Aubrey asansöre girdiğinde, iki adamın bakışları onun muhteşem poposundan birbirine kaydı. Gerilim yoğundu ve bir bıçakla kesilebilirdi.
"Burada ne yapıyorsun Logan?" Bryce kabaca söyledi.
Logan ve Bryce pek arkadaş sayılmazlardı. Aslında, ilişkileri sallantılı bir ilişki olarak tanımlanabilir.
Logan gülümsedi. "Seni görmek güzel, eski dostum. Neden beni ofisine davet etmiyorsun, konuşalım."
Bryce şimdiden kan basıncının giderek yükseldiğini hissedebiliyordu. Bu adam ne zaman ortaya çıksa, genellikle bela demekti.
Bryce tek kelime etmeden arkasını döndü ve Logan'la birlikte ofisine doğru yürüdü. Masasının arkasındaki yerine otururken Logan kapıyı kapattı ve o da oturdu.
"Peki, burada ne aradığını söyle bana?" Bryce ifadesiz bir ses tonuyla seslendi.
Logan içini çekti. "Merak etme Roberts. Kimseye zarar vermek istemiyorum. Teklifimi yeniden düşündün mü?"
Birkaç ay önce Logan, Constructex'e birkaç hisse satın alarak girebileceğine dair saçma bir düşünce ortaya atmıştı.
Logan varlıklı bir aileden geliyordu ve inşaat, nakliye, telekomünikasyon vb. işlerin hemen hemen her alanında yetkisi olan babasının imparatorluğunu yeni devralmıştı. The Hunter Cooperation ayrıca büyük şirketlerde hisse satın almak ve daha sonra onları ilk sahiplerinden gasp etmek konusunda kötü bir üne sahipti.
Bryce, Logan'a hisse satma konusunda hiç istekli değildi. İnşaat şirketini olduğu yere getirmek için çok uğraşmıştı ve şımarık bir zengin çocuğun bunu elinden almasına izin vermeyecekti.
Bryce dikkatini masasının üzerindeki dizüstü bilgisayarına yöneltti. "Cevabımın ne olduğunu biliyor musun?" dedi sahte bir şaşkınlıkla.
Logan'ın sırıtışı daha da büyüdü. "Kabul ediyor musun? Harika, biliyordum-"
"Hayır," diye sözünü kesti. "Seni ve anlamsız teklifini sikeyim. Şimdi, senin kendini beğenmiş kıçının üzerine güvenliği çağırmadan önce ofisimden defol git."
Logan'ın yüzüne hem öfke hem de utançtan oluşan kırmızı bir ton yavaşça yayıldı. Sinirden mosmor olmuştu. Bryce fazla dik kafalıydı. Kesinlikle tanıdığı en aşağılık heriflerden biriydi.
"Görüyorum ki buraya gelerek zamanımı boşa harcadım." Logan aniden ayağa kalktı ve gitmek için döndü. "Yine de, senin o seksi asistanını gördüğüme sevindim. Güzel bir kıçı var" diye övgüyle söz etti.
Bu yorum Bryce’ın damarına bastı ve bakışları bir saniye içinde dizüstü bilgisayarından Logan'a kaydı.
"Ne dedin?" kabaca bağırdı.
"Onu nerede saklıyordun Roberts? O Tatiana isimli afeti onun için kovduysan senin için gerçekten özel olmalı. Ama anlıyorum, Aubrey çok çekici kadın. Yani onu gördün mü-"
Logan cümlesini bitiremedi çünkü kısa bir süre sonra Bryce önünde, onu sertçe yakasından tutuyordu.
"Sakın bir kelime daha söylemeye cüret etme Hunter, yoksa yemin ederim-"
Logan gözünün içine baka baka alay etti. "Yoksa ne yapacaksın? Beni dövecek misin? Beni dışarı mı atacaksın? Devam et, ama ne yazık ki o ateş parçasını çoktan gördüm ve şimdi onu çarşaflarımın arasında istemeye karar verdim." alaycı bir şekilde gülümsedi.
Bryce ona bir yumruk atmak üzereydi ki kapı hızla açıldı ve Aubrey daha güzel ve daha çekici bir halde ve iki dumanı tüten sıcak kahveyle içeri girdi. Ancak, gözleri önündeki manzaraya çarptığında neredeyse onları düşürüyordu.
"Bir şeyi mi bölüyorum?" diye sordu, gerçekten endişeliydi.
Her iki adam da ona baktı, o anda ikisi de nutku tutulmuş haldeydi.
_______________________________________
Sizce Logan kötü biri mi?Bryce’ın kıskanç hallerine ne diyorsunuz peki?
Bu kıskançlığın nedeni ne sizce?
Oy vermeyi ve düşüncelerinizi yorumlarda benimle paylaşmayı lütfen unutmayın. Oy ve yorum sayısı yükselirse bölümler daha kısa aralıklarla gelecek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eski kocam & yeni patronum (+18)
RomanceBu hikaye wattpad'de yayınlanan "Ex-husband turned boss"un türkçe çevirisidir. Aubrey Whitlock boşandığında hayatı yüz seksen derece değişti. Şimdi yirmi dokuz yaşında, parasız ve işsiz. Birkaç yıl sonra eski kocasıyla karşılaşana ve kaderleri onla...