30. Bölüm

144 9 0
                                    

Yanımda konuşan kişilerin seslerini duyabiliyordum. Ama tam olarak ne konuştuklarını anlayamadım, çok bitkin bir haldeydim. Gözlerimi açtım, ellerim ve ayaklarım bağlı olduğu için asla kıpırdayamıyordum. Çok rahatsız bir sandalyede simsiyah bir odadaydım ve önümde arkası dönük iki adam derin bir sohbetin içindeydi

Takım elbiseli adam ellerini önünde birleştirmiş bir şekilde, siyah gömlekli  aynı şekilde siyah pantolonlu ellerini cebine koymuş adamı dinliyordu. Onları duyabildiğim kadar dinlemeye başladım.
"Sonra plan tıkır tıkır işleyecek zaten"
Ne kadar duymaya çalışsam da sadece  son cümleyi duyabildim. Siyah gömlekli adam tek elini cebinden çıkarıp takım elbiseli adamın omuzuna koydu,
"Sen şimdi git yat'ı hazırla" dedi ve takım elbiseli adam başını sallayıp gitti.

Adam bana doğru dönünce gözlerim fal taşı gibi açıldı, bana o iğrenç geceyi yaşatan adam. Pis pis sırıtarak yanıma geldi ben ise o her bana yaklaştıkça nefesimin kesildiğini fark ediyordum.
"Hiç uyanmayacaksın sandım" bir adım daha atıp hemen önümde durdu. Elini yanağıma doğru uzatırken yüzümü geri çektim.

"Sakın. Sakın bana dokunma." Sesimin titremesine yine engel olamamıştım
"Şş tamam sakin, nasıl olsa illaki isteyeceksin beni" diyip bir de göz kırptı. Gözümden akan yaşlara aldırmadan alayla güldüm.
"Gebersemde seni istemem. Senin dokunmana da izin vermem." Dedim sesim çok sert ve net çıkmıştı

Kenarda duran sandalyeyi çekip karşıma oturdu.
"Senin bu hırçın hallerin çok hoşuma gitti biliyor musun?" Ayağa kalktı arkama doğru yürüdü ve durdu. Ensemde onun iğrenç nefesini hissetince gözüm karardı, başım döndü ve kalbim çok hızlı atmaya başladı. Kulağıma nefesini vererek fısıldadı
"Ama böyle yapma, dayanamam" dedi sonra saçlarıma yaklaştı ve kokladı.

Hâlâ fısıldıyordu,
"Küçükken de saçların böyle kokardı. O mükemmel geceden beri hasretim kokuna" dedi ve geri çekildi
"O gece mükemmel falan değildi! Benim çocukluğumun, saf temiz hayatımın son günüydü!" Dedim hıçkırıklarımın arasından bağırarak

Hemen ardından onun konuşmasına izin vermeden daha da gür sesle devam ettim.
"O gece sen beni öldürdün! Cehennemi yaşattın, daha 10 yaşındayken beni kocaman bi yükün altına soktun! 12 yaşıma kadar devam ettin. Küçücük bedeni kirletmeye 2 sene devam ettin!" Daha fazla devam edemedim, sadece ağladım.

Biraz daha sakin bir şekilde ağlıyordum o kadar yorulmuştum ki zorluka konuştum.
"Ama tam 12 yaşıma girdiğim gece bana bir kez daha teca-" devam etmedim. Çünkü utandım. Ama asıl utanması gerek ben değil o'ydu bunu gayet iyi biliyordum. Ben sadece onun yerine çok utandım. Derin bir nefes aldım, gözlerinin tam içine baktım.

"Tecavüz ettiğinde kendime bir söz verdim. Senin ölümün kimsenin değil, benim elimden olacak. Senin beni öldürdüğün gibi ben de seni öldüreceğim Aktaç. Hem de büyük bir zevkle" dedim son kez tiksinircesine baktım. Sinirle ayağa kalktı arkasını dönüp giderken,
"Ağır mı geldi?" Diye bağırdım

Hemen yanıma gelip sert kalın elleri ile çenemin yukarısını tuttu ve fazlasıyla sıktı. Canımın acısı ile kaşlarımı çattım, hiçbir şey demeden yüzüne baktım. Sert bir tokat attığında başım hızla yana döndü
"Kes artık sesini." Dedi ve gitti.

"Allah belanı versin!" Dedim bağırarak ve kapı üstüme kitlendi.

.................

BARKIN GÖKSOY

Cemre uyumak isteyip odaya çıkınca ben de çalışma odama çıktım. Biraz çalıştım saate baktığımda 3 saatir odadan çıkmayıp çalıştığımı fark ettim. Kapı çalınca o tarafa döndüm,
"Gel" ela içeri girdi
"Abi yemek hazır, hadi cemreyi de uyandır gelin" dedi
"Tamam" dedim ve odadan çıktı.

Telefonumu masadan aldım, odadan çıktım. Bir alt kata inip cemreyi uyandırmak için odaya gittim. Kapıyı açmak için kolu indirdiğimde açılmadığını fark ettim. Kapıya vurdum
"Cemre kapıyı niye kilitledin?" Bir kaç saniye cevap bekledim ama alamadım.

"Cemre?"
"Bu kapı neden kilitli cemre napıyorsun?" Hâlâ cevap vermeyince uyuduğu için cevap vermediğini düşündüm ve telefonunu aradım.
Dakikalarca çaldı içerden telefonun müziği ise gayet iyi bir şekilde duyuluyordu. Bu kadar yüksek bir sesi duyması imkansızdı.

Daha fazla dayanamadım ve kapıyı çok sert bir şekilde omuzumla ittirdim. Açılacak gibi oldu ama açılmadı, 2. kez denediğimde açıldı. Hızla içeri girdim ve gördüğüm manzara hiç hoşuma gitmedi. Yorgan darmadağındı ve cemre yoktu. Banyonun kapısını tıkladım.

"Cemre içerde misin?" Yine cevap vermeyince çıldıracak gibi oldum. Kapıyı açtım ve orda da değildi. Telefonuma mesaj gelince açtım

GİZLİ NUMARA: 2 FOTOĞRAF, KONUM

Hemen bildirime bastım ve cemrenin fotoğraflarını gördüm. Beynimden vurulmuşa döndüm, hemen aşağı inip
"Mert!"
"Mert gelin buraya!" diye bağırdım. Delirmiştim. Aşık olduğum kadının o hâlde oluşu, ellerinin ayaklarının bağlı çaresizce beklemesi ve başınan dayanan silah... 

Ela
"Abi noluyo?" Dedi
Onlara döndüm
"Ateş, poyraz kalkın gidiyoruz" dedim acele ile poyraz,
"Lan noluyo oğlum söylesene?"
Arabanın anahtarını alıp kapıyı açtım, poyraza döndüm sinirle
"Lan cemreyi kaçırmışlar cemreyi!"

Hemen onlarda arabalarının anahtarlarını aldı ve çıktık. Konumu açtım ve ona bakarak yola devam ettim. Ama devam ederken aklımdaki soru ile cebelleşiyordum. Cemreyi kaçıran kişi neden konum atmıştı?

Kamyonet sesiyle kendime geldim ve kamyonetin dibimde olduğunu fark ettim. Hemen frene bastım ama araba durmadı. 4 kez frene bastım ama fren tutmuyordu ve kamyonet nerdeyse dibimdeydi çarpacağımı fark ettiğimde direksiyonu kırdım. Sonrası kayalıklara uçmak oldu.

















Selaamm

Oy verirseniz mutlu olurum 🤎

Tiktok: sennvebenn_1

Sizi seviyorumm 🧚

En Güzelinden Aşk Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin