Merhabalarツ Yeni ve dobra dobra bir hikaye ile karşısınızdayım. Desteklerinizi ve güzel yorumlarınızı bekliyorum arkadaşlar şimdiden teşekkür ederim. Öncelikle söylemek istediğim ufacık şeyler var. Hikeyaye başlamadan önce bunları okursanız çok minnettar kalırım.
Kitabımızın renkli ve mükemmel kapağını yapan nazımı çeken @gulumsemem arkadaşıma çok ama çok teşekkür ediyorum. Birtanesin sen❤
Birde medyada tanıtım videomuz var. Saatlerce onu yapmaya uğraştım ve yorumlarınızı esirgemezseniz çok memnun olurum.Bölümü yazarken dinlediğim şarkıyı buraya not ediyorum. İlgisini çeken dinleyerek okuyabilir. Kısa kesiyorum.
İyi okumalar...
❖
Bölüm şarkısı: INNA - Diggy Down feat. Marian Hill
❖
Medya:Deniz Saygıner,Baran Güral,Ezgi Doğan ve Ali Özkan.
❖
Birinden nefret etmek oldukça kolaydır.
Kullandığı parfümden dolayı,kıyafetlerinden,tavırlarından hatta isminden bile nefret edebilirsin.
Bunlar basit nedenlerdir. Peki ya gerçekten gerekli bir nedeniniz var ise?
Mesela benim gibi!
Ben Deniz Saygıner ve Ezgi Doğan'dan ölesiye nefret ediyorum.
Neden mi?
Çünkü istediğim her şeye sahip! Özellikle de aşık olduğum adama.
İşte buda bizim hikayemiz...
❖
Kibirle arabanın kapısını çarptım. Ve ezici gülümsememi suratıma yerleştirdim. Hayatım boyunca hep diğerlerinden farklı olmuştum.
Kimse için ağlamamıştım elbette ağlamayacaktım ben Deniz Saygıner'dim.
İpeksi saçlarımı savurdum, beni inceleyen kalabalığın arasından süzülürken. Topuk seslerimi ezberlemeye çalışan erkeklere kışkırtıcı olduğuna emin bir bakış attım.
Hiç biri benim için yeterli değildi elbette. Biri dışında;
Ali Özkan.
Elimde tuttuğum pahalı çantamın askılarını biraz daha sıktım ve benim gibilerin olduğu yere yürümeye başladım. Bir anda yanımda biten Ayla ve Işıl'a baktım.
''Selam kızlar.''
Gözümü çevreden ayırmadan kısa bir selamlaşmadan sonra büyük masaya varabilmiştik. Çantamı boş sandalyenin birine bıraktım ve bacak bacak üzerine atarak masadakilere gülümsedim. Bakışlarım en çok Ali'yi hedef almıştı. Ezgi beni gördüğünde suratı anlıkta olsa asılmıştı ama eski 'Polyana' moduna girmesi saniyelerini bile almamıştı.
Nefret ediyordum! Nefret!
İstediğime sahip olması sinir bozucuydu.
Hemde çok!
Dudaklarımdan asla indirmediğim umursamaz ve kibirli gülüşümü yerine yerleştirdim.
''Bu vakıf işleri beni çok fazla oyalıyor. 'Hoşgeldin Partisi' için giyeceğimi bile bugün karar verebildim.''
Hevesle yaptıklarını anlatan Ezgi'ye 'sahiden mi?' dercesine bakıyordum.
''Ah ne yazık. Ben haftalar öncesinden ayarlamıştım.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Herşey Aramızda #WATTYS2015
Ficção Adolescente❝Şunu sakın unutma güzelim. İki kişinin bildiği asla sır değildir.❞ ©TÜM HAKLARI TARAFIMCA SAKLIDIR