BÖLÜM 9:Alışveriş

13.7K 630 169
                                    




Merhabalar! Sıkmak istemiyorum fakat okuyan herkes oy verirse çok memnun olacağım çünkü sizde muhakkak bana hak veriyorsunuzdur. Saatlerimi ayırıyorum ve iyisiyle kötüsüyle önünüze bir şeyler sunuyorum. Lütfen sadece okuyanlar daha seri oylayabilir. Bu bölüm en tatlışından @masaldiyari gelsin. Tripte atarmış :) Seviyorum kocaman!

Teşekkürler...

İthaf isteyenler yorum olarak atabilir.

BİRDE KAPAK YAPMAYA YETENEĞİ OLAN ARKADAŞLARIMIZ BANA ULAŞABİLİR Mİ?

İyi okumalar...

Bölüm Şarkısı: Cem Özkan- Ateş ile Barut

Medya:Deniz&Baran&Ezgi&Ali

Güzel bir güne gözlerimi aralarken hevesle yatakta doğruldum ve gözlerimi bile tam açmadan telefonu elime aldım. Bugün Ali ve Baran sonunda okula dönüyorlardı. Tabi beyefendiler yüzleri yara bere içinde dışarı adımlarını atmadı ve koskoca 10 günü arkada bıraktık. Evet, hiçbiri ile görüşmedim. Hem ne yapacaktım o dengesiz gerizekalı Baran'ı. Ali'de tahminlerime göre Ezgi'nin pençelerinden kurtulamamıştı.

Ne acı!

Ali'nin okula döndüklerini belirten twittini okuduktan sonra yataktan hızla çıktım ve dolabın başına dikildim. Her sabah aynı kararsızlığı yaşamaktan nefret ediyordum.

Ama kadın doğasında vardı kararsızlık, ben ne yapayım?

En sevdiklerimi dolaptan çıkartıp aralarında gerçekleştirdiğim ufak bir seçim sonrasında oldukça mini bordo elbiseyi giymeye karar verdim. Hareketli geçirdiğim uykum yüzünden saçlarım birbirine girmişti. Sinirle üzerimdekileri çıkartıp duşa girdim.

Yenilenmem lazımdı.

Aynada ki son halime baktığımda memnun bir gülücük yerleşti dudaklarıma. Giydiğim siyah kısa ceketin yakalarını düzelttikten hemen sonra etrafımda bir tur döndüm ve neşeyle kıkırdadım.

Nefes kesici görünüyordum.

Hayır tabi ki de Baran ve Ali için değildi

Sadece her zaman ki Deniz Saygıner klasiği.

Seksi ve güzel...

Elbisemle aynı renkte olan dudak parlatıcısını son kez dudaklarımın üzerinden geçirdim ve çantamı alarak ayağım da ki yüksek platformları umursamadan keskin adımlar ile merdivenleri çıkmaya başladım.

Annem de çantasını almış kapıya yürüyordu. Beni gördüğünde kısa bir süre süzdü.

"Ben vakıfa gidiyorum. Seni de bırakayım mı okula?"

Omzuma dökülen saçları bir çırpıda arkaya ittim.

"Ay hayır anne. Ben giderim."

Dizlerini kapatan krem eteği düzelttikten hemen sonra kocaman sırıttı.

"Çok güzel olmuşsun Deniz. Dikkat et nazar değmesin."

Kıkırdadım.

"Anne, eğer nazar gerçek olsaydı sanırım şuan ölmüş olurdum. İnan bana."

Kapıyı açtıktan sonra neşeyle sırıttı.

"Poponu kaşı. "

Şımarık bir eda ile kaşıyor gibi yapıp dil çıkarttım. Annem evden çıktığında mutfağa ilerleyip hizmetçilerin yeni sıktığı portakal suyunu içmeye başladım.

Herşey Aramızda #WATTYS2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin