Cehennem: 3

520 96 24
                                    



"Dikkatli ol lütfen Ji."

Jiyong kucağındaki Prens'i dikkatlice Felix'in yatağına bıraktığında Felix odadaki korkmuş çocuklara döndü.

"Çocuklar, endişelenmeyin. Her şey yolunda."

Odadaki diğerleri; San ve Jongin 11, Choi 9, Jin ise 13 yaşındaydı.

Jin gözlerini baygınca yatan Hyunjin'den alamayarak mırıldandı.

"Prens..."

Felix'e bakarak ekledi, Prens'in durumuna o bile çok şaşırmış durmuyordu. Yüzünde alışılageldik bir hüzün vardı sadece küçük çocuğun.

"Yapabileceğimiz bir şey var mı hyung?"

İşte bu; Prens...

O güzel yüzünde ya da vücudunda hep morluklar, yaralar dolu olurdu.

Felix elini Jin'in omzuna yerleştirip oğlanın omzunu ovalarken mırıldandı.

"Diğerleriyle ilgilensen yeter Jin-ah, kan görmek onları çok rahatsız ediyordur eminim ki."

"Ben ne yapayım?"

Jiyong endişeyle Felix'e baktığında odasındaki bu insanların bu kadar düşünceli oluşu içini ısıtmıştı sıska oğlanın.

"Sıcak su getirebilir misin Ji?"

"Hemen geldim."

Jiyong odada biriktirdikleri plastik şişelerden birkaçını alıp odadan çıktığında Felix dolabından havlusunu kapıp Hyunjin'in yanına döndü.

Yavaşça yatağa, Prens'in yanına oturduğunda oğlanın saçlarını bir kez daha geriye atıp yüzünü gözler önüne serdi.

"Prens, beni duyabiliyor musun?"

Oğlan ses vermediğinde Felix tekrarladı.

"Prens, beni duyabiliyor musun?"

Jiyong odaya sıcak su doldurduğu şişelerle girdiğinde şişelerden tekini Felix'e uzattı.

"Al."

"Teşekkür ederim Ji."

Sıska oğlan havluyu ıslatıp Hyunjin'in yüzüne uzandı.

Dudağı ve elmacık kemiği patlamış, burnundan akan kan çenesine kadar süzülüp hızlıca kurumuş, dirseklerinde ve ellerindeki sıyrıklar da boylu boyunca göze çarpıyordu Prens'in.

Önce elmacık kemiğinin üzerindeki kanları temizlemeye başladı oğlanın dikkatlice, Prens arada istemsizce kaşlarını çatıyor, çenesi acıyla kasılıyordu.

"Bu sefer neden oldu biliyor musun Felix?"

"Bilmiyorum Ji. Ama geçen sefer olay çıkaran o görevliydi, eminim."

Ardından çenesine kadar kuruyan kanları, beraberinde patlayan dudağını temizledi aynı özenle. Yaralar hep zeminin kiri ve tozuyla kaplanmıştı.

"O şerefsizleri indirmek lazım... Ama işte nasıl?.."

Felix, Prens'in yüzündeki pislikleri de temizlediğinde geri çekilerek onu boydan boya süzdü.

Kıyafetleri de bedeni gibi hırpalanmıştı ancak görünürde kanayan bir yeri yoktu.

"Bu gece burada kalması senin için sorun olur mu Ji?"

Felix, kendi yatağına oturmuş olan Jiyong'a döndüğünde Jiyong başını iki yana salladı.

"Hayır, aksine burada kalması daha iyi olur. En azından burada gözümüzün önünde olur. Sabahki görevliyi de hallederiz. Sadece..."

Sesini kısarak devam etti.

"...Daha önce dediğim gibi onun için yaptığın her iyi şey senin için..."

Tereddütle tamamlayamadığı cümlesini Felix tamamladı.

"Benim için kötü, biliyorum.
Ama onun için bir şey yapmış sayılmam ki Ji.
Hem nasıl el verir içim o bizler için kavgalara girerken sürekli?"

Hyunjin'e dönüp yorganı kavrayarak üzerini örttü. Jiyong oğlanın haklı olduğunu bildiğinden sessiz kalmıştı.

"Hem yapsam da görmedikleri sürece sorun olmaz sanırım."

"Umarım Felix..."

"Peki sence ciddi bir şeyi var mıdır Ji?"

Jiyong da fazlasıyla kavgaya karıştığından önceleri, deneyimli biri olarak yorum yaptı.

"Umarım organları zedelenmemiştir."

Görevlinin dediklerini hatırladı Felix.

"Zedelenmemiştir, unuttun mu?"

Felix kendinden emin bir şekilde konuştuğunda Jiyong yorum yapmadı, o da inanmak istemediği dedikoduların doğruluk payını biliyordu çünkü.

Buradaki çocuklar ancak 18 yaşında ayrılırdı buradan.

Çünkü organ bağışı için legal olan yaş 18'di.

Çocuklar hayata tutunabilsin diye eğitim verilirdi onlara.
Hayatta kalsınlar diye doyurulurdu karınları.
Organlarından onları hayatta tutmaya yetecek olanlar dışındaki neredeyse hepsi alınacaktı.

Herkes red ediyordu bu dedikoduyu. Çünkü herkesin umuda ihtiyacı vardı burada, tutunacak bir dala.

İşte, burası K. Yetimhanesi.

Bir yetimhaneden çok besiye, bir mezbahaya benziyordu gerçi.
Asla uyanamadığın bir kabus, içinde yaşadığın bir korku filmi.


•bölüm sonu•

Hatam varsa affınıza sığınıyor, iyi yahut kötü yorumlarınızı bekliyorum

sevgilerimle, pamyu-san

Divine Comedy (신곡) • hyunlix Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin