21.BÖLÜM: "BİZİM İÇİN SAVAŞ"

18 2 0
                                    

Merhaba sevdiceklerim...

Uzun zamandır bölüm atamıyordum. Artık hızlı bir şekilde yazıp bölümleri atacağım. Lütfen bol bol yorum yapıp oy vermeyi unutmayalım. Yukarıya bırakacağım müziği de açmayı unutmayım.

Keyifli okumalar dilerim. Seviliyorsunuz...

Okumaya başlamadan önce bir zambak bırakalım⚜️

Şarkı: Kai Engel- Snowfall

21.BÖLÜM: "BİZİM İÇİN SAVAŞ"

'İnsanlar nefes almaya muhtaçtı ben ise ona...'

"Ne yapıyorsunuz burada?"

Uzay'ın şüpheyle bakan kısık gözleri Rüzgar'la aramda hızlıca tur attı. Göz ucuyla Rüzgar'a baktım, uğradığı şoku üstünden uzun süre atamayacağını vücut diliyle anlatabiliyordu. Kısa bir müddet kendime gelmeye çalıştım fakat Rüzgar benim kadar başarılı olamamıştı. Uyarırcasına boğazımı temizlerken elimi havaya kaldırıp Rüzgar'ın omuzuna yerleştirerek hafifçe sıktım. Derin bir uykudan uyanırmışçasına iç çekerek aramıza döndü.

"Arya'yı bulduk."

Arkamı dönüp tekrar kapının pervazından Arya'yı gözetlemeye kaldığım yerden devam ettim. Telefon konuşması bitmişti. Tribün oturaklarından birine oturmuş, boşluğa bakarak sessiz gözyaşlarını döküyordu. Çaresizliği ruhuma işlemişti.

Rüzgar da arkama geçerek benim gibi gözetlemeye başladı. Yanımıza birkaç adımla yaklaşan Uzay'ı elimle durdurdum. Geriye doğru ittiğimde sendeleyerek birkaç adım geriye gitti. Yüzünde oluşan afallamaya omuzlarımı silkerek yanıtladım, hiçbir şeye anlam veremiyordu. Neyse ki Arya bizi fark etmemişti. Rüzgar Uzay'a sessiz kalması için işaretler yaptı sonra eliyle arkasına çekerek sıraya geçirdi. Uzay ise anlam vermek için çaba sarf ederek içeriye bakınmaya çalıştı.

Onlara bakmayı keserek salona dönüp hızlı bir bakış attım. Arya ellerini birbirine kavuşturarak çenesinin altında birleştirmişti. Derin nefesler alarak sakin kalmaya çalışıyordu. Her geçen saniyede yanına gitmemek daha zorlaşıyordu.

"Siz iyice kafayı yediniz." dedi sesinde şaşkınlık taşıyan Uzay, "Kız perişan haldeyken bir kenardan onu mu izliyorsunuz? Çıldırmışsınız!" derken yanımızdan ayrılıp spor salonuna girdi.

Rüzgar'a dönüp panikle baktım. Sonra çabucak toparlanarak başıyla içeriyi işaret etti ve bizler de içeri girdik.

"Arya, iyi misin?" diyerek büyük adımlarla oturaklara ilerledi Uzay. Arya yanaklarından süzülen yaşları silerek alelacele ayağa kalktı. Paniklemiş halde kıpırdanıp yüzüne düşen bukleli saçlarını kulaklarının arkasına sıkıştırdı.

"İ... iyiyim." dedi bağırmaktan harap olmuş sesiyle. Beceriksizce tebessüm etmeye çalıştı. Kısa bir an arkamda kalan Rüzgar'la göz teması kurdu ve hemencecik gözlerini kaçırdı. Ruhunun derinliklerindeki gerçek Arya'yı gizlemek istiyordu. Rüzgar'a döndüğümde dudaklarında acılı bir tebessüm olduğunu gördüm. Kalbi acıyordu.

"Siz neden geldiniz?" diye sordu Arya, boğazındaki yumruyu yok etmek istercesine sertçe yutkundu. Tir tir titriyordu. Teni hayaleti anımsatacak derecede bembeyaz kesilmişti. Karşımda yıkılmaya yüz tutmuş kız yüreğime kor ateşi yayarken ona kızgın olmadığımı aksine üzüldüğümü idrak ettim. Herkes gibi o da sır saklıyordu ama onu diğerlerinden ayıran bir durum mevcuttu. Sakladığı sırdan korktuğu, ondan kaçtığı besbelliydi.

ZAMBAK-SIRLAR (DÜZENLENİYOR) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin