Bölüm 20: Yaralı

1.9K 86 0
                                    

Saat dokuza kadar gözümü kırpmamıştım.Ortalıkta garip bir sessizlik vardı.Gelen giden yoktu.Yatakta öylece uzanıp tavana bakıyordum.

Nihayet kapım çalındı.Üstümü başımı düzelttim.

"Girin !" diye seslendim.

Muhafız Thomas gelmişti

"Majesteleri iyisiniz. " Herkes aynı şeyi sorup duruyordu.

"Evet benim birşeyim yok..."

"Sizi yemek salonuna götürmek için geldim tüm kraliyet ailesi orada. " dedi

Nazikçe elimden tuttu ve yürüyorduk.

" Thomas, Muhafız Peter'ın durumu hakkında bilgin var mı ? "

"Aa dün gece kendinde geldi..."

İçimden şükürler olsun diye geçirdim.Biraz çekinerek konuştum :

" Şey, aramızda kalsın benim muhafız Peter'ı görmem gerek önemli bir iş için...Acaba sen bir şekilde ayarlayabilir misin yani kimse görmeden içeri girmem gerek... " vereceği cevabı bekledim.

Biraz düşündü.

" Sanırım yapabilirim majesteleri" dedi

" Harika bana haber yolla lütfen" dedim.

Başını tamam anlamında hafifçe oynattı.Neler olduğunu sorgulamaması çok iyi olmuştu.

Yemek salonuna geldiğimizde içeri girdim.Yemek masasının başında toplanmıştı herkes,Abigail,madam Blair, kral,kraliçe ,prens ve muhafızların başı...

Masada yemek yenmiyordu.Abigail yanıma geldi ve bana sarıldı.

"Şükürler olsun iyisin"

"Sende iyisin" dedim ona sarılarak.Sonra masadakilere baktım.Bir cevap bekliyordum.

"Afedersiniz,neler olduğunu artık biri bana açıklayabilir mi? "

Beklemekten çok sıkılmıştım ve ısrarcı tavrımın kralı sinir etmesi umrumda bile değildi.Prens rahatsız edici sakinliğiyle konuşmaya devam etti:

"Dediğim gibi, ufak çaplı bir saldırı oldu...Ellerinde sopalar olan bir grup insan bahçe duvarından tırmanmayı başararak hizmetli ve muhafız kapısından içeri girmeyi başarmış..."

Burası sarayın en alt katı oluyordu,aynı zamanda mutfakta buradaydı.O kapıyı iyi biliyordum, çünkü buraya ilk geldiğimde bu katta kalıyordum ve son zamanlarda Peter'la buluştuğumuzda şüphe uyandırmamak bu kapıdan içeri giriyorduk.Prens devam etti :

"Bir grup bu katı karıştırırken, bir grupta üst katlara çıkmaya çalışmış yani kraliyet toplantı odaları ya da prenses odası gibi..."

Bunu söylerken gözlerini bana çevirmişti.Bakışlarımı yere indirdim.

"Ama, muhafız Peter ve muhafız Chan cesurca onları aşağıya sürmeyi başarmış..."

Demek ki Peter'la beraber yaralanan muhafız Chan'di.

"Bu sırada alt katta bir kaç muhafız kaybettik... " sesi ilk defa hüzünlenmişti.

Kraliçe araya girdi, kralın elini tutuyordu.

" Kim bunlar? Bizden ne istiyorlar ? " diye haykırmıştı endişeyle.Kral elini dahada sıkarak onu sakinleştiriyordu...

" Bilemiyoruz,muhafızlar kasabada araştırmalara başladılar...Ama bulunmaları zor, maske takmışlar yüzlerine.. " Dedi muhafızların başı olan adam.

Kral hiçbir yorum yapmıyordu.Sanırım prensi test ediyordu.Geleceğin kralı olacağı için bu tarz olayların üstesinden nasıl gelineceğini bilmesi gerekiyordu.

Daha sonra herkes yemek odasından çıkıp günlük rutin işlerine geri dönmüştü.

Ben isteksizce odamda tarih derslerine girmiştim.Artık sarayın çevresinde sıkı bir güvenlik önlemi alınmıştı.

Son bir haftadır kafamda cevapsız sorular vardı ve saraydaki hayatımda farklı bir yöne doğru ilerlemişti...

Öncelikle prens bu kadar ilgisiz olmayı nasıl başarıyordu? Sanki sarayda yok gibiydim ? Ve Clara yüzünden çıkan saçma tartışma, prensin bana av partisinde ne konuştuklarını anlatmaması ? Peter'ın duyguları ve benim o duygulara karşılık vermem...Her şey garip oluyordu ve şimdide şu saldırı saçmalığı...Yoğun bir biçimde düşünüyordum.

Tarih dersi bitmişti.O sırada Thomas geldi.

"Prenses, benimle gelin fazla zamanımız yok..."

"Pekala" dedim elbisemin eteğini toplayarak Thomas'ı takip ettim.

Alt kata inmiştik.Muhafız bölümü,Hizmetli bölümüyle yanyanaydı.Kimseye görünmemeye çalışarak muhafız odalarının oraya geldik.Thomas bir kapının önünde durdu

"Çoğu kişi öğle yemeği için mutfakta çabuk olmalısınız..."

"Tamam,yani gerçekten önemli bir mesele o yüzden..yani ailevi bir mesele gibi..."

Yanlış şeyler düşünmemesi için saçma yalanlar uyduruyordum...Sonra içeri girdim.Burası Peter'ın kaldığı odaydı.

Peter yatağında yatıyordu.Oda oldukça loştu.İçeri birinin geldiğini görünce kafasını kaldırdı.

"Ariane! inanmıyorum buraya nasıl geldin ?"

Sevinmişti.Ona doğru yaklaştım ve yatağın ucuna oturdum.Üstü çıplaktı ve yapılı bir vücudu vardı.Karnından bir bandaj geçiyordu.

"Acıyor mu ? " dedim şefkatle.

"Biraz, ellerinde sopalar vardı, bize vurdular..."

" Evet duydum, Bu nasıl oldu hala inanamıyorum..."

Hafifçe güldü ama gülerken canının acıdığını hissedebiliyordum...

" Bu akşam at binecektik " dedi hayal kırıklığıyla elimi tutuyordu.

" Olsun,sen iyileş " dedim elimi yanağına koydum ve eğilip onu öptüm.

Çok zamanım yoktu.Yarın bu saatlerde yine gelmeyi planlamıştım.

" Yarın yine gelmeye çalışacağım... " deyip ayağa kalktım.

" Ariane, teşekkür ederim..."

Yasak AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin