BÖLÜM 17: Oyun Zamanı

10.3K 566 251
                                    

Merhabalar! Bu bölüme koyacak bir şarkı bulamadım ne yazık ki :/ Sevdiğiniz Türkçe şarkıları bana iletir misiniz? :)

İthaflara gelecek olursak;

Torisss artık beni tehdit etmee ama bana da yazık :P 

kitaplaringucuadina yorumun çok cana yakındı :) Teşekkürler

İyi okumalar...

❖ 

Medya:Deniz&Ali&Ezgi&Baran

 ❖

...Ali Özkan...

Sinir harbim hiç azalmadan seyrini sürdürürken arabanın kapısını sertçe kapattım ve evin merdivenlerine ilerledim. Ne yapacağımı bilmez bir vaziyetteydim, ellerim titriyor mantıklı düşünebildiğimden emin olamıyordum. Kapıyı açan orta yaşlı kadın ceketimi almaya çalışsa da sert bir hareket ile gitmesini söyleyerek odama ilerledim. İkinci yılımızda hazırladığı 39 çerçeveden oluşan resimlerimize kaydı gözüm. Neredeyse her fotoğrafta; gördüğümde mühürlendiğim muhteşem gülüşü vardı. Elimin altında duran bardağı hiç düşünmeden duvara fırlattım. Kırılan cam sesi parsel parsel zihnime kazınırken ellerimi başımda birleştirdim.

''Terk etti lan! Bahanesinin arkasına saklanıp terk etti. Tek bir cümleyle sildi her şeyi! Bıraktı gitti be. Gidişi bile güzeldi!''

Kendimi telkinlemeyi deneyerek elimi duvara geçirdim. Sızı parmak uçlarıma ulaşırken başımı duvara yaslayıp derin nefesler almaya çalıştım. Aklıma yansıyan tek görüntü sarı saçları ile süslenmiş muntazam suratıydı. 

''Neden lan neden? Sikerim böyle işi!''

Aynı durumda yumruklarım bir kaç kez daha duvara değdikten sonra nefesim düzelmişti. Yatağımın üzerine oturup başımı ellerimin arasına aldım. Kaç dakika aynı pozisyonda kaldığımı kestiremezken çalan telefon melodisi normale dönmemi sağlayan tek şey oldu.

ARAYAN:Kıvanç

-Efendim Kıvanç.

-Ali çok acil görüşmemiz gerekiyor. 

-Şuan hiç umurumda olacağını sanmıyorum. Sonra ararım ben seni.

Ve telefonu kapattım. Şuan kafamı en ufak bir şeye bile yormak istemiyordum. Öncelikle yapmam gereken şeyler vardı. Bakışlarım her duvara kaydığında resimler görüşüme giriyordu ve bunun bende ki etkisini kelimelere dökmek imkansız gibiydi. Sinirim içimi kavururken ona hissettiğim sevgi iliklerimi üşütüyordu adeta. Son kurtarıcım da telefon oldu. Kıvanç'ın inadına saydırmayı düşünürken ekranda gördüğüm isim biraz sakinlememi sağladı.

ARAYAN:Deniz

-Alo, Ali nerelerdesin?

-Evdeyim.

-Ee, yok artık. Eve tıkılma sırası sende mi?

-Evet belki de öyle. Şimdi de senin beni dışarı çıkarman gerekiyor.

-Teorik olarak seni evden çıkartmaya gelirken kendim de evden çıkmak zorunda kalacağım ve bunu yapmak istediğim konusunda kararsızım.

-Valla sen bilirsin Deniz ben evdeyim.

...Deniz Saygıner...

Telefonun kapandığına dair sesler yalnızlığımı yüzüme vururken bende kapatarak masanın üzerine bıraktım. 

Herşey Aramızda #WATTYS2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin