran varmı? veya bir otelde kalıcak kadar?" diye sorduşahsen bu sorunun cevabını ben bile bilmiyordum. Evden çıkarken bakmamıştım bile üç saniye sonra cevap verdim sesim titreyerek
"bilmiyorum" diyebildim.
"Paran var mı? yok mu? onu bile bilmiyorsun ama gidicem diye direniyorsun" dedi bir anlık sinirle her şeyi anlattım."çünkü eğer gitmezsem babam beni sevmediğim istemediğim hatta hiç tanımadığım bir adama vericek belkide ondan kaçtığım için beni yeniden dövecek ve belkide bende annem gibi-" devam etmedim. Gözümden bir damla yaş düştü yastığa doğru.
gözümü kapattım kendime sakinleşmek için bir süre verdim. Ve gözümü açmadan "özür dilerim ben... birden şey oldu" dedim doğru düzgün konuşamadım bile o ise yüzüme öylece bakıyordu. Beni inceliyordu. Dudağımdaki yara bandına baktı. Bir süre sonra odanın kapısı tıklandı. hemen burnumu çektim kendime gelmeye çalıştım "gel" dedim . Yaşlı bir doktor içeriye girdi.
"Geçmiş olsun cemre hanım iyi misiniz?"
kafamı salladım.
"Evet iyiyim ama ben en kısa sürede ne zaman çıkabilirim? mesela şimdi?" dedim telaşla.Doktor da karşılık verdi "tabi taburcu olabilirsiniz. Ama serumunuzun bitmesini bekleyin ondan sonra çıkarsınız" dedi "peki" dedim kısık bir ses tonuyla doktor geçmiş olsun diyip çıktı. yanımdaki adam yeni bir soru sordu .
"Nereye gitmeyi planlıyorsun? "
"bilmiyorum tek bildiğim gitmem gerektiği" dedim.
"şehir dışına çıkman gerekmiyor şehir içinde ama babanın bilmediği bir yere götürebilirim seni" dedi merakla baktım ama ben zaten şehir içinde nerde olursam olayım bu şehirde olduğum sürece zaten beni bulurdu çünkü benim babam en zengin adamların bir tanesiydi ve her yere kolu yetişiyordu."benim evime " dedi
şaşkın şaşkın baktım.
"Ne? olmaz tanımadığım etmediğim insanla ne işim var? teşekkür ederim yine de teklifiniz için" dedim. Adam birden
"Barkın Göksoy" dedi anlamamıştım ne demek istediğini anlamaz gözlerle baktım.
"İsmim.... tanımadığım insanla ne işim var dedin ya tanışıyoruz işte " dedi. Yüzümde küçük bir gülümseme oldu.
"Barkın bey benim bu şehirden gitmem gerek malesef teklifiniz için teşekkürler gerçekten ama lütfen siz sadece beni otogara bıraksanız olur mu?" diye sordum bir kaç saniye bişey demeden suratıma baktı. Sonra kafasını salladı. Derin bir oh çektim.Merhaba
YORUM YAPIP OY VERİRSENİZ ÇOK MUTLU OLUYORUM ⭐
SİZİ ÇOK SEVİYORUMM❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
En Güzelinden Aşk
Teen FictionTesadüfen karşılaşan iki kişi ve hayatlarındaki gizem. Bu iki kişinin tek zaafları birbirleri. Onlar ne kadar kaçarsa kaçsın her seferinde birbirlerine savruldular, karıştılar. Ama onları asıl bağlayan şey hayatlarındaki gizem...