Bölüm 37: Saraya Dönüş -1

1.3K 63 0
                                    

" Atınızı hazırladım prenses..." dedi küçük bir çocuk yanıma gelerek.

Grupta kadınlarla beraber pek çok çocukta vardı. Sabah erken saatte çevredeki kasaba ve köylerden bir sürü insan gelmişti. Herkesin nasıl bu kadar örgütlendiğine şaşırmıştım. Felix işini iyi yapıyordu.

"Sağol tatlım... Ama ben artık bir prenses değilim." dedim çocuğun yanına eğilerek.

Olsun anlamında omuz silkti minik çocuk.

"Ariane ! Herşey tamam mı ? " Diyerek yanıma geldi Peter.

"Evet evet sorun yok... Abigail'ı göremedim." dedim kalabalığın içinde gözlerimle onu arayarak.

"İşte tam buradayım..." dedi arkamdan çıkmıştı.

Felix yüksekçe bir yere çıkarak, kalabalığa sesleniyor moralleri yükseltiyordu. Artık kaldığımız kasabanın sokakları, bağırışmalar, tezahuratlarla inliyordu. Peter , Felix'in yanında yerini aldı.

Bende Majeste'nin sırtına atladım. Grubun önlerinde ilerleyecektim.
Artık Majesteye iyi kötü biniyordum.Pelerinim ve kırmızı bir elbisem vardı.

Hava buz gibiydi. Kara bulutlar uzaklardan bize doğru geliyordu. Biz yoldayken kar bastırabilirdi.Bu yüzden grup hazırlanmıştı.

"Herkes hazırsa, artık gidiyoruz..." dedi Felix kılıcını beline takarak.
"Peter ve Ariane , sarayı iyi tanıyorsunuz... İçeride bize yardım edeceksiniz."

Başımla onayladım ve Harriot'a doğru ilerlemeye başladık.Abigail gelmiyordu, o örgütün evinde kalacaktı. Gitmeden beni yanaklarımdan öptü. Pelerinimi takmama yardım etmişti ve saçlarımı sıkıca örmüştü.

"Tuhaf değil mi ? Daha önce seni prenses odasında hazırlıyordum, şimdiyse tamamen farklı bir amaç için..." Dedi düşünceli bir şekilde.

"Böyle olacağını kim bilebilirdi... Her zaman yanımda olduğun için teşekkür ederim Abigail..."

"Cesur olun prenses... " dedi o da gülümseyerek. " Lütfen dikkatli ol!" Diye ekledi.

Harriota ilerlerken, geçtiğimiz kasabalar ve köylerden pek çok kişi bizi selamlıyordu. Hep kaçmıştık, ama aslında insanlar bize umut bağlamıştı.

Bu civardaki kimse Clara'yı istemiyordu.

Saatler sonra Harriottaydık.Bu sırada kar iyice bastırmış, ovaları ve yolları kaplamıştı. Çoğu kişi atın üstündeydi, atların nalları Harriot'a giren yolda iz bırakmıştı.

Felix atının üstünde arkasını döndü. Sarayın önündeki ihtişamlı ön kapıya giden yoldan sapan bir patikayı gösterdi.

"Ön kapıdan girmiyoruz, haydi bu patikadan ahır tarafından gireceğiz..." dedi ve patikaya ilerledik.

Saraya baktım.Işıklar yanıyordu. Harriotta kasabada hiç ışık yoktu oysaki.

Bahçede muhafızlar bir çeşit eğitimdeydi. Karın altında olmasına rağmen, sıkı çalışıyorlardı.

"Clara güvenlik önlemlerini arttırmış olmalı..." dedi Peter bahçeye bakarak.

"Bizim için farketmez, atları ahırda bırakacağız, zaten bizi orada bekliyorlar ! " Dedi Felix.

Majesteyle yanlarına yaklaştım.

"Kim bekliyor ? "

"İçeridede adamlarımız var ... Tıpkı Peter'ın eskiden olduğu gibi. Onlar sayesinde ahır tarafından içeri gireceğiz. Atları ahırda bırakacağız."

Yasak AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin