505/ Texting

1.5

Uyuduğum yere daha çok sindim. Belki de canım uyuşukluk yapmak istiyordu ya da dinlenmek istiyordum.

Ama çok rahat olduğum belliydi.

''Beni artık kandıramayacaksın hanımefendi.'' diyen Bora'nın sesi ile uykum açıldı iyice.

''Ya gerçekten çok uykum varsa?'' dediğim zaman kollarımı vücuduna göre ince olan beline sardım ve daha çok sarıldım.

''Seni öperim o zaman bende?'' dediği zaman kendi çapımda şok yaşamıştım.

Sende iyi alıştın he.

''Nil, bir şey soracağım. Seni öpmek çok güzeli yani şöyle, seni bir daha öpebilir miyim? Hatta seni her istediğim zaman öpebilir miyim Nil?'' dediği zaman buz kesmiştim.

Sıkıştır öp anam, meydan senin.

''Nil, cevap ver bebeğim. Eğer hayır dersen sıkıntı yok.'' dediğinde derin bir nefes aldım.

Beni öpsün istiyordum.

Kafamı kaldırarak ona baktım, cevabımı merak ediyordu. Derince yutkundum ve gözlerini gözlerime hizzaladım.

Vücudumu yatakta biraz yukarı kaldırarak ona baktım ve yavaşça yaklaşmaya başladım. Ben ona yaklaştıkça ikimizinde gözleri kapanıyordu.

Dudaklarımı onun üst dudağına bastırdığımda o da hızlıca alt dudağıma kendi dudaklarına bastırmıştı.

Beş saniyeye yakın öyle durduktan sonra Bora yavaş bir şekilde altı dudağımı emmeye başladı. Bu ilk defa yaşadığım his karşısında ne yapacağımı şaşırdım. Bende onun üst dudağını emmeye başladım.

Benim yaptığım atak sonrası Bora bir anda beni karnına oturtmuştu. Öpüşmemiz bu şekilde farklı bir boyut kazanmıştı bile. Bora ellerini sırtıma koyarak üstüne uzanıyor gibi bir pozisyon aldırttı.

Ciddi anlamda nefesiz kalmıştım, Bora nefessiz kaldığımı anlamış olacak ki dudaklarımızı ayırarak yatak başlığına sırtını yasladı.

Bu sefer gerçekten kucağında oturuyor gibi duruyordum.

Kafamdan tutup boynuna bastırdığı zaman kollarımı omzuna sardım.

''Teşekkür ederim bebeğim, teşekkür ederim.'' dediğinde ona bakarak gülümsedim. Dudaklarını alnıma yaslayarak sert bir şekilde öptü.

''Benden kurtuluşun yok artık haberin olsun, her yerde canım seni her istediğinde seni öpeceğim.'' dediği şeyi pek ciddiye almak istememiştim.

''Ciddiye alabilirsin yavrum.'' dediği zaman gözlerimi açarak ona baktım.

"Her yerde öpemezsin öyle!" Dediğimde bana bakarak bir kaşını kaldırdı.

"Öyle mi hanımefendi?" Dediği zaman başımı olumlu salladım.

"Görürüz, seni nasıl göreve gitmeden herkesin içinde öpüyorum gör sen." Dediğinde kafamı olumsuz salladım ve ayağa kalktım.

"Çok konuştun sen, yatağı toplayıp mutfağa geliyorsun ve kahvaltıyı hazırlamaya yardım ediyorsun." Dediğimde başını onaylayarak yataktan kalktı.

Yanıma yaklaşık dudaklarını dudaklarıma bastırdı ve yanağımdan makas alarak banyoya geçti.

Şapşal aşık gibi arkasından sırıtarak baktım. En son kendime gelerek mutfağa geçtim.

Geceden kalan bardakları masaya yerleştirerek klasik sofrayı hazırlamaya başladım.

"Ben ne yapayım yavrum?" Diyerek gelen Bora'ya döndüm.