Hello,
Favori ve en çok eğlendiğim bölümle geldim. Erkenden atıyorum akşama doğru bir bölüm daha atacağım.
Bol gülmeli okumalar 😁
Seviliyorsunuzzz 💜
Uyanmanın eşiğinde olduğunuz zaman hissettiğiniz şeyleri hemen algılayamazsınız ya işte şu an tam da o durumdaydım. Yüzümde nazik bir şekilde gezinen parmakları hissedebiliyordum. Hatta tepki olarak belimi sıkıca sarmış olan kolların arasına iyice kurulup başımı kaslı göğsüne yaslayıp sırnaşıyordum bile. Ama kesinlikle uyanamıyordum. Eh, bu uyanmak istemediğim için de olabilirdi.
"Neden bu kadar güzelsin?" Parmaklar burnumun üzerinde gezinirken onun sesini duydum. Ama yine gözlerimi açmadım, biraz daha böyle kalmaya ihtiyacım vardı. "Kalbinin güzelliğinden bahsediyorum tabi."
Söylediğine gülümsememek için kendimi zor tutarken parmaklarının yeni durağı dudaklarım olmuştu. Sabah sabah bana iltifat edecek ne içmişti bilmiyordum ama eğlenceliydi. Baş parmağı yavaş yavaş alt dudağımı okşamaya başladı.
"Uyanıkken tam bir çirkefken, uyurken nasıl bu kadar masum görünebiliyorsun?" Dedi ve parmaklarını yüzümden çekti. Tekrar parmaklarının dudaklarımda dolaşması için bebek gibi ağlayacak duruma gelmiştim. Bu kadar etkileyici olması benim suçum değildi.
"Her sabah böyle uyanamaz mıyız?" Belimdeki kollarını sıkılaştırıp beni biraz daha kendisine çekti. Bu çocuğun beni hem sinir edip hem de bu şekilde sevmesi garipti.
"Çok güzel kokuyorsun. Umarım uyanmazsın." Dudaklarımın üstünde gezinen nefesini hissettiğimde uyuyor taklidi yapmak gittikçe zorlaşıyordu. Şu an dudaklarımızın birbirine yakın olduğunu hissediyordum. Düzensiz nefesleri yüzüme çarpıyordu. Beklediğim gibi kısa süre sonra dudaklarımın üstüne kendi dudaklarını bastırdı. Karşılık vermemek için verdiğim mücadele gerçekten görülmeye değerdi. Jungkook ise uyanmamam için dudaklarını hareket ettirmiyor, sadece dudaklarımın üzerinde dinlendiriyordu.
"Taehyung beni resmen bir ay- YOK ARTIK SEXTAPE!" Odaya resmen FBI gibi dalan Jimin yüzünden Jungkook'u göğsünden itip kendimden uzaklaştırdığımda ikimizde yatağın farklı uçlarına fırlamıştık. Jungkook şaşkın bakışlarla bana bakarken ben Jimin'e bakıyordum. En arkada kapının girişinde bekleyen Namjoon ise sinirle Jimin'e bakıyordu.
"Sen uyumuyor muydun?" Jungkook çattığı kaşları ile bakışlarını üzerimde gezdirdi. Şu an tek sorunumuz bu muydu gerçekten? Basıldık biz, basıldık!
"Siz sevgili misiniz?" Jimin ne için geldiğini unutup bize laf atarken yataktaki yastığı alıp üzerine fırlattım. Birkaç kez öpüştük diye sevgili mi olmamız gerekiyordu. Bence hayır.
"Her neyse." Dedi attığım yastığı havada yakalarken. "Konumuz bu değil. Konumuz benim bir sapıkla uyumuş olmam!" Benim ona attığım yastığı o da Namjoon'a fırlatmıştı.
"Sapık olan sensin!" Namjoon elindeki yastığı tekrardan Jimin'e fırlatırken bağırmıştı. "Üstümde uyanan sensin ben neden sapık oluyorum?!"
"Gece benim miniş bedenimi üstüne çekmediğini nereden bilebilirim?!" Jimin elindeki yastığı bu kez Jungkook'a fırlattı. Jungkook bizim aksimize daha sinirli görünüyordu, derin bir nefes bıraktı.
"Kavganıza dışarıda mı devam etseniz acaba?" Jungkook dişlerini sıkarak konuştuğunda elden ele gezen yastığı yatağa sertçe bıraktı.
"Jimin bana bak." Ciddi bir ses tonuyla konuştuğumda hepsinin bakışları aniden bana dönmüştü. "Hamile falan kalmadın değil mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
High School | Taekook
Fanfiction"Eğer başkanlıkta kazanamıyorsanız, yatakta kazanın."