29.BİR GERÇEK BİN YALAN

52 9 1
                                    

Şimdiden uyarayım finalden önceki son bölüm ve biraz uzun olacak. Ara vererek okumanız şiddetle tavsiye edilir.

İyi okumalar ❄️
_____________________________




"Zaten sen her zaman az sonra gidecek gibiydin."

❄️

Göğüs kafesi mezarlığı. Eskiden orada bir sürü insan yaşatırdım. Benden hiç gitmezler sanardım. En büyük yanılgım buydu. Önce anne ve babamı kaybetmiştim. Sonra en yakın arkadaşımı. Şimdiyse, ablamı.

Göğüs kafesim bir mezarlığa dönüşmüştü. Hepsinin ruhunu oraya hapsetmiştim. Sonrada kilitlemiştim, içeriye kimse giremezdi. Dışarıya kimse çıkamazdı. Kimse onlara zarar veremezdi. Artık izin vermeyecektim.

Küvetin içindeki suyla oynamaya devam ettim.
Tam bir ay. O günün üzerinden bir ay geçmişti.
Aklımı ve kalbimi kaybettiğim gecenin üzerinden bir ay geçti.

Ne aklım geri geldi ne de kalbim. Tamay'ı gömmüştük. Anneannem bile gelmişti ama o da aklını ve kalbini kaybetmiş gibiydi.
Onu Antalya'ya yani memleketine gömmüşlerdi.

Sevdiği adamın silahından çıkan üç kurşun onu öldürmüştü. Biri kaburgasına, ikisi kalbine denk gelmişti.
Önce kaburgama dokundum. Sonra kalbimin üzerine elimi koydum.
Eğer Tamay önüme atlamasaydı, o kurşunlar bana denk gelecekti. Belkide öyle olmalıydı.

Beni affet demişti. Bende yaşarsan affederim demiştim. O ölmüştü, onu affetmiştim ama kendimi asla affetmeyecektim.
Suçum yoktu biliyorum. Hatta bana zarar veren başta oydu ama beni kurtarmıştıda.

Kimsesiz olan bendim. Ölen neden oydu?

Dizlerimi kendime çekip küvetin içinde küçücük kaldım. Su buz gibi olmuştu ama buradan çıkmak istemiyordum.

Bir aydır Alaz her an yanımdaydı. Bir yandan da olayı araştırıyordu. Erkin'in bunu yapma nedenini bilmiyordu.
Alaz yanımdan ayrıldığında Zahir yada Uzay en çok yanımdaydı.
Arya dışında herkes gelmişti ama o hiç yoktu.

Bir kere Zahir'e sorduğumda hata yaptı demişti. Ne hatası olduğunu söylememişti.

Kapının gürültüyle çalınmasıyla, kafamı oraya çevirip dizlerime yasladım.

"Kar çiçeği, iyi misin?" Alaz gelmişti. Sürekli beni kontrol etmek sıkılmıyor muydu?
Ona cevap vermedim. Zaten bir aydır pek konuştuğum söylenemezdi.
"Ayza içeriye giriyorum." Uyarı doluydu sesi.
Kapıyı açtığı an göz göze geldik.

Alaz sanki kendi acısıymış gibi sahiplenmişti acımı.
İçeriye girip kapıyı kapattı. Artık adımlarını izliyordum. Üzerinde siyah bir eşofman ve siyah bir tişört vardı. Gelip küvetin kenarına oturdu.

"Islanacaksın," dedim. Şuan beni görmesini bile sorun edemiyordum.

"Hıhım." Sanırım o da ıslanmayı sorun etmiyordu.

Piyanist-XIII-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin