final

1K 75 35
                                    

Yatakta oturur pozisyona geldiğim zaman ellerim ile başımı ovaladım. Uykusuzluktan dolayı baş ağrılarım artmıştı. Odadan çıkarak salona yürümeye başladım.

Salondan gelen çizgi film sesleri ile gülümsemeye başlamıştım bile. Bora koltukta ayaklarını uzatmış elinde olan biberon ile Aden'in karnını doyurmaya çalışıyordu.

Kızımızı.

Yanlarına ilerlediğim zaman Bora'ya malum soruyu sordum.

''Mesleğin ne aşkım?'' dediğimde biberonu göstererek konuştu.

''Babayım.'' dedi, o kadar gururlu demişti ki gözlerim dolacaktı. Yanlarına oturduğum zaman Bora hızlıca beni kolunun altına almıştı.

İlk baba olacağını öğrendiği zaman düğünün ortasıydı.

-GEÇMİŞ-

Merve ile Burak evleniyorlardı. Merve içeride duşunu alırken ben ise salonda oturmuş karnımla oynuyordum. Bora görevdeydi ve hamile olduğumu bilmiyordu.

Daha evli değildik ama evlilik teklifimi almıştım. 6 aylık hamileydim, bir kız çocuğuna.

''Allah'ım evleniyorum ben.'' diye bağıran Merve'ye baktım. Elinde tarak saçlarını tarayarak yanıma geliyordu.

''Halacım evleniyorum ben ya.'' diyerek karnımı öptüğü zaman gülmüştüm.

''Kalk yavaştan gidelim kızım, evleniyorum ben.'' dediği zaman koltuk kenarından destek alarak ayağa kalktım ve ona baktım.

''Hazırım ben, elbisem zaten gelin odasında. Direkt çıkıyoruz.'' dediğimde çok geçmeden evden çıkmıştık.

Kırmızı saten bir elbise giyecektim. Karnımı üstten kestiği için göbeğim çok tatlı gözüküyordu. Saçlarımı da düzleştirerek kulağımın arkasına koymuştum. Hafif bir makyaj yapıştım.

''Ben iniyorum misafirler ile ilgilenirim.'' diyerek aşağı inmiştim. Her asker beni gördüğü zaman selam veriyordu.

Artık selam vermekten gına gelmişti. İlk nikah olacaktı ardından düğüne geçiş yapılacaktı.

Nikah için indikleri zaman masaya oturmuştuk. Ben Merve'nin şahidiydim, Yankı ise Burak'ın şahidiydi.

Kısa bir nikah sonrası herkes sarılmaya başlamıştı bile.

''Takı töreni yapıp hemen düğüne geçelim hem eğlencede kesilmez.'' diyen Merve'yi onaylamıştım.

İlk olarak ikisine de tam altın takmıştım. Benden sonra Yankı takacak iken askerlerden birinin mikrofon ile konuşması ile tüm odak oraya dönmüştü.

''Size Bora komutanımdan gelen mesajı okuyacağım. Sevgili kardeşim, damat ve biricik karım. Bu özel günde yanınızda olmayı çok isterdim fakat görevim nedeni ile yanınızda şuan değilim. Burak, kardeşimi üzmeyeceğini bu iki yıl içinde gösterdin ve beni inandırdın. Umarım bir ömür mutlu olursunuz. Hediyem yaklaşık yarım saat sonra orada olacak, sizleri çok seviyorum. Fakat en çok karımı.'' diye yazdığı mektubu okuduğu zaman gözlerim dolmuştu bile.

Merve'ye baktığım zaman gözleri dolmuş bana bakıyordu. Yanına gittiğimde ellerini sıkarak destek verdiğimi belli ederek yana çekildim. Takı töreni bitmişti.

Herkes roman havası oynarken damadın isteği üzerine ben oturmuş izliyordum. Gelen tanklar ile dikkatim oraya çekilmişti. Ayağa kalktığım zaman Merve ile Burak benim baktığım yöne bakmıştı.

Arabadan inen başı önde bir takım elbiseli adam inmişti. Uzağımda kaldığı için kim olduğunu anlamamıştım.

''Kardeşim!'' diye mutluluktan bağıran Burak'a baktım. Karnımı tutarak ilerlemeye başladığım zaman o inen kişinin Bora olduğunu algılamam geç olmamıştı.

505/ TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin