Kilisenin çanları ufak kasabada yankılanıyordu.Kapım iki kere tıklatıldı.Ben pencerenin yanında derin düşüncelere dalmıştım.
Ne olduğunu anlayamadan Peter içeri daldı.
Ani hareketiyle yerimden zıpladım.
"Afedersin seni korkuttum mu ?"
Toparlandım." Hayır hayır, sadece dalmışım... Neler oluyor ?"
"Sana bir sürprizim olduğunu söylemiştim dün hatırladın mı?"
Gelişimizle beraber tamamen unutmuştum.
"Hatırladım..." dedim gülümseyerek.
"Gel benimle" dedi ve elimden tutarak beni kaldırdı.Dışarı çıktık.
Dar sokaklardan ilerleyerek köyün dışına çıktık...
"Peter ne yapıyorsun ?" Dedim şaşkınlıkla birileri bizi görebilirdi.
"Sakin ol beni izle..."
Eski bir yel değirmenin yanına geldik.Terkedilmişti.
Alt tarafındaki tahta kapıyı araladı. Ve içeri gelmemi işaret etti. Yavaşça içeri yaklaştım.Eski un çuvalları ve bolca saman vardı.
İçeri çok az sızan güneş ışığında bir karaltı gördüm.Majeste iştahla saman yiyordu.
"Olamaz nereden getirdin..." dedim heyecanla Majesteye yaklaşırken.
"Bizim örgütteki çocuklarla bir kaç gündür uğraşıyoruz.Bizi kaçırdıkları günden beri dışarıda başı boş geziyormuş. Epeyce susamıştı."
Yelelerini ve burnunu okşuyordum.Korkmuş olmalıydı...
Beraber Majesteyi çıkardık.Ve kasabaya çıkan patikada ilerlmeye devam ettik.
"Sence başaracak mıyız Peter ? "
" Beraber olduğumuz sürece evet... Neler atlattığımızı biliyorsun...."
"Elbette ama bu daha farklı..." dedim düşünceli.
"Bir isyanın sembolu olmak mı ? " Dedi Peter gülerek.
"Her gün yaptığım bir şey değil." diyerek takıldım bende ona.
"Ama ciddiyim. Şu anda sağlam bir plan yok. Nasıl yapacağız ?" Diye tekrar konuya döndüm.
"Düğünü bekliyoruz. Ariane sana bahsetmedim ama bu bir baskında olabilir."
"Bu da ne demek ? "
" Yani düğünü basmak."
"Prens ve Clarayı öldürmekten mi bahsediyorsun ? " Dedim şaşkınlıkla. Onları öldürme fikri bana fazla gelmişti.
"Clara iyi biri değil... Adaletsiz, taş kalpli... Saraya saldırı düzenlemesi, kralla kraliçeyi sırf başa geçebilmek için öldürme ihtimali ve prensinde buna göz yumması..."
Prens bir zamanlar kalbimi çalmış olduğunu sandığım kişiydi. Fakat kendisi ilgisiz biri olup çıkıvermişti.Ve şu anda Clarayla olan garip ilişkisi, ailesinin ölmüş olmasına göz yumması onu gözümde iyice alçaltmıştı.
"Felixe göre birkaç gün sonra olacak o düğünü dağıtmalıyız."
Örgütün evine gelmiştik. Majesteyi arkadaki ahıra bağladık.
İçeri girdiğimizde. Abigail bizi karşıladı.
"Yeniden yola çıkıyoruz..." dedi.
"Felix kararını vermiş demekki " dedi Peter toplantı yapılan odaya yönelerek.
Bizde onu takip ettik.Felix toplantı odasında herkese sesleniyordu.Kılıcı elindeydi.
"Dostlarım ! Artık sayımız gücümüzü gösterebileceğimiz kadar fazla ! Diğer kasabalardaki arkadaşlarımıza da haberler gitti şu anda buraya geliyorlar. Artık gücümüzü gösterebiliriz. Halkın gücünü gösterebiliriz. Yarın sabah Harriota gidiyoruz. Ve akşam olan düğünü yerle bir ediyoruz. Clarayı yakalıyoruz. " diye bağırdı ve salonda çığlıklar koptu. Herkes coşkulu bir şekilde bağırıyordu.
Felix çıktığı masadan aşağı inerek yanımıza geldi.
"Ariane bizi içeri sokmanı istiyorum. Saraydaki zulmü görmeliyiz. Özellikle zindanlara gitmeliyiz."
"Elbette yardım ederim." dedim.
"Peter sanada ihtiyacımız var saldırı ekibinde.İyi kılıç kullanman işimize yarar..." dedi. Bu ne kadar beni korkutsada Peter'ın heveslendiğini görmüştüm.
Clara'nın gerçek yüzünü halk görmeliydi.
"Siz ikiniz epey yardımı dokunacak bize... Gerçekten insanlara halkın sesini duyurdunuz. Monarşiyi yıkmak ve adalet getirmek için büyük bir sembolsünüz..." dedi Felix gururla.
Yarın bizim için zor olacaktı.Tekrar Harriota dönmek, saraya... Ama bu sefer bir prenses olmaya değil. Kraliyeti devirmeye...
**** Evet arkadaşlar okuduğunuz için teşekkürler. Yorum ve vote unutmayın... Bu bölüm kısa bir geçiş bölümü gibi oldu :D Çok sık giremiyordum, ama şimdi hep buralardayım. Dediğim gibi bu bir geçiş bölümü gibi oldu, yeni bölüm birkaç gün içinde gelicek.Artık yavaş yavaş sona yaklaşmak istiyorum :) Neyse geçen yazdan beri hikayeyi okuyan herkese sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum sizsiz olmazdı tabiiki. :D
Ayrıca ilk bölümleri düzenliyorum. İmla hataları, yazım kuralları düzeltiliyor, bazı kısımlarda çoook ufak değişiklerde olmuş olabilir ama gidişat aynı yani hiçbir fark yok :) Son olarak bir de yeni yazmaya başladığım hikaye Palomino ya bakarsanız sevinirim desteğe ihtiyaç var şimdiden teşekkürler :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yasak Aşk
Historical FictionHer zaman, doğru kararlar vermek zorunda değiliz. Evet, doğru kararlar belki bizi doğru yollara götürür ama hepimiz insanız ve yanlış karar verme hakkına sahibiz. Ariane'da doğru zannettiği bir kararın peşinden giderek Harriot Prensesi olmuştu. Başt...