25. Bölüm

152 12 0
                                    

Gözlerimi yavaşça açtım ama hâlâ heryer karanlıktı telefonumu açıp saate baktım ve saatin 2:30 olduğunu gördüm. Çarşafı açtım, ayağa kalkıp odanın kapısını açtım ve çıktım. Ardından mutfağa inip bir bardak su aldım. Odama doğru ilerledim, odamın kapısı açacaktım ki biraz hava almak için terasa çıkmaya başladım.

Terasa yaklaştıkça mercan'ın ve Barkın'ın konuşmalarını duyuyordum.
"Barkın bırak şu kızı eskisi gibi olalım" dedi. Eskisi gibi?
Yavaşça bir, iki tane daha merdiven çıktım. Barkın ve mercan'ı gördüm.

Mercan Barkına bir adım daha attı. Zaten aralarındaki az mesafeyi daha aza indirdi. Dikkatlice onları izledim,
Barkın hiçbir şey yapmadan mercan'ı izliyordu. Mercan ellerini Barkın'ın omuzlarına koydu Barkın bir adım geri çekildi,
"Mercan eski diye bir şey yok." Dedi sert bir şekilde, ardından devam etti
"Eskiden zorla nişanlandırıldık." Gözlerim şaşkınlıkla açıldı

Ne nişanlandılar mı? Yok artık

Mercan sesini biraz daha yükseltti
"Ama ben zorla nişanlanmadım seninle, isteyerek nişanlandım! Hâlâ seni seviyor-" Barkın mercan'ın dudaklarına elini koyarak mercan'ı susturdu.

Mercan bunun üzerine Barkın'ın elini dudaklarından çekip Barkın'ın dudaklarına yapıştı.

Elimdeki su bardağı yere düştü, Barkın hemen mercan'ı kolundan sertçe tutup geri çekildi, Barkın ve mercan benim olduğum tarafa baktı.
Hızla arkamı dönüp aşağı inmeye başladım, Barkın'ın arkamdan gelen ayak seslerini duyabiliyordum.

Odaya girip kapıyı hızlıca kapattım. Benim arkamdan Barkın gelip kapının önünde durdu
Arkamı dönmeden
"Odadan çık" dedim sert bir sesle
"Cemre bildiğin gibi bir şey yok" dedi tok bir sesle
Arkamı döndüm,
"Bilmiyorsam anlatman gerekirdi Barkın. Sen eskiden nişanlı olduğun kızla sevgilini aynı evde mi tutacaktın gerçekten?" Alayla güldüm,

Bana bir adım attı
"Olaylar bitiyormu anlatayım cemre?" Dedi ve devam etti
"Eskiden de benim isteğimle nişanlanmamıştım. Zorunda kalmıştım."dedi
"Ama o öyle düşünmüyor Barkın farkında mısın? Az önce seni öptü. Seni çok seviyormuş duymadın mı?" Dedim sinirle kaşlarımı kaldırarak

Son bir adım atıp aramızda ki mesafeyi kapattı. Bileklerimden hızla tutmuştu ama sıkmadan tutuyordu
"Sence bu benim umurumda mı?" Dedi ve kulağıma yaklaştı
"Onu seni öptüğüm gibi öptüm mü?" Diye sordu cevap vermedim sonra kendi sorusuna kendi cevap verdi
"Hayır." Elleri bileklerimden belime indi.

Yavaşça bel boşluğumu okşamaya başladı, kendimi toparlayıp ellerimle omuzundan itekledim. Tabii yerinden kıpırdamadı bile, beni biraz daha kendine bastırdı
"Cemre ben bir tek seni seviyorum" dedi ve dudağıma baktı. Sonra geri çekilip odadan çıktı.

Derin bir nefes alıp odanın kapısını kapattım. Saniyeler sonra yeniden odanın kapısı açıldı. Barkın sanıp hızla arkamı döndüm.
"Ne var bark-" cümlemi bitirmeden mercan'ı karşımda gördüm.
"Ne işin var burda?" Dedim sert bir şekilde
"Cemre kes sesini ve beni iyi dinle" dedi uyarıcı bir ses tonuyla. Alayla güldüm, tam konuşacağım sırada elini öne doğru uzattı ve beni susturdu.

Ardından kendi devam etti,
"Cemre ben Barkın'ı çok seviyorum. Aklının alamayacağından daha çok hemde. Çık git yoksa o seni bırakmayacak" dedi
"Ben de Barkın'ı bırakmayacağım mercan şansına küs" dedim sahte bir üzüntüyle, güldü arkasından bir şey çıkardı. Dikkatli bakınca bıçak olduğunu fark ettim.

Bir adım geri gittim
"Tamam, öyleyse onun seni bırakması için son bir şey yapacağım." Dedi çenesini kaldırdı, bıçağı kendinden biraz daha uzaklaştırdı
"Mercan sakın!" Dedim telaşla
"Mercan, hayır! " dedim hemen sonra.

Mercan bıçağı biraz daha gerip hızla kendine batırdı. Öne doğru sendeledi,
Elim şaşkınlıkla ağzıma gitti. Mercan yere yattı ve yavaşça gözleri kapandı.
Ardından çok yüksek sesli polis siren sesleri gelmeye başladı. Geri adım attım ama hâlâ mercana bakıyordum.

Dakikalar içinde polis memurlarının sesi geldi, sonra odaya ilk Barkın sonra polisler girdi.
Barkın'ın kaşları çatıldı bana baktı. Hızla kafamı sağa sola salladım.
Polis memuru
"Acil ambulans çağırın!" Dedi ve mercana yaklaştı, nabzını kontrol etti
"Nabzı yavaşlıyor çabuk olun." Dedi ardından Mesudenin feryadını duydum,

"Kızım!" Dedi hıçkırarak ağlıyordu. Barkın yanıma yaklaştı ve bana sarıldı, ağlamaya başladım
"Barkın yemin ederim ben bir şey yapmadım" dedim kendimi ispatlayama çalışarak polis memuru yanıma geldi, kelepçesini çıkardı.
"Hanım efendi bizle karakola gelmek zorundasınız, ellerinizi uzatın" dedi kelepçeyi biraz daha yaklaştırarak

Ellerimi biraz daha içeri sakladım
"Ben hiç bir şey yapmadım ama" dedim yeniden yalvarırcasına başımı biraz daha Barkın'ın boynuna gömdüm. Ardından kalkıp Barkına baktım
"Barkın ne olur bir şey yap" dedim daha şiddetli ağlayarak, polis memuru
"Hanım efendi zorluk çıkarmayın lütfen" dedi istemeye istemeyen titreyen ellerimi uzattım.

Kelepçeyi bileklerime taktı. Başka polisler de beni kolumdan tuttu ve yürütmeye başladı. Omuzumun arkasından Barkına baktım. Kapıda Mesude bana büyük bir öfkeyle baktı,
"Allah belanı versin! Kızımdan ne istedin!" Dedi ve yeniden ağlamaya başladı.

Polisler beni aşağı indirdi ve kapıyı açtı. Beni arabaya bindirdiler. İki polis yanımda, iki polis önde oturuyordu. Ağlayarak arkama baktım, biz giderken ambulans yeni geliyordu. Yavaş yavaş evden uzaklaştık.

Yeniden bir boşluğa düştüm. Bir annenin gözünde caniyim artık. Barkın... Şu anda o beni ne olarak görüyor?
Peki ya abim, ela, ateş onlar? Eğer mercana bir şey olursa bir katil olarak görecekler beni. Ateş beni kardeşinin katili olarak görecek belki de,
Bu benim çok canımı yakıyor.



























Selaaammm

Nasılsınız ballarım?

Oy verirseniz ve yorum yaparsanız çok güzel olur:))

Tiktok:sennvebenn_1

Sizi çok çok çok çok çok seviyorumm 🌛💍

En Güzelinden Aşk Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin