28. Bölüm

169 11 0
                                    

1 HAFTA SONRA

Balımla birlikte petra ile oynuyorduk. Aysel hanımın yanımıza yaklaştığını gördüm
"Cemre hanım kahvaltı hazır" dedi samimi bir gülümseme ile ben de o şekilde gülümsedim ve cevap verdim.
"Tamam geliyoruz" dedim ve Aysel hanım kafasını olumlu anlamda sallayıp eve geçti.

Gözlerimi Petrayı seven balım'a çevirdim. Balım'ın saçını okşadım ve
"Balım hadi kahvaltı etmeye gidelim. Bizi bekliyorlar, sonra bir daha geliriz olur mu?" Dedim sesimi yumuşacık yaparak, masmavi gözlerini bana çevirdi kafasını aşağı yukarı salladı.
"Olur" dedi u' yu uzatarak

"Hadi o zaman" dedim ve çömeldiğim yerden kalktım, balım'ın elini tuttum. Eve girdik, herkes masa oturmuştu bizde masaya doğru ilerledik. Balım hızlıca elimi bırakıp Barkın'ın doğru koştu. Önünde durdu ve kollarını yukarı kaldırdı Barkın da hafif bir tebessüm edip balım'ın belinden kaldırıp kucağına oturttu.

Merdiven tarafından sesler gelince o tarafa baktım. Mesude mercan'ın belinden tutmuş destek vererek yavaş adımlarla merdivenden indiriyordu.
Aslında mercan'ın bu günlerde çokda büyütülecek bir şeyi yoktu ama tabiki ilgi vermeleri için mızmızlanıyordu.

Masaya oturdular ve herkes kahvaltısını etmeye başladı. 10 dakikalık bir sessizlikten sonra bu sessizliği bölen Barkın oldu
"Ee yenge siz ne zaman gidiyorsunuz?" Dedi mesafeli bir şekilde
Mesudenin gözleri aniden sinirle Barkına döndü
"Barkın sen bizi kovuyor musun? Merak etme birazdan çıkacağız." Dedi sert bir şekilde ayağa kalktı, gidecekti ki bana döndü
"Sen de bu caniyle aynı evde yaşa. Ama dikkat et de seni de bıçaklamasın" dedi ve merdivenlere doğru gitti.

Takmadan kahvaltımızı yapmaya devam ettik.

1 SAAT SONRA

kapının önünde balım'ı babaanneyi ve diğerlerini yolluyorduk. İlk önce Barkın babaannenin elini öpüp sarıldı ardından ateş ve ben de sarıldık.
Babaanne elini yanağıma koyup
"Kizum sen bu deluye sahip çık. Birbirinizi üzüp kirmayın. Yoksa üzülen yine siz olursunuz evlatlarum." Dedi büyük bir şefkatle,
Gülümsedim başımı salladım sadece.

Babaanne
"Hayde dikkat edun kendinize, hoşçakalın" dedi ve gitti.
Diğerleri de gittikten sonra salona geçtik ve sohbet etmeye başladık.
Barkın kolunu omuzuma attı, ateşe döndü
"Kardeşim kusura bakma annenleri biraz kovmuş gibi oldum" dedi
Ateş
"Hak ettiler." Dedi normal bir ifade ile

Ela
"Of neyse onu bunu boş verin de, bu gece dışarı bir yere mi çıksak ya?" Dedi
Abim ise onu destekleyerek
"Harbiden ya şuraya geldim geleli doğru düzgün dışarı çıkamadım" dedi Barkın saatine baktı
"O zaman 1 saat sonra herkes hazır olsun" dedi hemen ayağa kalktım
"1 saat mi?"
"Evet" dedi. Hemen abime kuala gibi sarılan elaya döndüm.

Kolundan tutup hızla kaldırdım.
"Oha ne oluyo be?" Dedi
"Ela fark ettiysen abin 1 saat diyor. Sadece 1 saat, hazırlanmamız için küçücük bir 1 saatimiz var!" Dedim telaşla, ama ela benim aksime salak salak sırıtıp abime bakıyordu.

Çekiştirdim
"Ela benim şeytan görümce tarafımı ortaya çıkartma. Kızım hadi yürü ya" dedim sitemle
"Of iyi be" dedi ve yukarı elanın odasına çıktık.

Hızlıca hazırlanmaya başladık. İlk önce  saçımı yapmaya başladım. Maşa yaptım ve arkadan sıkı olmayan bir örgü yaptım. Ardından makyaja geçip kapatıcı ve fondöten ile göz altlarımı ve çokta belli olmayan kapatılması gereken yerlere sürüp kapattım. Ardından gözlerime kahve tonlarında far sürdüm ve aynı şekilde kirpiklerime de maskara sürüp göz makyajımı sonlandırdım. Daha sonra pudra renkte bir ruj alıp dudaklarımda gezdirdim. Ve makyajımı tam olarak bitirdim.


En Güzelinden Aşk Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin