Yasak Aşk

Bölüm 23 : Herşey bitti!

Ellerimi demir parmaklıklara kenetlemiştim.Gözlerimi Peter'a dikmiştim.Hareket etmesi, kıpırdaması için dua ediyordum içimden.Ama öylece yatmaya devam ediyordu.

Kıyafetleri parçalanmıştı.Yüzünün ve vücudunun pek çok yerine yaralar vardı.Onu buraya getirirken dövdükleri belliydi.Baygındı.Yani umarım baygındı.

Gözyaşlarım , yanaklarımdan aşağı süzülüyordu.Deli gibi bağırmak, tüm duvarları yumruklamak istiyordum.

"Merak etme ölmedi..." dedi Clara.

Göz yaşlarım artık sinire dönüşmüştü.Yavaşça arkamı döndüm.

"Ne istiyorsun..." diye fısıldadım.

"Evet , prensesin küçük sırrı bizde...Seni aptal! Böyle birşey gizlenebilir mi sence? Prenseslik işini eline yüzüne bulaştıracağın belliydi senin ! Senin gibi bir hizmetçi parçası nasıl prenses olabilir ki? Sen böylelerine layıksın işte!"

O anda Clara'nın üzerine yürüdüm.Ellerimle o suratını dağıtmak istiyordum.Muhafızlar kollarımdan yakaladılar.

"Bırakın beni!" diye çığlık atıyordum.

"Sana ne istediğimi söyliyim Ariane!" dedi Clara hiç gerilemeden sakin ama ciddi bir şekilde.

"Senden hayatımı istiyorum! Benden çaldığın ve sonra eline yüzüne bulaştırdığın hayatımı istiyorum! O taç benim anladın mı ?"

"Hayatını ben çalmadım,ailelerin arasındaki gerginlik yüzünden! Senin kavgan benimle bırak Peter'ı gitsin! diye yalvardım.

"O benim kanıtım! Prens herşeyi öğrenecek!"

Bunu söyleyeceğini biliyordum, ama söylememesi için dua ediyordum.Sanırım bugün dualarım kabul olmuyor.Gözlerimi sıkıca kapattım.Ve dudaklarımı birbirine bastırdım.Gözyaşlarım yanaklarımdan döküldü.

"Şimdi, prenseside o hainin yanına koyun.Prens geldiğinde rezilliği görsün!"

Muhafızlar kollarımdan tutarak beni Peter'la aynı bölmeye attılar.

Rose sadece durup izliyordu.

"Hakettiğimi alacağım!" dedi hırsla Clara.Sonra herkes zindandan çıktı.

Kafamı sertçe yere çarpmıştım.Peter'a baktım.Hala yatıyordu.Yanına doğru yaklaştım.Yaraları çok kötüydü.Yüzündeki morluklara ve derin yaralara baktım.Kafasını kucağıma koydum.Ve o yeşil gözlerini açması için dua etmeye devam ettim.Göz yaşlarım yanaklarımdan akıyordu.

Ve sonunda başı ellerimin arasında rahatsızca kıpırdandı.

"Peter?" diye fısıldadım.

"Hadi aç gözlerini bak bana!"

Gözleri yavaşça aralandı.Ve bana baktı.

"Tanrım! Yaşıyorsun!" diye sarıldım.

Acıyla inledi.Ağır yaraları olduğunu bir an için unutmuştum.

"Afedersin üzgünüm" dedim geri çekilerek.

"Seni götürdüklerinde karşı koyamadım.Sopaları vardı..." Diye acıyla konuştu.

"Tamam artık önemli değil...Kendini zorlama..." dedim şefkatle elim yanağındaydı.

"Nerdeyiz biz?" diye sordu.Sesi kısık ve acı dolu çıkıyordu.

"Zindandayız.Ve başımız büyük belada!"dedim.

Sonra Peter'ı yerden kaldırıp, saman dolu yatağa yatırdım.Burası en azından yerden daha iyiydi.Köşeye çok küçük bir testi içinde su bırakılmışı.Yaralarının derin olanları bunla temizledim.Zaten su sadece onlara yetmişti.

İkimizde berbat görünüyorduk.Biraz sakinleşince ona olanları anlattım.

"Herşey benim suçum Ariane, hemde herşey!"

"Hayır..."diye itiraz ettim.

"Prens gelince muhtemelen ikimizide asıcaklar! Ama ben seni afetmesi için elimden geleni yapacağım!"

"Sakin ol Peter...Kendini suçlama, Clara söylediği herşeyde haklı! Prensle evlenmeyi hiç kabul etmemeliydim.Hayatıma bir hizmetçi olarak devam etmeliydim.Hem böylece seninle daha rahat tanışırdık! Herşeyi ben baştan mahvettim!" Elimi sıkıca tuttu.

********

CLARA'NIN AĞZINDAN

"Rose!"

"Evet leydim!"

"Harriot'ta neler oluyor? Prensesin yokluğu farkedilmiş mi?"

"Gidip bakması için gönüllü bir muhafız yollandı leydim!"

"Mükemmel! Kocam dönmeden bu işi halletmeliyim."

Kocam Reston dükü uzun bir seyahatteydi ama önümüzdeki günler içinde dönebilirdi.Onu hiç sevmemiştim, onunda bana aşık olduğunu sanmıyorum!

Benim yerim Harriot tahtıydı! Ve prens bu yasak aşkı öğrendiğinde bana geri dönmeyi kabul edecekti!Av partisinde onu zorlamıştım.Herşey adına özğr dilemiştim.Eskisi gibi olmak istediğimi söylemiştim.Ama o bana artık çok geç demişti.Ama şimdi hedefime adım adım yaklaşıyordum.

"Leydim?"

"Evet Rose?"

"Gönüllü muhafız döndü, tam istediğimiz gibi saray epey karışıkmış!Her yerde zavallı prenseslerini arıyorlarmış.Muhafız prense herşeyi iletmiş...Sadece bir sorun var..."

"Ne?! neler oluyor! " diye bağırdım.

"Prens buraya gelecek ama prensesi almaya yani muhafız Peter'la olan ilişkisine inanmamış..."

"Sorun değil geldiğinde herşeyi görecek zaten.Şu an yolda mı ?"

"Evet kralla beraber apar topar çıkmışlar, hazır olalım çünkü prensesi kaçıranlar biziz...Muhafızlarla beraber geliyorlarmış."

"Ya? Demek kralda geliyor!Mükemmel, muhafızlarla gelsin hiç önemli değil buradaki manzarayı görünce herşeyi unutacağı kesin..."