"Felix!"Felix eve girdiğinde boynuna atlayan kadın bir an için onu öylesine korkutmuştu ki, gerilemesine rağmen kadın gram gevşetmemişti kollarını. Hıçkırırken tüm vücudu sallanıyordu kadının.
"Birtanem, canım oğlum. Canım oğlum."
Felix şaşkınlıkla babasına baktığında adam ağlamamak için zor duruyordu. Felix'in şaşkın halini görünce eşine seslendi.
"Bora, çocuğu korkutacaksın."
Kadın dinlemeyip daha da sıkı sarıldığında Felix adama bakıp gülümsedi ve dudaklarını oynattı.
'Önemli değil.'
Adam yavaşça başını salladı minnettar bir ifadeyle.
"Özür dilerim oğlum, çok özür dilerim. Bizi affet..."
Felix ne diyeceğini bilemedi. Sonuçta kaçırılmıştı değil mi? Kadının özür dilemesi gereken bir şey mi vardı ki?
Kendini suçlu hissediyor olmalıydı.Kaşları çatıldığında adam konuşmaya başladı aklını okumuş gibi.
"Felix, nasıl oraya düştün hatırlamıyorsun değil mi?"
Felix başını mutsuzca iki yana salladığında adam devam etti.
"Önce biraz soluklanalım, tamam mı?"
Bora geriye çekilip oğlunun yüzünü elleri arasına aldı. Kadın çok yaşlı olmamasına rağmen yüzü solgun, göz altları çökük ve de gözleri ağlamaktan olsa gerek kıpkırmızıydı.
"Birtanem. Hoş geldin evine."
Felix gerginlikten midesi bulanmasına rağmen, korkudan nefes alışverişini kontrol etmesi zor olsa dahi kadına gülümsedi. Ellerini kavramak ve ona sıkı sıkıya sarılmak geliyordu içinden ancak yapamadı. Tereddütleri arasında gidip geliyordu hiç durmadan.
"Hoş bulduk."
Babası, eşinin omzunu okşadığında kadın burnunu çekip bir adım geriledi. Elinin tersiyle de ıslak yüzünü silmişti.
"Ürküttüysem özür dilerim, sadece..." Kadının sesi çatallaşsa da derin bir nefes alıp toparlandı ve devam etti. "...Çok özledim seni. Çok özledik."
Felix başını iki yana salladı.
"Ürkmedim. Sadece..." utanarak başını eğdi, "...Sarılmalara alışkın değilim pek. Yani bu tür şeyler, söylemleriniz vesaire bana çok yabancı."
Annesi ufak bir tebessümle başını salladı.
"Madem öyle, her şeyi ağırdan alalım tamam mı? Acele etmeyelim."
Felix başını salladığında babası, eşinin kulağına eğildi. Hemen ardından kadın heyecanla oğlana sordu.
"Odanı görmek ister misin Felix? Bazı şeyleri bu kadar büyümüş olacağını hesaplayıp değiştirdik ama çoğu şey aynı. Ya da dur... Aç mısın? Sana bir sürü şey yaptım, gel önce karnını doyuralım güzelce. Tteokbbeokki, yosun çorbası, bibimbap, soslu tavuk, et de yaptım bir sürü. Yahni de var. Tatlı da hazırladım. Sever misin bunları?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Divine Comedy (신곡) • hyunlix
Hayran Kurgu"Onlar için geri geleceğim, yoksa nasıl bir prens olurum? Ancak şimdi, benimle gel Felix. Birlikte kaçalım buradan." Burası K. yetimhanesi. Bir yetimhaneden çok mezbahaya benziyordu gerçi. •Hwang Hyunjin x Lee Felix hayran kurgu...