"Son olarak bu da Jong-Hyuk."Jiyong sıradaki kişiyi tanıttığında Hyunjin elini uzattı karşısındaki oğlana.
"Memnun oldum Jong-Hyuk. Aramıza hoş geldin."
"Hoş buldum."
"Kaç yaşındasın?"
"17."
Jong-Hyuk cevapladığında Jay araya girdi.
"Yapılısın. İyi yumruk atar mısın?"
Jong-Hyuk bu soru üzerine gülerek başını salladı.
"Sayılır."
Jong-Hyuk da diğerlerinin yanına geçtiğinde Hyunjin elini az biraz uzağındaki Felix'e uzattı.
Felix birkaç adımda utangaç bir ifadeyle Prens'in yanına yaklaşıp ona uzatılan eli kavradı. Prens Felix'in elini sıkı sıkı tutuyordu ondan güç alıyormuşçasına.
Hyunjin tekrar karşısındaki kalabalığa döndü gülümseyerek. Tamı tamına 53 kişi toplamışlardı sadece bir haftada. Hepsi de kefil oldukları insanlardı gerek Jay'in, gerek Felix'in, gerek ise Jiyong'un.
"Bugün burada bu kadar fazla insanı görmeyi beklemiyordum inanın. Hâlâ şaşkınım."
Hyunjin gülümseyerek konuştuğunda karşısındaki kalabalıktan belki de en büyükleri olan Hee-Chul öne çıktı. İzin istercesine bekkediğinde Hyunjin başını salladı.
"Kendim ve arkadaşlarım adına; az kalsın senden umudu kesiyorduk Prens."
Hyunjin, Felix, Ji, Jay... Hepsinin kafası karışmıştı. Hee-Chul devam etti.
"Bizi buradan kurtaracak kimse yok Prens, olsaydı şu ana kadar çoktan kurtulmuştuk. Bizi buradan ancak biz kurtarabiliriz ve bunun için bir lidere ihtiyacımız olduğu kesin.
İşte bu yüzden herkes sana bel bağlıyordu. O koca adamların suratına korkmadan bir yumruk salladığın her seferde..."
Hee-Chul'un sözü biterken Prens duygulanmış olacak, yüzündeki gülümseme hafifçe solmuştu. Hee-Chul'ün yerine Young-Hyun devam etti. Uzun boylu, yine 17'lerinde bir çocuktu Young-Hyun.
"Bize güvendiğin için teşekkürler Prens. Yüzünü kara çıkarmayacağız, o yüzden yüzümüzü kara çıkarmasan iyi olur."
Genç oğlan gülerek konuştuğunda odadaki herkes güldü.
"Madem öyle, şimdi size planı detaylıca anlatsam iyi olur."
•
"Çok gerildim."
Prens derin bir nefes vererek sırtını duvara yasladığında terasa yığdıkları tekli koltuk minderleri ve eski perdelerin üzerinde oturuyorlardı.
"Hepimiz yanındayız, en önemlisi de hepimiz hem sana hem de bu plana fazlaca güveniyoruz."
Felix yanındaki oğlanın omzuna yerleştirdiğinde elini, Hyunjin ufak bir tebessümle ona dönerek dudaklarına bir buse bıraktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Divine Comedy (신곡) • hyunlix
Fanfiction"Onlar için geri geleceğim, yoksa nasıl bir prens olurum? Ancak şimdi, benimle gel Felix. Birlikte kaçalım buradan." Burası K. yetimhanesi. Bir yetimhaneden çok mezbahaya benziyordu gerçi. •Hwang Hyunjin x Lee Felix hayran kurgu...